BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Hayattan neler öğrendim?

Yaşamdan ne çok şey öğrenilebileceğini,

 

Ya da hiçbir şey öğrenilmediğini,

 

(Farkındaysanız) hayatın kafa karıştırdığını,

 

tecrübenin asla ve asla yanlış yapmaya engel olmadığını,

 

bu hayatın gerçek ve zor bir sınav olduğunu,

 

sınavda sorulan soruların “kazık” olduğunu,

 

gerçek sınav sonrası mülakatta “torpil” olmadığını,

 

sınav notunu asla öğrenemeyeceğimi,

 

öğrensem de bir şey değişmeyeceğini,

 

insanların vicdanlarını dinlemediklerini,

 

merhametin, kötülük tarafından teslim alındığını,

 

iyiliğin bu konuda kolunu kıpırdatmadığını,

 

çekip gitmenin kolay olduğunu,

 

çekip gidenin, geride bıraktığını hiç düşünmediğini,

 

insanların çoğunun ruhunun bencil olduğunu,

 

maneviyatın bu bencillik içinde eridiğini,

 

küçük şeylerle mutlu olmayı beceremeyen insanların çok olduğunu,

 

hayal kurmayan insanların bolca bulunduğunu,

 

mayası hırs olanların, intikam peşinde koştuğunu

 

ve bu insanların çevrelerine umutsuzluk saçtığını,

 

ummadığın taşın baş yardığını,

 

en insan gözükeninin en hayvanca duygular beslediğini,

 

hak arayanların dayak yediğini,

 

doğruyu gösterenlerin fişlendiğini,

 

yanlışa balıklama atlayanların adam sayıldığını,

 

ülkeyi satıp savanların iktidar olabildiğini,

 

güneş gibi doğarız diyenlerin bir mum alevi kadar etkili olamadıklarını,

 

bağırıp çağırmanın sanat olduğunu,

 

adalet diye bağırıp çağıranların hak yediğini,

 

bazılarının demokrasi anlayışına bakınca, demokrasinin pek de demokratik bir şey olmadığını,

 

neredeyse devletin bütün kurumlarında kadrolaşmanın hat safhada olduğunu,

 

paranın her şeyi satın alabileceğini düşünenlerin, para için ruhlarını sattığını,

 

işini iyi yapmak istemenin anlamsızlık olduğunu,

 

bu durumda, anlamsızlığın bazen iyi bir şey olduğunu,

 

çamur at izi kalsın mantığının egemen olduğunu,

 

polemik yaratmanın revaçta olduğunu,

 

bazılarının, çıkarları için bütün değerlerini vermeye razı olduklarını,

 

doğru söyleyenin onuncu köye taşlanarak gönderildiğini,

 

tüm bunlara rağmen ayakta kalmanın güç olduğunu ama istersem kalabileceğimi öğrendim…

 

İstedim…

 

Ya siz, siz neler öğrendiniz?