HDP grubunda Pervin Buldan'dan Bahçeli'ye yanıt Deniz Poyraz'ı ve babasını savundu
HDP Grup Toplantısında Pervin Buldan, Devlet Bahçeli'nin grup toplantıda söylediklerine ilişkin açıklamalarda bulunarak, Bahçeli'nin saldırıyı üstlendiğini iddia etti.
Abone olHDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan partisinin grup toplantısında konuştu. Buldan partisinin grup toplantısında MHP lideri Devlet Bahçeli'nin HDP İzmir İl binasına düzenlenen saldırıda öldürülen Deniz Poyraz hakkında açıklamalarına yanıt verdi. Buldan şunları söyledi:
Barış ve demokrasi umudunu hiçbir zaman söndüremeyecekler. Sözümüzdür sevgili Deniz. Bu topraklarda mutlaka yaşam bulacaktır. Hepimize ışık oldun, yolumuzu aydınlattın.
Hükümetin küçük ortağı İzmir katliamını açıkça üstlenmiştir! Yeni cinayetlere, yeni katliamlara kapı aralayacak, azmettirecek olan bu tehlikeli söylemler karşısında savcıları buradan derhal göreve çağırıyoruz! Var mı yürekli bir savcı, var mı bu ülkede adaletin kırıntıları, var mı küçük ortağa haddini bildirecek yürekli bir savcı? Her gün partimize saldıranlara sessiz kalan savcıları işte bugün tam da zamanıdır diyerek bir kez daha göreve davet ediyorum.
Bu ülkede on yıllardır katiller yaratan karanlığın varlığı bizler çok iyi biliyor ve tanıklık ediyoruz. İzmir katliamını gerçekleştiren tetikçi tabii ki tek başına değildir. Onu yönlendiren, tetiği çektiren güçlerin varlığını hiç kimse inkar edemez. Bu ülkede işlenen her bir cinayetin altından aynı ortak profil çıkıyor.
Katilin profili bize ortak bir yüzü göstermektedir. Halkların kimliğine, diline, inancına karşı olan nefrettir, Kürt, kadın düşmanlığıdır, HDP’ye karşı haşere temizliği yapılsın diyen soykırım dilidir. Daha neler göreceksiniz diyen tehdit dilidir. Medya tetikçiliğidir. Şemdinli’de iyi çocuktur, İzmir’de adın ne abiciğimdir. Mafya ve çetedir. Kobani davasında kumpastır, HDP kapatma darbesidir.
Bütün bunların ortak yüzleri işte budur. Bunların hepsi kol koladır. Deniz Poyraz’ı katleden de bu örgütlü, planlı birlikteliktir. İzmir katliamında bu ortak yüzün sahiplerinin tamamının parmak izi, nefret izi vardır. İzmir katliamında tıpkı öncekilerde olduğu gibi suç üstü yakalanmışlardır. İktidarın siyaset adına bu kürsülerden ürettiği HDP düşmanlığıyla, nefret diliyle tetikçi arasındaki ilişki açık olarak ortadadır. Gizlemeyeceksiniz.
Deniz Poyraz ve babasını hedef göstermiştir
Katil hangi saiklerle cinayeti işlediğini açıklamışsa hükümetin küçük ortağı da bugün bu kürsüden Deniz Poyraz’ı hedef göstermiştir. Katille dil birliği yapmıştır. Deniz'in babasını, ailesini hedef göstermiştir. Bu ülkede HDP'ye oy veren milyonları hedef göstermiştir. Yeni cinayetlere kapı aralayacak bu söylemlere karşı savcıları göreve davet ediyoruz. Bu küçük ortağa haddini bildirecek var mı yürekli bir savcı?
Kendisinden olmayan herkesi Türkiye düşmanı olarak gösteren, tehdit eden, hedef haline getiren AKP Genel Başkanı’nın düşmanlaştırıcı diliyle İzmir katliamcısının kurduğu ilişkiyi asla ve asla saklayamazsınız. Her gün manşetlerinde, ekranlarında HDP ve Kürt düşmanlığı yürüten tekçi medyanızın nefret diliyle katil arasındaki ilişki manşetleriniz kadar size yakındır. Bu gerçeği asla gizleyemezsiniz.
Yeni katliamlar mı hazırlanacak?
Yıllardır bu cinayet iklimini inşa edenler bu nefret dilini el birliğiyle yayın iktidar zihniyetidir. Oradaki katiller bu nefret söyleminin örgütlediği birer tetikçileridir. Daha katliamın üzerinden iki gün geçmişken AKP Genel Başkanı, ‘Askerimize kurşun sıkanlarla ittifak halindeler’ diyerek demokratik siyaseti bir kez daha hedef göstermiştir. Kınadık, benzerlerini de kınayacağız demiştir. Ne demek benzerleri? Yeni katliamlar mı yaşanacak bu ülkede?"
Kobani kumpası ve kapatma davasında siyasi tetiği çekenlerle Deniz’in bedenine sıkılan nefret kurşunlarının aynı namluda birleştiğini çok iyi biliyoruz.
Eğitip donattıklarınız her gün her yerde iş başındadır. Bir kez daha kendisini İzmir’de göstermiştir. Kurduğunuz bu hat tüm Türkiye’ye bir tehdittir. İzmir katliamcısı da Antep ve Mınbiç’ten yetiştirildiği yerden İzmir’e gelmiştir. Bu ülkede gayri nizami harp aparatlarının bulunduğunu söyleyen iktidar sözcüleri tüm bunlardan habersiz olabilir mi? Tetikçi, bugün güven ortamı içinde Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin il binasına girerek katliam gerçekleştirmek için plan ve program yapmıştır. Büyük bir katliam yapmak için il binamıza girmiştir. Katilin yürüttüğü keşif faaliyeti HDP binasının karşısında bulunan çadırın etrafındaki emniyet güçlerince görülmemiş olabilir mi?"
Sürekli GBT uygulaması yapan polisler keşif halindeki bir keşifçiyi fark etmemiş olabilir mi? Mümkün değildir. Parti binamıza çay içmeye gelen vatandaşa dahi üyelik cezası verenler tetikçiye ise katliam için yol vermiştir. Bu çok açık ve nettir. Hiç kimse bunun aksini iddia edemez. Katliam sırasında ve katliam sonrasında yöneticilerimizin binaya girmesini engelleyenler katilin içeri girmesini ve katliam yapmasını engellememişlerdir. Katilin katliam yapması için ortam uygun haline getirilmiştir. Şüphe var diyenlere, ismin ne abicim sözünü hatırlatmak isterim."
Deniz Poyraz yoldaşımızın katiline nasıl saygı gösterdiklerini bütün dünya izledi ve gördü. İzmir İl Emniyet Müdürü, il yöneticilerimize kesinlikle arkasında örgüt yok demiş. Araştırdınız mı, gözaltına ne kadar tuttunuz. 24 saat geçmeden önceden hazırladıkları hapishanedeki odasına gönderdiler. Arkalarındaki güçler ortaya çıkmasın diye apar topar tutukladılar.
Bu ülkenin can güvenliğinden sorumlu olan İçişleri Bakanı 17 Haziran'dan bu yana neden tek kelime etmedi? Tetikçi Menbiç'e nasıl gitti? Katliam öncesi kim ya da kimlerle görüşmüştür? Hangi devlet birimleriyle irtibattadır? Katilin en çok gittiği otelin İzmir Valisi’nin yönetim kurulu başkanı olması tesadüf müdür? Soruşturulmuyorsa iş birliği var demektir. Bugün araştırma komisyonu kurulması için başvuracağız.
İzmir'de yaşanan bir katliamdır.