HDP ile gerdeğe giren minnoşlar!
.
Efendim iflah olmaz bir mizah fedaisi olarak espri konusunda çok hassasım. Geğirmenin kahkaha atmak için müşteri bulduğu bir çağda beyazperdeden ümidini kesmiş birisi olarak gülme ihtiyacını daha çok Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’yla gideriyorum!
Niyeyse, Kemal Bey’i ekranda görünce mutlu oluyorum!
Misal, patates üreticisinin elindeki patatesi alıp şu pandemi döneminde vatandaşa versinler diyor, hükümet dediğini yapınca, Allah aşkına, patates dağıtıyorlar diyor!
Tamam, Kemal Bey bunu komik olmak için yapmıyor ama doğal bir yeteneği var. Güldürüyor!
Ancak Kemal Bey’in ortaklarından Meral Akşener konusunda ciddi bir isyanım var!
Allah aşkına, Meral Hanım’ın komik olmadığını bir tek ben mi düşünüyorum?
Bir köşe kadısının kendisinden alıntıyla köşesini telef etmesine karşı olsam da daha önce Nethaber’de yazdığım bir yazıyı hatırlatmak istiyorum.
Meral Hanım’ın komik olma ısrarına daha önce isyan etmiş tek kişi olarak kendimden alıntı yapma hakkımı kullanacağım.
07.8.2020 tarihinde yayınlanan “Meral Akşener neden komik değil?” başlıklı yazımda şu tespitlerde bulunmuştum:
“Tamam, hiç itirazım yok. Kimse kimseye hakaret etmesin…
Tamam, hiç itirazım yok. Siyasiler kavgalarla, birbirilerine ağır ithamlarla gündem olmasın…
Tamam, hiç itirazım yok. Dozunda mizah, hayatın her alanında bir yaşam felsefemiz olsun…
Ancak siyasetin bazen de ciddiyet gerektiğini kabul etmeliyiz.
Ancak dozunda yapılmayan mizahın sululukla karışabileceğini görmeliyiz…
Tüm bu izahtan muradım şudur ki, artık birileri Meral Akşener Hanımefendi’ye komik olmadığını söylesin!
Meral Hanım’ın mizah anlayışına ilişkin hükmümü seçim zamanı meydanlarda “vivivivivi” diye anlamsız taklit girişiminde bulunmasıyla vermiştim ve de tesellim düşmüştü!
Artık Meral Hanım’a kim “Çok komiksiniz! İyi de prim yapıyor!” dediyse, hiç durmuyor! Öyle ki, hemen hemen her konuda bir standapçı gibi davranıyor!..”
Sözümüz para etmediği için Meral Hanım her konuda espri yapma ısrarına devam ediyor.
Neyse…
Geçtiğimiz haftanın en büyük gündemi Joe Biden’ın sözde Ermeni soykırımı iddialarını kabul tanımasıydı.
Türkiye’nin yüz akı olan tarihçilerimiz soykırım iftirası hakkında, tamamı belgelere dayanan neredeyse söylenmedik söz bırakmadı. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim.
Sayın Cumhurbaşkanı da içeriği dolu bir konuşmayla itirazlarını dile getirdi. Soykırım iftirasının Türk devlet aklında bir yerlerde not edildiğini usulünce muhataplara anlattı.
Ciddi konular, ciddi üslupla ele alınır. Joe Biden’ın sözlerinin akıbeti nasıl bir sonuca vesile oldu, onu da zaman gösterir.
Konu ne olursa olsun meseleyi espriyle açıklama hastalığına yakalanan Meral Hanım partisinin grup toplantısında şunları söyledi:
“… Kafası bozulana posta koymakla övünen dünya lideri gitmiş, yerine pek bir terbiyeli, pek bir şeker, pek bir minnoş Mr. Erdoğan gelmiş! Rüzgar esse atarlanan Sayın Erdoğan çıkıp da şöyle hakkıyla Eyyyy Biden sen kimsin beee? Sen kimsin beee, demek yerine Sayın Biden demekle yetinmek zorunda kalmış!”
Yazıda mimik belirtmek mümkün olmadığı için Meral Hanım’ın açıklamalarını izlemeyenlere nasıl konuştuğunu anlatmaya çalışayım…
Ağzını eğip büktüğünü falan düşünün! Meral Hanım’ın “Mr. Erdoğan” derken çıkardığı sesleri tarif etmem mümkün değil!
Bir kadının ağzından “atarlanma, posta koyma” gibi kelimeleri duyma utancı da bizim kaderimiz olsun deyip, geçelim!
Aynı Meral Akşener kendisine HDP ile ilgili soru sorulmasında da pek bir tahammülsüz oluyor!
Geçen hafta kendisine HDP hakkında soru soran gazeteciye de kendi ifadesiyle posta koydu!
Madem seviye Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı’na minnoş deme seviyesine geriledi, o zaman biz de Meral Hanım’a başka minnoşları hatırlatalım!
Tarih elbette “Eyyyy Biden” demeyeni yazacağı gibi, Biden gillere;
Suriye’de,
Libya’da,
Doğu Akdeniz’de,
Azerbaycan’da,
Ege’de,
Karadeniz’de,
Ambargolara rağmen savunma sanayiinde,
“Eyyyy” diyenleri de yazacak!
Ve aynı tarih, üç beş belediye almak için PKK’nın siyasetteki artıklarıyla gerdeğe giren minnoşları ve onların minnoş ortaklarını da yazacak!