BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  POLİTİKA  /  HDP

HDP: Sanki ülkeyi biz yönetiyoruz

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, "Sanki bu yaşadığımız çatışmanın, ölen askerlerin, polislerin, hayatını kaybeden sivillerin sorumlusu HDP, sanki ülkeyi HDP yönetiyor" dedi.

Abone ol

HDP MYK Toplantısı'nın ardından HDP Sözcüsü Bilgen basın toplantısı düzenledi. Bilgen "Sanki bu yaşadığımız çatışmanın, ölen askerlerin, polislerin, hayatını kaybeden sivillerin sorumlusu HDP, sanki ülkeyi HDP yönetiyor, sanki barış masasını HDP dağıtmış gibi hedef şaşırtma operasyonuyla karşı karşıyayız" diyerek isyan etti.

Toplantıda gazetecilerin sorularını cevaplayan Bilgen, bazı gazetelerde HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile ilgili yayınlanan haberlerle ilgili, "Biz bir taraftan medyaya yönelik linç girişimlerini, tahammülsüzlüğü ve saldırıları eleştirirken, diğer taraftan da bazı medya organlarının tam da darbe dönemlerinin tetikçi üslubuna şahit oluyoruz. Çok açık biçimde Eş Genel Başkanımızı hedef gösteren yaklaşımlar tam da bu katliamların gerçek adresini göstermektedir" ifadelerini kullandı.

"SANKİ ÜLKEYİ HDP YÖNETİYOR"

HDP binalarına yönelik saldırılarla ilgili hükümetle temaslarının olup olmadığı sorusuna Bilgen, "Biz birçok ilde koruma talebiyle ilgili girişimlerde de bulunduk. Dün itibariyle saldırıların başladığı şehirlerde de o illerin valileriyle, İçişleri Bakanlığı ve başka birimlerle de temas kurma konusunda üzerimize düşeni yapıyoruz. Maalesef bazı bölgelerde son derece ciddiyetsiz açıklamalarla karşı karşıya kalıyoruz. Sanki bu yaşadığımız çatışmanın, ölen askerlerin, polislerin, hayatını kaybeden sivillerin sorumlusu HDP, sanki ülkeyi HDP yönetiyor, sanki barış masasını HDP dağıtmış gibi hedef şaşırtma operasyonuyla karşı karşıyayız" yanıtını verdi. 

"SİYASETE DÜŞEN GÖREV SAVAŞI DURDURMAKTIR"

Dağlıca'daki saldırının ardından Iğdır'da polislere yönelik saldırı gerçekleştiği hatırlatılarak, PKK ile HDP arasındaki mesafeyi belli etmeye yönelik girişimin olup olmayacağının sorulması üzerine Bilgen, "Biz tam da mesafemizi hiçbir asker, polis, gencimiz, çocuğumuz, masum insan ölmesin diye siyasi riski de göze alarak, her türlü sorumluluğu üstlenerek taşın altına sadece elimizi değil, başımızı da koyarak zaten barış konusundaki kararlı tavrımızı devam ettiriyoruz. Savaş dediğiniz şey canınızın istediği zaman çıkartacağınız, istediğiniz an durduracağınız, kimden kaç kişinin öleceğine karar vereceğiniz bir iş değildir. Siyasete düşen görev savaşı durdurmaktır. Savaşı durduracak bir siyaset dilini, kararını, inisiyatifini almaktır. Biz bugüne kadar da bu savaş olmasın diye nasıl çabaladıysak, bu savaş dursun diye de aynı çabayı sarf edeceğiz. Aynı kararlılıkla hem barışı, aynı zamanda onun ayrılmaz parçası olan demokrasiyi inşa etmek için çaba sarf edeceğiz" dedi.