Malatya’nın Şeyho Dayı’sıyla görüşen Sabah gazetesi, asparagas haberciliğin doruğuna çıktı.
Abone ol30 yıldır darbecileri protesto etmek için siyah giyinen Malatya’nın Şeyho Dayı’sıyla görüşen Sabah gazetesi, asparagas haberciliğin doruğuna çıktı. 12 Eylül’deki referandum’a ‘hayır’ diyeceğini söyleyen Şeyho Karakoç’un beyanı, Sabah’ta ‘evet’ olarak yer aldı
Birgün'den İbrahim Ulutaş'ın haberine göre 30 yıldır siyah giyinen 12 Eylül mağduru Şeyho Karakoç’un yanına beyaz bir gömlek alarak giden Sabah gazetesinin Malatya muhabiri, gömleği giydiremedi ama söylediklerini tamamen çarpıttı. Referandumda “Hayır” oyu vereceğini belirten Karakoç, oyunu “Evet” olarak yazan Sabah Gazetesi’ne dava açmaya hazırlanırken, Sabah’ın ‘gazetecililk başarısı’nın ayrıntılarını BirGün’e anlattı.
Karakoç, kendisiyle röportaj yapan Sabah’ın önceki günkü sayısında, söylediklerinin tamamen çarpıtıldığını ve savunduklarının tersinin yayınlandığını söyledi ve ekledi:
“Yandaş medya hiçbir sınır tanımıyor, yalan yanlış haberler yapıyor!”
Karakoç, kendisiyle röportaj yapan Sabah’ın önceki günkü sayısında, söylediklerinin tamamen çarpıtıldığını ve savunduklarının tersinin yayınlandığını söyledi ve ekledi:
“Yandaş medya hiçbir sınır tanımıyor, yalan yanlış haberler yapıyor!”
İşte 72 yaşındaki Şeyho Karakoç ile yaptığımız kısa söyleşi ve Şeyho Dayı’nın asıl söylemek istedikleri:
‘KÖY ORTASINDA FALAKAYA YATIRDILAR’
BirGün: 12 Eylül’de neler yaşadınız?
Şeyho Karakoç: 12 Eylül’de Hilan köyünde geldiler, bizi topladılar. Boztepe’de, sonbaharda 2 saat bize eğitim yaptırdılar. Merkez Komutanlığı’na getirdiler. Orada bizi dövdüler, nezarete attılar. Akşam tekrar gelip bizi aldılar. ‘Sizde silah var’ dediler. Ben şunu hiç unutmam; bir adam geldi, başçavuş hazırola geçti. Başçavuşa dedi ki ‘Bunlar nereli?’ Başçavuş da ‘Bunlar Ağılbaşılı, bunlarda silah var’ dedi. ‘Terörist var bunlarda’ dedi. Adam şunu dedi: ‘Ya bırak bunları, bunlarda bir şey olmaz. Bırak adamlar gitsin, ben bunların köyünde 2 senede bir silah satamadım.’ Adam bunu deyince bizi bıraktılar, akşam tekrar gelip aldılar. Sadece bize işkence yapmak için. Dilek’ten kimseye işkence olmamış, sadece Ağılbaşlılara, Hilanlılara, Atmalılara oldu. Halen daha o muhtarımız sağ. Bizi köyün ortasında falakaya yatırdılar. Muhtarımız mide kanaması geçirdi.
Şeyho Karakoç: 12 Eylül’de Hilan köyünde geldiler, bizi topladılar. Boztepe’de, sonbaharda 2 saat bize eğitim yaptırdılar. Merkez Komutanlığı’na getirdiler. Orada bizi dövdüler, nezarete attılar. Akşam tekrar gelip bizi aldılar. ‘Sizde silah var’ dediler. Ben şunu hiç unutmam; bir adam geldi, başçavuş hazırola geçti. Başçavuşa dedi ki ‘Bunlar nereli?’ Başçavuş da ‘Bunlar Ağılbaşılı, bunlarda silah var’ dedi. ‘Terörist var bunlarda’ dedi. Adam şunu dedi: ‘Ya bırak bunları, bunlarda bir şey olmaz. Bırak adamlar gitsin, ben bunların köyünde 2 senede bir silah satamadım.’ Adam bunu deyince bizi bıraktılar, akşam tekrar gelip aldılar. Sadece bize işkence yapmak için. Dilek’ten kimseye işkence olmamış, sadece Ağılbaşlılara, Hilanlılara, Atmalılara oldu. Halen daha o muhtarımız sağ. Bizi köyün ortasında falakaya yatırdılar. Muhtarımız mide kanaması geçirdi.
REFERANDUMDA ‘HAYIR’ OYU KULLANACAK
B: Hep siyah giyiyorsunuz, hatta saatinizin kordonu da siyah. Neden siyah giyersiniz?
Ş: 12 Eylül’ü protesto etmek için siyah giyiyorum.
B: Ne zaman protestoya başladınız?
Ş: 80’den sonra başladım. Gözaltına alındıktan sonra siyah giymeye başladım. Bana bunu birkaç sefer soranlar oldu. Siyahı seviyorum, giyiyorum dedim. Söylemedim. 1 yıl önce gelip illa ısrar ettiler söyle diye. Yazar mısınız dedim, yazarız dediler. Ondan sonra gelip soranlar çok oldu.
B: Peki bu siyah elbiseyi ne zaman değişeceksiniz?
Ş: Ben ölürsem kefenim siyah olsun, ben bu yasaların değişeceğini umut etmiyorum.
B: 12 Eylül’de yapılacak bir referandum var. Oyunuz hangi yönde olacak?
Ş: Oyum ‘hayır’ olacak. 12 Eylül darbesinin sorumlularından kimse yargılanmayacak. Zaman aşımına uğrayacak. B:
B: Nasıl bir anayasa istiyorsunuz?
Ş: Halka açık demokrat, özgür, şeffaf bir anayasa isterim. Halkın tüm sorunlarını kapsayan bir anayasa istiyorum. Bunları yeni anayasada görmediğimden dolayı ‘hayır’ diyorum.
‘O BEYAZ GÖMLEĞİ, MUHABİR GETİRDİ’
B: 28 Temmuz 2010 tarihli Sabah Gazetesi’ndeki habere göre, “Ben 13 Eylül sabahı beyaz gömlek giyeceğim” demişsiniz. Bu haber, sizin şu anda söylediklerinizle uyuşmuyor.
Ş: Gazeteciler ÖDP’nin il binasına geldiler. Beyaz gömlek getirdiler. İlla gel, beyaz gömleği giy, böyle bir resmini çekelim dediler. Ben asla, imkansız, kabul etmem, dedim. Sabah Gazetesi’nin muhabiri söyledi, bunları bana. Kabul etmememe rağmen, bu gazetedeki röportajdakilerin hiçbirini söylemediğim halde, bunları yazmış. Benim oyuma kimse karışamaz dedim. Oyumu kendim kullanırım dedim. Oyum kesinlikle ‘hayır’ dedim. Ama farklı yazmışlar. Ben bu haberle ilgili davacıyım. Şahitlerim var. Beyaz gömlek de ÖDP’nin il binasında duruyor. Sabah Gazetesi’ne manevi tazminat davası açacağım.
B: Zaman ayırıp bizimle duygu ve düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederiz.
Ş: Gazetenize, yanlış bir haberi düzelttiği için ben teşekkür ederim.