İç Güvenlik Paketi'nin yüzünden TBMM'de dün gece yaşanan gerilime ilişkin HDP zehir zemberek bir açıklama yaptı.
Abone olHDP, dün Meclis'te İç Güvenlik Paketi görüşmeleri sırasında yaşanan arbedeyle ilgili bir basın toplantısı düzenledi. HDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, İç Güvenlik Paketi'nin çözüm sürecine zarar vereceğini, hatta bitireceğini söyleyerek AK Parti'ye yüklendi.
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ise, "Kürsüye gittiğimde hem Pervin Buldan hem de Sebahat Tuncel, kürsüden beni atmak için uğraştılar. Ben konuşmaya başlarken onlar yanıma gelerek beni fiili olarak kürsüden iteklemeye uğraştılar, konuşmamı engellemeye çalıştılar. Ben de kürsüden ayrılmamak için uğraştım" dedi.
İç Güvenlik Paketi'nin yasalaşması durumunda Türkiye'nin 1990'lara döneceğini iddia eden HDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan şunları söyledi:
ŞEHİRLER YARI AÇIK CEZAEVİNE DÖNÜŞÜR
- Aylardır hükümete çağrı yapıyoruz. Adına güvenlik paketi denilen bu paketin barışı, özgürlükleri tehdit ettiğini her fırsatta dile getirdik, getiriyoruz.
- İşkence uygulamaları, düşüncesini ifade edenin tutuklanması, gazetecilerin baskı altına alınması, kadına yönelik artan şiddet bu paketin ne gibi tehlikeli sonuçlara yol açacağını gösteren gelişmelerdir.
- Dün gece Meclis'te yaşanan gelişmeler durumu gözler önene sermektedir. İlk kanı Meclis'te döktüler. Bu saldırılar paketin somut yansımasıdır. Paket yasallaştığında AKP grubunun muhalefete saldırısı devletin güvenlik mekanizmaları da muhalif tüm kesimlere sarlıdıya geçecektir. Şehirler yarı açık cezaevine dönecektir.
- Kamuya karşı iktidarın, sarayın güvenliğini esas alan bir pakettir. Yurttaşı değil devleti koruyan bir darbe yasasıdır. Toplumsal barış çok ciddi zarar görecektir. Tıpkı 1990'lardaki karanlık döneme tekrar dönülecektir. Her gün sokaklarda infaz gerçekleştiren güvenlik güçleri muhalif avına çıkacaktır. Nihat Kazanlan olayları aşanacaktır.
ÇÖZÜM SÜRECİ TEHLİKEYE GİRER
- AKP hükümeti çözüm ve barış sürecini çok ciddi biçimde tehlikeye sokmaktadır. Hedefi barış olan bir hükümet niçin böyle bir ceberrut barış paketine ihtiyaç duyar. Demek ki hükümet çözüm ve barış konusunda samimi değil. Bu zihniyetin arka planıda sürecin sona erdirilmesi planı mı vardır? Bunlar derin kuşku uyandıran gelişmelerdir.
- Hükümetin artık raydan çıkmakta olduğunun işaretidir. Dün genel kurulda bir AKP Grupbaşkan Vekili'nin kadın vekillere yönelik darp gibişimi çok vahim bir tabloyu ortaya çıkarmıştır. AKP Grup Başkan Vekili'yle ilgili ne gibi işlem yapılacağını takip edeceğiz. Meclis Başkan Vekili'nin tutumu da ibret vericiydi. Kadın başkan vekilinin bize darp girişimi karşısında sessiz kalması tarihe geçecek bir durumdur.
- Kendine güvenen bir hükümet böyle Ortaçağ yasalarına ihtiyaç duymaz. AKP bu pakette ısrara devam ederse bu paket hükümeti götürecek. Bu paketin çıkmaması için elimizden gelen direnci göstermeye devam edeceğiz. Bu paketi genel kuruldan çıkarmayacağız.
- Hükümet derhal barış sürecine yönelmeli, bunun gereklerini yerine getirmelidir. AKP Grup Başkan vekili hakkında derhal işlem başlatılmalı, kamuoyundan derhal özür dilemelidir.
MİLLETVEKİLLERİNDEN KORUNMAM GEREK
Meclis'te yaşanan arbede sırasında başından yaralanan Ertuğrul Kürkçü ise, şunları söyledi:
- Kaskımla geldim görüyorsunuz. Bunu daha çok bisikletle giderken başımı korumak için kullanıyordum şimdi milletvekillerinden korunmak için kullanmam gerektiğini düşünüyorum. Bunu kara mizah olsun diye söylemiyorum. Dünkü tablo hepimiz için bir dönüm noktasını geçtiğimiz düşüncesini bende uyandırdı.
- Sebahat Tuncel'e yönelen yumruğu savuşturmak için gittim o yumruk benim başıma geldi. O vekilin bu süre boyunca bütün vekillere her şekilde saldırdığına da şahit oldum. Bundan daha önemlisi AKP'li vekillerin büyük çoğunluğunun durumu yadırgamamaları, kadın vekillere yönelik saygısızca davranışlara herhangi bir beis görmemeleriydi.
- Ben birkaç sıyrıkla saldırıyı atlatmış olabilirim ama ileride kime ne olacağını kimse bilemez. Ellerine geçirdikleri bütün yaralayıcı nesnelerle saldırdan güdüyü düşünmemiz gerekir. Bunun gerisinde iç güvenlik yasasının onlar için hayat memat meselesi haline geldiğini anlıyorum.
