Akibeti tartışma konusu olan Haydarpaşa Gari'nin projesi ne olursa olsun silüeti korunucak.
Abone olNe olacağı tartışmaları süren Haydarpaşa Garı, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın seçim kozu Kanal İstanbul ve üçüncü köprü ile ilgili soruları yanıtlayan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım Habertürk'te yayınlanan Basın Kulübü programında gazeteciler, Belkıs Kılıçkaya, Ceyda Karan, Nihal Bengisu Karaca ve Selçuk Tepeli'nin sorularını yanıtladı
Kamuoyunda akıbeti merak edilen tarihi Haydarpaşa Garı için "garanti" veren Bakan Yıldırım, "Projede ne olursa olsun yapılaşmanın hiçbiri Haydarpaşa'nın silüetini bastırmayacak. Her halükarda gar binası aynı şekilde muhafaza edilecek" dedi.
KANAL İSTANBUL'UN ETÜT ÇALIŞMASI EN AZ İKİ YIL
Başbakan Erdoğan'ın "çılgın proje" olarak takdim ettiği Kanal İstanbul projesi hakkında da bilgiler veren Yıldırım, "Kanal İstanbul dediğimiz proje 23 milyon metreküp kazı demek. 40 kilometre uzunluğunda en az 300 metre genişliğinde ve 70 metre derinliğinde kanal demek. En az iki sene proje etüt çalışması gerekiyor. Dünyanın en büyük projelerinden birini yapıyoruz" dedi.
Projenin Başbakan Erdoğan'ın taahhüdü olduğunu ve çalışmaların fiilen başladığını kaydeden Yıldırım, "Kazılarda toplanan toprak ile 6 kilometrekarelik bir ada yapabiliyorsunuz. Bunu üçüncü havaalanının dolgu alanında kullanacağız ya da kömür ocakları var Kilyos'tan Terkos'a kadar o çukurları dolduracağız" diye konuştu.
Bakan Yıldırım İstanbul'da üçüncü havaalanı ile ilgili çalışmaların da başladığını söyledi.
HIZLI TREN AĞI İÇİN 15 YIL
15 sene içinde tüm hızlı tren hatlarının biteceğini söyleyen Bakan Yıldırım, "Ankara - Eskişehir, Ankara - Konya bitti; Eskişehir - İstanbul 2013'te, Ankara - Yozgat -Sivas 2016'da, Ankara - Afyon - Manisa - İzmir de 2017'de bitecek" dedi.
Bakan Yıldırım hızlı tren hatlarında yük de taşınabileceğini ama yolcu taşımacılığının yoğun olduğu hatlarda yük taşımacılığı düşünmediklerini söyledi.
ÜÇÜNCÜ KÖPRÜ
Bakan Yıldırım, üçüncü köprü çalışmalarıyla ilgili de şunları söyledi:
"İstanbul'daki iki köprüden sabah akşam saatlerindeki beklemelerden dolayı fazladan yakılan yakıt miktarı ve zaman kaybı ile 3.5 milyar Türk Lirası yıllık zarar ediyoruz. Köprünün bedelinden çok fazla. Para havaya gidiyor. Cari açık diyoruz ya... Benzini de dışarıdan alıyoruz. Havayı da kirletiyoruz.
İkinci köprüden günde 250 bin araç geçiyor. Bunun yüzde 30'u ağır araç. Üçüncü köprü olunca bu ağır araçları oraya göndereceğiz. Birinci, ikinci köprü küçük araçlara kalacak. Üçüncü köprüde yeterli trafik yok diyenlere cevap: 75 bin araçla başlayacak, onun otomobil eş değeri 300 bin. Çünkü bir tır 5 otomobile değer.
Çatalca'dan, Gebze tarafından insanlar gelip şehir içinde tıkanıp kalmaktansa üçüncü yolu tercih edecek.
Üçüncü köprü güzergahında yerleşim yeri yok denecek kadar az. Yüzde 85'i kamu arazisi kimseye rant da sağlanmıyor.
10 Ocak'taki ihalede teklif gelmedi. Gelmedi diye dünyanın sonu değil. Biz tekrar ihaleye çıktık. 5 Nisan'a kadar teklifler alınacak. Önceki projede hepsi yap işlet devretti toplam tutarı 6 milyar dolardı. Şimdi ise projeyi ikiye böldük yarısını yap işlet devret, yarısını da biz yapacağız. Bu sefer teklif geleceğini düşünüyorum.
"YOUTUBE'U DİZE GETİRDİK"
Bilişim suçlarıyla mücadelenin önemine değinen Bakan Yıldırım, "İnternet bir suç makinesi haline gerlirse buna göz yummayız" dedi.
Yıldırım, Youtube yasağı ile ilgili süreci de şöyle anlattı:
"Bizi anlamadan dinlemeden linç ettiler. Ben Youtube'a karşı çıkmıyorum. 31 dava açılmış. 31'i de Atatürk'e hakaretten. Gereğini yapmıyor. 'Sizin ülkede tamam ama Yunanistan'da da sizin değerlerinize hakaret varsa orada kapatamazsınız' diyorlar. Biz de diyoruz ki, sen burada faaliyet gösteriyorsan bize muhatap göstermen lazım. Bunu kabul etmiyor. Çünkü o zaman vergi ödemesi lazım, işine gelmiyor. Ama bunu yaptığı ülkeler var. Böyle çifte standart olur mu? Baktık ki olmuyor. Başka bir yöntem izledik. Telif hakkından gittik. 'Bu gösterdiğiniz videoları telif hakkı olmadan yayınladınız' dedik. Sonra telaşlandılar, anında kapattılar. Çünkü telif hakkının cezası ağır. Sonunda dize geldiler."