BIST 9.390
DOLAR 34,46
EURO 36,32
ALTIN 2.868,95
HABER /  GÜNCEL

HDP’den cumhurbaşkanlığı açıklaması

HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, "Biz, HDP olarak cumhurbaşkanını halkın seçmesi gerektiği ve halklara hizmet etmesi gerektiğini düşünü...

Abone ol

HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, "Biz, HDP olarak cumhurbaşkanını halkın seçmesi gerektiği ve halklara hizmet etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Biz, kendi cumhurbaşkanı adayımızı kendimiz göstereceğiz ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halkla birlikte olacağız” dedi.
Halkların Demokratik Partisi grup toplantısı TBMM’de düzenlendi. HDP Eş Genel Başkanı Tuncel, Talabani görüntülerinden sonra Kuzey Irak’ta Kürtlere yönelik yapılan saldırıyı kınadı. Halkların Demokratik Partisi olarak ilk grup toplantısını gerçekleştirdiklerini belirten Tuncel, yeni bir başlangıç olduğunu ifade etti.
Kürt halkının eşitlik, özgürlük ve demokrasi mücadelesini belli bir yere taşımaya önem verdiklerini söyleyen Tuncel, önemli olanın Türkiye demokrasini geliştirecek, gençlerin, işçilerin umudu olacak bir siyasi mücadeleyi oluşturmak olduğunu belirtti. O yüzden bunun bir başlangıç olduğunu anlatan Tuncel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yolculuğumuz uzun süreli bir yolculuk. Son on yılda somutlaştırmak için mücadele ediyoruz. Eğer bugün bu kürsüyü kullanabiliyorsak, bunun emek, çaba harcayan arkadaşlarımızın birliktelikten vazgeçmemiş olmalarıdır. Yeni umutlara yelken açmak istiyoruz. Türkiye halklarının barışa ihtiyacı var. Umut yolculuğumuza yeni arkadaşlarımız katıldı.”

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
Yeni bir Türkiye’yi inşa edeceklerini söyleyen Tuncel, “Biz yeni bir Türkiye’yi inşa edebiliriz. Türkiye’deki siyaset tarzını değiştireceğiz. Radikal demokrasiyi birlikte geliştireceğiz. Türkiye’de bu sistemi değiştireceğiz. Bu düzenin kendisini değiştirelim” dedi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili olarak da Tuncel, şunları kaydetti:
“Bu dönem Cumhurbaşkanı’nı halk seçecek. Söylemde halk seçecek, Türkiye’de aslında halk seçmeyecek. Siyasi partilerin yaklaşımlı şimdiden AKP’nin, CHP’nin seçilecek Cumhurbaşkanı’nın nasıl bir Cumhurbaşkanı olacağını ifade ettiler. Partiler Cumhurbaşkanı seçecek. Dolayısıyla seçilecek Cumhurbaşkanı partili bir Cumhurbaşkanı olacak. Biz, HDP olarak cumhurbaşkanının halkın seçmesi gerektiği ve halklara hizmet etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Biz kendi cumhurbaşkanı adayımızı kendimiz göstereceğiz ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halkla birlikte olacağız. Bizim seçeceğimiz veya Cumhurbaşkanı adayımız insan haklarına ve özgürlüklere saygılı olacak. Kadın özgürlüğünden yana olacak, savaş suçlarına karşı olacak. Bu ülkede çözülmemiş, hâla çatışma zemininden çıkmamış Kürt sorununun çözümünün yanında olacak. Barış yanlısı olacak, nefret söyleminde olmayacak.“
Türkiye, demokratikleşmeden Kürt sorununun çözülmeyeceğini vurgulayan Tuncel, "Bugün çözüm sürecini destekleyenlerin oranı yüzde 70. Demek ki böyle bir talep var. Ama bu talebi karşılayacak bir siyasi iradeyle karşı karşıya değiliz" dedi.

BAŞBAKAN’A ÇAĞRI
Öcalan ile yürütülen bir süreç olduğunu belirten Tuncel, Başbakan Erdoğan’ın Meclis’te grubu bulunan partilere bildirimde bulunmadığını ifade etti. Tuncel, "sorunları nasıl çözeceksiniz, sıkıntılara nasıl çözüm bulacaksınız, halkı buna nasıl dahil edeceksiniz. Yok. AKP iktidarı ‘ben yaptım, oldu. Ben olmasam çözüm süreci olmaz’ anlayışı içindedir” diye konuştu.
Kürt sorununun çözümü için İtalya, İspanya örneğini veren Tuncel, her bölgenin kendine özgü yapısıyla birlikte uygulanabileceğini belirtti. Tuncel, sınıra duvar yapmanın İsrail zihniyeti olduğunu savunarak, şöyle konuştu:
“KDP hendekler açıyor. Sınırlara duvarları da, hendekleri de kabul etmiyoruz. Hendek de çözüm değil duvar da çözüm değildir.”
Mısır’daki idamlara karşı olduklarını belirten Tuncel, idam kararlarının yeniden gözden geçirilmesini istedi.

ERDOĞAN’IN 24 NİSAN MESAJI
Başbakan Erdoğan’ın Ermenilere yönelik taziye mektubunu da gündemine alan Tuncel, konuyla ilgili şunları kaydetti:
“Biz, Sayın Başbakan’a yüzleşmek gerektiği konusunda katılıyoruz. Ama yüzleşmenin kuralları var. Yapacaksanız yüzleşmeyi, sağlam yapalım. Nasıl yapacağımızı birlikte tartışalım. 1915’te yaşanan neydi? Soykırım mıydı, değil miydi? TCK’nın 75. ve 76. maddelerinde soykırım tanımı var, buna uyuyor mu, uymuyor mu? Özür dileyeceksiniz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanı’nın inkardan vazgeçmiş olmasını önemsiyorum. Çünkü biz başından beri inkar, imha, asimilasyon politikasının temel stratejisi olduğunu ifade ettik. O zaman bunlarla hesaplaşmanın zamanı gelmiştir. Yapılması gereken hesaplaşmaktır, arşivlerin açılması da önemli bir konudur. Yetmez. Bunun için Hakikatlerin Araştırılması ve Adalet Komisyonu kurulmasını öneriyoruz.”
(İHA)