- Meclis mezbahaya dönüşüyor bundan dolayı üzgünüz. Nuh Köklü'nüan öldürülmesi de aynı dalganın bir yansımasıdır. Farklı olana tahammülsüzlük.
CHP'Lİ ERDOĞDU: SÜRAHİ FIRLATILDI
TBMM'de İç Güvenlik Paketi yasa tasarısının görüşmeleri sırasında çıkan kavgada yaralanan CHP''li Aykut Erdoğdu ise, yaşananları şöyle dile getirdi:
Arbede arasında kalıp darp edilen HDP’lilere yardım etmek istedik. Mahmut Tanal Başkanlık Kürsüsü’nün önünde durup, HDP’lilere yapılanın fotoğrafını çekiyordu. Çekmesin diye ona da saldırdılar. Onu almak için gittiğimde kürsünün önünde iki kişi kaldık. Hep beraber saldırdılar. Mahmut Tanal, başkanlık gongunu tutuyordu. Ağır bir şey. Alıp kenara koydum. Oktay Saral’ın attığı tokmak göğüs kemiğimin uç kısmına geldi. Biri sürahi attı, sürahi omzuma çarpıp yere düştü ve parçaladı. Başka biri kağıtlar uçuşmasın diye üzerine konulan ağır demiri fırlattı. Başkanlık Kürsüsü'nde stenografların önünde ne varsa fırlattılar. Musa Çam düşerken tırabzana çarptı. Durumu çok kötüydü. Toplamda 3-4 dakika sürdü. Göğüs kemiğim zedelendiği için kusma sorunum oldu. Doktorlar hastaneye göndermek istedi, gitmedim. Orayı terketmeyeceğimi söyledim. Doktor sorumluluk almamak için kağıt imzalatmak istedi, imzaladım.
ELİTAŞ: SEBAHAT TUNCEL VE PERVİN BULDAN TACİZ UYGULADI
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan kavgayla ilgili olarak, "Arbedede HDP Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, stenografların oturduğu sandalyeyi kaldırıp grubumuzun üzerine fırlatmaya çalıştı. Meclis Başkanlık Divanı'nda zili CHP'li bir milletvekili söküp AK Parti Grubu'na fırlatmaya kalktı. Bir milletvekili de geriye çekilirken çiçeklerin bulunduğu yere düştü" dedi.
Elitaş, TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan kavga konusunda, yaptığı açıklamada, AK Parti ve HDP'nin, AK Parti'nin grup önerisinin kapalı oturumda görüşülmesi için önerge verdiğini söyledi.
TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı'nın, HDP önergesi üzerindeki konuşması için HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan'ı kürsüye çağırdığını belirten Elitaş, şöyle konuştu:
"Pervin Buldan, sabote etmek için konuşmadı. Sayın TBMM Başkanvekili, 'biriniz imza atın, konuşun' deyince, Hasip Kaplan gidip önergeye imza attı. Fakat Kaplan kürsüye gelip 10 saniye konuştuktan sonra, Pervin Buldan, Kaplan'ı kürsüden aldı, çekti. Bunun üzerine Başkanvekili, 'görüşmeniz bitmiştir, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'ı çağırıyorum' dedi. Ben kürsüye gittiğimde hem Pervin Buldan hem de Sebahat Tuncel, kürsüden beni atmak için uğraştılar. Ben konuşmaya başlarken onlar yanıma gelerek beni fiili olarak kürsüden iteklemeye uğraştılar, konuşmamı engellemeye çalıştılar. Ben de kürsüden ayrılmamak için uğraştım. O çerçevede, HDP'den Grup Başkanvekili ve diğer milletvekilleri gelerek, 'kadına şiddet uyguluyorsun' dediler. Orada bir grup başkanvekilinin kürsüde yaptığı konuşmayı engellemeyi şiddet olarak kabul etmiyorlar, onların beni kürsüden uzaklaştırma eylemlerini İçtüzük'e aykırı olarak görmüyorlar ama 'vay efendim siz kadınları oradan neden uzaklaştırıyorsunuz' diyerek, kadınları kullanarak Genel Kurul'da şiddet ve terör estirdiler."
HER TÜRLÜ TAHRİKİ YAPTILAR
Elitaş, bundan sonra farklı arbedeler olduğunu, kendisine saldırmaya çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
"HDP milletvekilleri bana yumruk atmaya çalıştılar. Bunun üzerine bizim gruptan arkadaşlar o tahrik üzerine onları benden uzaklaştırmaya çalıştılar. Orada bir arbede yaşandı. O arbedede HDP Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, stenografların oturduğu sandalyeyi kaldırıp grubumuzun üzerine fırlatmaya çalıştı. O arada Meclis Başkanlık Divanı'ndaki zili CHP'li bir milletvekili söküp AK Parti Grubu'na fırlatmaya kalktı ve o çerçevede olaylar gelişti. Bir milletvekili de geriye çekilirken çiçeklerin bulunduğu yere düştü, inşallah bir şeyi yoktur. Maalesef şu anda TBMM'de terör estirebilmek için her türlü işlem ve eylemi yaptılar, her türlü tahriki ve şiddeti uyguladılar."
YARIN YERİNDEN GÖRÜŞÜLECEK
Elitaş, TBMM Genel Kurulu'nun bugün grup önerilerinin bitimine kadar çalışacağını belirterek, "Biz grup önerimizde 684 sıra sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşme takvimini ve çalışma saatlerini değerlendireceğiz. Tasarının görüşmelerine 19 Şubat Perşembe günü başlanacak" dedi.
ÖNCEKİ HABERLER
