Doğa ve canlılardaki ani değişimlerin, depremi önceden haber verdiğine inanılıyor. Yüzlerce hayvan, depremi hissettiği andan itibaren bakın nasıl davranıyor..
Abone olDoğa ve canlılardaki ani değişimlerin, depremi önceden haber verdiğine inanılıyor. Anlam verilemeyen değişimlerin içinde, at ve eşeklerin iplerini koparması da yer alıyor. Niğde Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü'nün ”http://fenedebiyat.nigde.edu.tr/biyoloji” adresindeki web sayfasında verilen bilgilere göre, depremden 1-3 gün önce böcek ve hayvan davranışlarında, 1 saat-1 hafta önce gökyüzünde, 1-3 ay önce bitki ve ağaçlarda, 1 saat-2 hafta önce deniz ve göllerde, 1 saat-3 ay önce yeraltı sularında çeşitli değişiklikler gözleniyor. Çoğu zaman anlam verilemeyen bu değişimler şöyle sıralanıyor: “At, eşek ve inekler iplerini koparıyor, ahır kapılarından dışarı çıkmak istiyor ve tepelere doğru koşuyorlar. Tavşan ve fareler binaların üst katlarına kaçışıyorlar, direklere tırmanıyorlar ve yere inmek istemiyorlar. Domuzlar toprağı delicesine eşeliyorlar. Kediler, kutu ya da çöp bidonu içine giriyorlar, top gibi sıkışıp titriyorlar. Köpekler, korku dolu hiç durmadan havlıyorlar. Balıklar, göl ya da deniz tabanının ısınması sonucu yüzeye yakın yüzüyor, nedensiz bir şekilde ölüyor ve karaya vuruyorlar. Ördek, kaz ve kuğular, göle girmek istiyorlar. Göldekiler de ölüyor. İpek böcekleri arka arkaya diziliyorlar. Yengeçler plajda dolaşıyor. Martılar gruplar halinde karaya doğru uçuyorlar. Karada da gürültülü bir şekilde bağırarak çember oluşturarak uçuyorlar. Büyükbaş hayvanlar ise depremden 3-4 gün önce elektromagnetik ışınlardan etkilenmeye başlıyorlar.” KARINCALARDAN ÖNEMLİ HABER Deprem öncesi değişen hayvan davranışlarından en önemlisi karıncalarda görülüyor. Bir apartmanın üçüncü katında aniden çoğalan karıncaların dikkatlice izlenmesi öneriliyor. Çünkü, karıncalar deprem öncesi yuvalarını terk ediyor, ateş üstünde gibi yürüyor, zincir oluşturuyor ve küme küme toplanıyorlar. Kümelerdeki karıncaların yüzde 80'inin ölmesi depremin 6.5-7 şiddetinde olacağına işaret ediyor. GÖKYÜZÜNDEKİ DEĞİŞİMLER Gökyüzünde meydana gelen değişimler hakkında da şu bilgiler veriliyor: “Güneşin doğuşunda ve batışında ortaya çıkan ışık huzmeleri, depremden önce görülüyor. Yanan bir kibrit alevi gibi alev topu gözleniyor. Fay hattının kırılacağı bölgeyi ani bir sis kaplıyor. Olağan dışı mor, yeşil, kırmızı, mavi, pembe renkli yıldırımlar meydana geliyor. Açık havada yeşil, siyah ve mavinin egemen olduğu kısa gökkuşağı oluşuyor. Havada aşırı sıcak ve sıkıntı meydana geliyor. Parlak bir gökyüzü içinde yıldızlar elle tutulacak kadar yakın görünüyor. Yerden anlam verilemeyen bir uğultu duyuluyor.” Depremden 1-3 ay öncesinde ise meyve ağaçları erken çiçek açıyor ve erken meyve veriyor. Ot ve ağaçların dallarının yüzeyleri kızarıyor ve yanıyor. DENİZ VE GÖL DEĞİŞİMLERİ Deniz ve göllerdeki değişimler ise şöyle: “Depremden 1-2 iki hafta önceden kıyıları deniz basar. 1-5 saat öncesinden deniz kıyıdan çekilir. 1-5 saat öncesine kadar çarşaf gibi düz olan denizde, gemi geçmiş gibi dalgalar oluşur. Deniz çarşaf gibi düzgün olur. Deniz, kuyu ya da gölde bolca hava kabarcığı görülür. Deniz tabanındaki ısınmadan dolayı suyun ısısı da normalin üzerine çıkar.” YERALTI SULARINDAKİ DEĞİŞİMLER Deprem öncesi yerüstünde olduğu gibi yeraltında da bazı değişimler meydana geliyor. Bunlardan bazıları şöyle: “Su basıncında 1-1.5 barlık artış meydana geliyor. Su olağan sıcaklığın 1-2 derece üzerinde ısınıyor. 1-2 hafta öncesinden yeni kaynak oluşuyor ya da var olan kaynak kuruyabiliyor. Karbondioksit, metan ve özellikle radon gazı içeriği artıyor, kuyuları sis kaplıyor. Suyun tadı acılaşıyor ya da tatlılaşıyor. Sudan çürük yumurta ve kükürt kokusu geliyor. Radon, civa, helyum, karbondioksit artışı gözleniyor. Su içinde hava kabarcıkları oluşuyor. Dere suları kesiliyor, kuruyor ya da çoğalıyor.”