HDP Grup Toplantısında konuşan HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen isim vermeden Mesud Barzani'yi eleştirdi.
Abone olHDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, ters tepen referandum sonrası istifa eden Mesud Barzani'yi isim vermeden eleştirerek "100 yıl önce olduğu gibi sadece petrole güvenerek siyaset yapılamayacağını Kürt siyasetçiler de öğrenmiş olmaları gerekir." dedi.
Bilgen tahliyesinin ardından katıldığı ilk HDP TBMM Grup Toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Türkiye'yi bir süredir Irak merkezi yönetimiyle Kürdistan bölgesel yönetimi arasındaki gerilimde taraf tutmakla eleştiren Bilgen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birleşmiş Milletler raporlarına göre çok uzun süre değil sadece 15 gün içerisinde yaklaşık 175 bin kişi yerinden edilmiş. Şimdi yanıbaşınızda 175 bin kişinin yerinden edilmiş olması karşısında sevinecek olursanız, burun sürtme yaklaşımıyla hamaset dolu mesajlar verirseniz, cumhuriyetin kuruluş iddiası olan bölgesel barışla ilgili dünyada barışla ilgili bir söyleyecek söz bulamazsınız. "
"SADECE PETROLE GÜVENEREK SİYASET YAPILMAZ"
İsim vermeden Barzani'ye yüklenen Bilgen konuşmasında şunları söyledi:
"Elbette herkesin yaşadığımız süreçten çıkarması gereken dersler var. 100 yıl önce olduğu gibi sadece petrole güvenerek siyaset yapılamayacağını Kürt siyasetçiler de öğrenmiş olmaları gerekir. Ama Kürt siyasetçilerin yaptıkları yanlışların bedelini Kürt halkının, Türkmenlerin, Arapların sunni ya da şii bedelini ödemek zorunda kalması da asla kabul edilebilir bir durum değildir. Ortadoğu'da Kürtlerin 100 yıldır uğradıkları haksızlığın telafisi ile ilgili en büyük sorumluluğa sahip olan Türklerdir, Araplardır, Farslardır. Kürtlerin ne yaptıklarını ne istediklerini sorgulamadan önce kendilerinin üzerlerine düşeni ne kadar yapıp yapmadıklarını, Kürtlerin talepleriyle ilgili ne kadar dürüst davranıp davranmadıklarını sorgulamaları gerekiyor.
Eğer Kıbrıs Türkleri için isteneni, Kırım Türkleri için isteneni Irak Kürtleri için isteyemiyorsanız Suriye'deki Kürtler için savunamıyorsanız, bu çifte standartçı yaklaşım ne cumhuriyete saygınlık bırakır ne bu ülkede yaşayanların düzgün demokratik bir rejimnde yaşamasına imkan tanır. "