BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  POLİTİKA

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar: Bu saldırı sadece Demirtaş’a değildir

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a kitabı 'Devran' üzerinden yapılan 'terör' suçlamalarına tepki gösterdi. Sancar, "Hiç kimse HDP’nin meşru mücadelesine, halkı için bedel ödeyen yöneticilerine dil uzatma hakkına sahip değildir." ifadelerini kullandı.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhur İttifakı'nın ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli, Demirtaş'la ilgili sert eleştirilerde bulunmuştu. Bahçeli dünkü grup toplantısında 'terörist' diye bahsettiği Demirtaş'la ilgili, "Peki, asıl mafya, asıl yer altı dünyasının elamanı Demirtaş değil midir?" demiş, Bülent Arınç'a, "Terörist Demirtaş’ı ve Kürt kökenli kardeşlerimizi tanımak için Devran isimli hikâye kitabının okunmasını öneren bu gafil terör propagandasını alenen, milletimizin gözünün içine baka baka yapmıştır" sözleriyle yüklenmişti. 

Erdoğan ise bugün gerçekleştirdiği toplantısında, Arınç'a yönelik olarak, "Teröristlerden birinin yazdığı kitabı herkesin okumasını tavsiye edilmesi beni rencide etmiştir" " demişti.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ile Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu ve Erol Katırcıoğlu, HDP’nin “Halka Bütçe” çalışmalarımız kapsamında Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ni (TMMOB) ziyaret etti. Burada TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ve TMMOB yöneticileriyle görüşen HDP heyeti halkın bütçe hakkına işaret etti.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, şöyle konuştu:

'Alaattin Çakıcı' tartışmaları

İçeride görüyorsunuz her gün yeniden tehditlerle daha da ötesi suç örgütleriyle işbirliğinin daha da alenen gerçekleştiği neredeyse pervasız bir tehdit düzeyine gitmesinde bir sakınca görmüyorlar. Formel güvenlik harcamaları yanında muhtemelen informel, illegal güvenlik harcamalarının da boyutu çok büyüktür. Onu tespit edemiyoruz. Bu örtülü kaynaklardan karşılanıyor, başka yollarla burada da büyük bir kaynak transferi söz konusu oluyor. Bölgede de tanık olduğumuz politikalar sürekli yeni çatışma ve gerilim alanları yaratma üzerine kuruludur.

Mafya ile açık ilişkinin kurulduğu pervasız bir tehdit sistemi inşa etmeye çalışıyorlar. 

Soru: İktidarın belirlemiş olduğu HDP ile mesafe politikası siyasi ortamı nasıl etkiliyor?

Bizim açımızdan yalnız olma, yalnız kalma sorunu söz konusu değil. Biz kendimizi yalnızlaştırılmış hissetmiyoruz. Bu bizim sorunumuz değil. Biz halkımızla milyonları bulan seçmen desteği ile çeşitli STK’larla birlikteyiz, mücadelemizi sürdürüyoruz. İktidarın politikası HDP’yi olabildiğince yalnızlaştırma olarak görülüyor. Ama bunun bizde bir etkisi yok. Biz olabildiğince güçlüyüz ve kalabalığız. Biz Türkiyeyiz, bütün Türkiye’yi kapsıyoruz.

Muhalefete eleştiri

Muhalefete şunu söyleyebilirim. İktidarın belirlediği oyun sahasında kalınan her dakika bu iktidara daha fazla ömür veriyor. Halka daha fazla bedel olarak yansıyor. Herkes cesur olsun, demokratik mücadele ancak en geniş kesimlerin katılımı ile başarılı olabilir. Bu iktidarın her politikasına karşı çıkıp, HDP’ye karşı politikalarına karşı mahçupça, ürkekçe kalmakla yetinmek çelişkidir, ülkenin geleceği açısından yanlış bir çizgidir. Biz bunu halkın büyük kesiminin gördüğünü biliyoruz. Çürümüş bu rejimin devamını sağlamak için ortaya başka oyunlar sürülecektir. Bunu da görüyoruz. Şimdi biliyorsunuz mafya devrede, iktidar bloğu genişletilmek isteniyor. Her gün yeni tehditler savruluyor.

"Asıl tehlike bu pervasızlığın yaygınlaşmasıdır"

Hukuk reformu denilen bir dönemde en az 3-4 kere hakkında hüküm bulunmayan, bu siyasallaştırılmış iktidara bağımlı yargının henüz mahkum etmediği önceki dönem Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş’a yönelik ağır saldırılar yapılıyor. Bu saldırı sadece Demirtaş’a değildir. Buradan Demirtaş’a ve HDP’ye herhangi bir zarar gelmez. Ancak bu pervasızlık yaygınlaşmaktadır. Hiç kimse HDP’nin meşru mücadelesine, halkı için bedel ödeyen yöneticilerine dil uzatma hakkına sahip değildir. Biz bunu her gün mücadelemizle ortaya koymaya devam edeceğiz. Hukuk derken hukukun en temel ilkelerini hiçe sayan bir tehdit ve şantaj düzeni kurulmak isteniyor; biz bunu boşa çıkaracağız. Bunu boşa çıkaracak yeteri kadar demokrasi gücü vardır, yeter ki bunu değerlendirelim.