Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman, hükümeti yolsuzluk konusunda uyardığı yazısını kullanan cemaati menfaatçilik ve şantajcılıkla suçladı.
Abone ol"Ak Parti’nin Ahlak ile İmtihanı" başlıklı uyarı yazısıyla ses getiren Yeni Şafak gazetesi yazarı Hayrettin Karaman, bu kez cemaate sert sözlerle yüklendi.
Geçtiğimiz hafta AK Parti'ye "ahlak, ehliyet ve liyakat" sefeberliği ilan edilmesi önerisinde bulunan ilahiyatçı profesör Karaman, gündeme oturmuştu.
Hükümeti yolsuzluk ve şahsi çıkarlar konusunda eleştiriler yönelttiği yazısı cemaat çevrelerinin dilinden düşmeyince Karaman, Gülen taraftarlarına "Bu sakızı daha ne kadar çiğneyeceksiniz?" sözleriyle tepki gösterdi.
İslam hukuku profesörü olan ünlü hoca, bugünkü yazısında cemaate yönelik eleştirilerine böyle devam etti:
YOLSUZLUK BAŞKA HIRSIZLIK BAŞKA
Bir başka yazıda yolsuzluğa “hırsızlık” demenin hem seküler kanun hem de İslam ceza hukukuna göre hata, yalan ve iftira olduğunu açıklayacağım. Elbette yolsuzluk da ayıptır, günahtır ve suçtur, ama bu suç, hırsızlık suçu değildir
TARİHİN EN ÇİRKİN VE ETKİLİ ALGI OPERASYONU
"Aylardan beri bu iftiraya devam edenlerin ve “ispat edilmemiş bir ithamı” olmuş gibi göstererek tarihin belki en çirkin ve etkili algı operasyonunu yürütenlerin hedefinde Sayın Cumhurbaşkanı’nın ve dolaylı olarak da Ak Parti’nin bulunduğunu bilmeyen yok. Şimdi onlara bir iki çift sözüm var:
Bir toplumda yaygınlaşan bir ayıba, bir günaha, bir suça karşı -onu azaltmak veya tamamen yok etmek için- özellikle o günaha girmemiş şahısların mücadele etmeleri, en uygun yollardan önlemeye çalışmaları bir din ve ahlak vazifesidir. Ama birilerinin ispat edilmemiş suçlarını başkalarının da üzerine atarak, yalan söyleyerek, iftira ederek, sahte dosyalar hazırlayarak o başkalarına zarar vermeye kalkışmanın dinde ve ahlakta yeri yoktur.
Diyelim ki bir partiye mensup bazı yetkili şahısların yolsuzluk yaptıklarına muttali oldunuz; eğer maksadınız “yolsuzluklara karşı mücadele” ise takip etmeniz gereken yol şu değil midir:
Önce ithamın sağlam delillere dayanıp dayanmadığı kontrol edilir.
Sağlam delillere dayanıyorsa amirlerine duyurulur.
Amirler bir şey yapmazlarsa vakit kaybetmeden -ki, vakit kaybetmek mağdurun veya devletin zarar görmesi demektir- yolsuzluk, ilgili yargı mercilerine delilleriyle iletilir.
DOĞRUSU İLE YALANI KARIŞTIRILMIŞ DOSYALARI ŞANTAJ ARACI OLARAK KULLANMAK
Bütün bunları yapmak yerine içeri sokulmuş casuslar kanalıyla elde edilen, doğrusu ile yalanı ve yanlışı birbirine karıştırılmış bilgilerden dosyalar oluşturmak, bu dosyaları bekletmek, iktidardan umulan menfaat elde edilemeyince bu dosyaları şantaj aracı olarak kullanmak ve usule aykırı olarak yargıya taşımaya, medyaya vermeye, sahte algı oluşturmaya çalışmak nedir?
AHLAKSIZLIKTIR, GÜNAHTIR, REZİLLİKTİR
Üç bakanın ve yakınlarının itham edildikleri yolsuzluk suçunun incelenmesi ve adil bir sonuca bağlanması için gereken yapılmış ve Meclis’in ilgili komisyonunca soruşturma başlatılmıştır. Şimdi yapılacak şey bu “ölü etinden yapılmış sakızı” çiğnemeye devam etmek değil, sonucu beklemek ve titizlikle takip etmektir."