BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Hayata Dönüş Davasına beraat

ÇANAKKALE E Tipi Cezaevi'nde 19- 22 Aralık 2000 tarihinde yapılan `hayata dönüş operasyonu' sonrasında Ağır Ceza Mahkemesi'nde 154 hükümlü ve 563 güvenlik görevlisi hakkında açılan dava 7 yıl sonra tamamlandı.

Abone ol

ÇANAKKALE E Tipi Cezaevi'nde 19- 22 Aralık 2000 tarihinde yapılan `hayata dönüş operasyonu' sonrasında Ağır Ceza Mahkemesi'nde 154 hükümlü ve 563 güvenlik görevlisi hakkında açılan dava 7 yıl sonra tamamlandı. Bir askerin şehit olduğu, 3 hükümlünün yaşamını yitirdiği, 1 hükümlünün de kendisini yaktığı olayla ilgili olarak yargılanan güvenlik görevlileri ile hükümlüler hakkında beraat kararı verildi.

Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün yapılan duruşmada hükümlüler Sultan Sarı, Fahri Sarı ve İlker Babacan'ı görevin ifası sırasında faili belli olmayacak şekilde öldürdükleri ve 83 hükümlüyü yaraladıkları iddiasıyla açılan kamu davasında 563 güvenlik görevlisi hakkında, sanıkların bu suçları işlediğine dair mahkumiyetlerine yeter, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlerine karar verildi.

HÜKÜMLÜLERE 9 AYRI KARAR

Yargılanan 154 hükümlü hakkında ise 9 ayrı karar çıktı. Faili meçhul olacak şekilde Jandarma Eri Mustafa Mutlu'yu öldürdükleri, ayrıca yanarak ölen hükümlü Fidan Kalşen'i intihara azmettirdikleri iddia edilen hükümlüler hakkında sanıkların bu suçu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeter, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden beraatlerine karar verildi. Ruhsatsız patlayıcı imal etmek ve bulundurmak suçlarından açılan kamu davasında da sanıklar aynı gerekçeyle beraat etti. Hükümlüler Fahri Sarı ve Sultan Sarı'yı faili belli olmayacak şekilde öldürdükleri iddia edilen hükümlüler de bu suçu işlediklerine dair kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden beraat etti. Sanık hükümlü İnan Eren'in hükümlü Fidan Kalşen'i yakarak öldürdüğü iddiasıyla açılan davada ise Eren'in suç işlediğine dair yeterli delil elde edilemediğinden beraatine karar verildi. Mahkeme, dava sürecinde hayatını kaybeden 11 sanık hakkında açılan dava, 6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanununa Muhalefet ettikleri gerekçesiyle hükümlüler hakkında açılan 2 dava ve cezaevi idaresine karşı silahlı isyan gerçekleştirdikleri iddiasıyla hükümlülerle ilgili açılan dava zaman aşımı nedeniyle ortadan kalktı. Ayrıca, adresleri tespit edilememesi nedeniyle savunmaları alınamayan 61 sanığın ayrı bir dosya ile yargılanmasına karar verildi.

Duruşmalara hükümlü ve tutuklulardan 11 kişinin vekili olarak katılan Çanakkale Barosu Avukatlarından Hilmi Baydar, DHA muhabirine yaptığı açıklamada, "Dava sonucunda hem güvenlik görevlileri, hem de sanık olarak yargılanan hükümlü ve tutuklular hakkındaki davalardan bir kısmı delil yetersizliğinden ve zaman aşımından ortadan kaldırıldı. Bir kısmı da beraatle sonuçlandı. Bu aşamadan sonra kararı uygun görmeyen taraflar temyize gidebilir" diye konuştu.

YARGITAYIN KARARINI BEKLEYECEĞİZ

Davaya hükümlü ve tutukluların vekili, güvenlik güçleri aleyhine de müdahil olarak katılan Avukat Gül Kireçkaya ise "(İki tarafa da beraat verelim davayı kapatalım) anlayışına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Biz bu gerçeğin arkasında duracağız ve hakkımızı arayacağız. Gerçekte bizim açımızdan Fahri Sarı, Sultan Sarı ve İlker Babacan'ın operasyon sırasında öldürüldüğüdür. Zaten operasyonun sadece ölüm oruçlarını bitirmek gibi bir maksatları yoktu. Kararı askerler aleyhine temyiz edeceğiz. Hükümlülere operasyonun ardından sevkleri sırasında kötü muamele ve insanlık dışı muamele yasağına aykırı davranıldığı gerekçesiyle 2002 yılında bir dosyayı AİHM'e göndermiştik. Askerler suçlu bulunmazsa bu karar için de AİHM'e gideceğiz" dedi.

NE OLMUŞTU

Ölüm oruçlarını sona erdirmek için tüm cezaevlerinde eşgüdümlü olarak başlatılan Hayata Dönüş Operasyonu, Çanakkale E Tipi Cezaevi'nde 19 Aralık 2000 tarihinde başlatıldı. Hükümlülerin direnişi sonucu operasyon ancak 22 Aralık'ta tamamlanabildi. Operasyonda, jandarma er Mustafa Mutlu şehit olurken, cezaevindeki hükümlülerden Fahri Sarı, Sultan Sarı ve İlker Babacan yaşamını yitirdi. Hükümlü Fidan Kalşen ise kendisini yaktı. Operasyonun ardından 154 hükümlü hakkında, `Faili Belli Olmayacak Şekilde Adam Öldürmek, Cezaevi İdaresine Karşı Silahlı İsyan, İntihara Azmettirmek, 6136 Ateşli Silahlar Kanuna Muhalefet, Patlayıcı Madde İmal Etmek, Bulundurmak ve Kullanmak' suçlarından dava açıldı. Hükümlülerden 18'i, ellerinde barut izi çıktığı ve jandarma er Mustafa Mutlu'yu öldürdükleri iddiasıyla müebbet hapis istemiyle, diğer hükümlüler ise 10 yıldan az olmamak üzere ağır hapis cezası istemiyle Çanakkale Ağır Cezaevi'nde yargılandı. Duruşmalar birbirini izlerken hükümlü avukatları çeşitli iddialarla bu kez operasyona katılan 563 güvenlik görevlisinden şikayetçi oldu. Bunun üzerine güvenlik görevlileri hakkında, `Görevi Sırasında Faili Belli Olmayacak Şekilde Birden Fazla Kişiyi Öldürmek ve Yaralamak' suçlarından 20 yıldan az olmamak üzere ağır hapis cezası istemiyle kamu davası açıldı. Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi'nde ayrı ayrı görülen davalar daha sonra mahkeme tarafından birleştirildi ve birlikte görülmeye başlandı. Taraflar 7 yıl boyunca bir çok kez görülen duruşmalar için Adliye koridorlarını doldurdu.