HDP Parti Meclisi toplantısı sonrası açıklama yapan Parti Sözcüsü Bilgen Öcalan'ın mesaj yayınlayacağı iddiası için "henüz somut olarak paylaşacağımız bir bilgi yok ama umut ediyoruz, bekliyoruz, çağrıda bulunuyoruz" dedi.
Abone olHDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel'in bakanlık teklifini kabul etmemesine ilişkin konuşurken, Öcalan'ın 1 Eylül'de barış çağrısı yapacağı iddialarını değerlendirdi. Bilgen "henüz somut olarak paylaşacağımız bir bilgi yok ama umut ediyoruz, bekliyoruz, çağrıda bulunuyoruz." dedi.
Bilgen, HDP Parti Meclisi (PM) toplantısının ardından Genel Merkez'de yaptığı açıklamada, çatışmalı bir ortamda seçime gidilmesinden duydukları endişeyi dile getirerek bu atmosferde seçime gitmekte ısrarlı davranan, anketlerle rakamlarla oy oranlarıyla meşgul olanların, bu manzarayla ilgilenmesi gerektiğini savundu.
Çatışmalı ortamda seçime gidilmesinin oluşturduğu tehlikeye dikkati çeken Bilgen, "Önümüzdeki 1 Eylül bu açıdan bir fırsata çevrilebilir. Bir biçimde etkili sonuç doğuracak bir çağrının yapılabilmesi, Sayın Öcalan tarafından veya başka biçimde çağrının yapılabilmesinin imkanlarının zorlanması gerektiğini, bunun tüm hesaplardan, tüm siyasi hesaplardan daha değerli, barışın, partilerin çıkarlarından daha öncelikli olduğunu özellikle ifade etmek isteriz" dedi.
Bazı bakanların açıklamalarını eleştiren Bilgen, "(Bölge halkı HDP'ye oy verdiği için Çözüm Süreci yürümedi) değerlendirmesi çok açık biçimde 'Çözüm Süreci ancak bizimle yürür, bölge halkı ancak bize oy verirse barışa kavuşabilir, demokrasiye, haklarına, özgürlüklerine kavuşabilir' ifadesidir" görüşünü savundu.
ADAY BELİRLEME SÜRECİ
PM toplantısında genel seçim için aday belirlemede merkez yoklaması yönteminin uygulanması kararı alındığını, yetkinin de Merkez Yürütme Kuruluna bırakıldığını aktaran Bilgen, PM'de ayrıca seçim hükümetinde yer alma kararının da destek gördüğünü söyledi.
Bilgen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz bu hükümeti seçmenlerimiz açısından bir hak, partimizi açısından da bir görev olarak biliyoruz. O koltukları, bakanlıkları AKP'nin tapulu malı olarak görmüyoruz. Biz tam da savaşı durdurmak sorumluluk almak niyetiyle iradesiyle bu kararı aldık. Tavrımızın AKP'nin politikalarını onaylamak değil, AKP ile bir koalisyon kurmak değil, savaş politikalarına suç ortağı olmak değil, aksine onu seçim döneminde devlet imkanların kendi parti çıkarları için kullanmaktan alıkoymak için ve barışa dair eğer bir umut ve alternatif varsa bunu zorlamak için bu sorumluluğu üstlendiğimizi bir kez daha söylemek istiyoruz."
LEVENT TÜZEL'İN KARARI
Bir gazetecinin, HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel'in bakanlık teklifini kabul etmemesi ve "savaş hükümeti" değerlendirmesiyle ilgili sorusu üzerine Bilgen, partili diğer iki milletvekilinin savaş hükümeti konusundaki hassasiyetinin Tüzel'den geri olmadığını belirtti.
Bilgen, "Tüzel, partimizle ittifak yapmış olan EMEP'in hukukuyla tercihiyle iradesiyle hareket etmiştir, kendi tercihidir. Çok önemsemediğimiz, bu hükümeti bir icracı hükümet olarak görmediğimiz, Anayasa'daki bir hak ve görev olarak tarif ettiğimiz için bu konu şu anda bizim gündemimizde değil. EMEP ile ittifak doğrultusunda parti grubumuzda yer alan bir arkadaşımızın kendi tercihi olarak değerlendiriyoruz" diye konuştu.
ÖCALAN 1 EYLÜL'DE ÇAĞRI YAPACAK MI?
"1 Eylül'de Abdullah Öcalan'ın mesaj yayınlayacağı" iddiaları da sorulan Bilgen, "Henüz somut olarak paylaşacağımız bir bilgi yok ama umut ediyoruz, bekliyoruz, çağrıda bulunuyoruz. Her türlü hesabın çıkarın üzerinde insan hayatını görmek gerektiğini ve bu konuda ne yapılabiliyorsa kimin kapısı çalınacaksa kimin azıcık bir katkısı olacaksa buna fırsat verilmesi gerektiğini düşünüyoruz" ifadesini kullandı.
Bilgen, "Seçimde adayların ne kadarının değişeceği" sorusuna da, "Merkez yoklaması yöntem olarak uygulayacağımız yöntem ama listelerde büyük oranda değişiklik olmaması yönünde. Tabii ki bir takım revizeler olabilir, değerlendirmeler olabilir, kısmi değişikliklere gidilebilir" yanıtını verdi.
"Tüzel'in 1 Kasım'da tekrar aday olup olmayacağı" sorusuna ise Bilgen, "Bunu tartışmak için çok erken. EMEP kendi iç karar süreçlerini işletmiştir ve irade beyanında bulunmuştur. Tüzel de eski genel başkanı olduğu partinin verdiği karar doğrultusunda irade beyanında bulundu. Seçimde nasıl hareket edeceğimiz veya Tüzel'in konumumun ne olacağı konusunda bir şey söylemek için çok erken. Bu karar alınmadan önce bir bilgilendirme, grup yönetimimizle bir görüşme gerçekleşti. Eş başkanlarımızın bilgisi oldu gelişmeden. Kendi kişisel irade beyanıdır. HDP'nin kararı nettir, kararının arkasındadır" karşılığını verdi.