BIST 9.916
DOLAR 35,04
EURO 36,43
ALTIN 2.947,21
HABER /  GÜNCEL

Hayat karartan şaka: Onlar da pişman ben de

Mersin'de arkadaşlarının oyun sırasında havaya atıp tutamadığı lise öğrencisi Eray Gür, boynunda oluşan kırıklar nedeniyle felç oldu.

Abone ol

Mersin'de sınıfta arkadaşlarının oyun amaçlı havaya atıp ardından tutamaması sonucu düşerek boynunda kırıklar oluşan ve omuriliği zarar gördüğü için belden aşağısı felç olan lise öğrencisi Eray Gür, yeniden yürüyeceği günün hayalini kuruyor.

Merkez Mezitli ilçesinde 25 Ekim'de sınıfta arkadaşlarının oyun için havaya atıp tutamaması sonucu kafasının üzerine düşen 15 yaşındaki Gür'ün boynunda kırıklar oluşurken omuriliği de zarar gördü.

BİR HAFTA SONRA HAREKET ETMEYE BAŞLADI: Olaydan sonra boynundan alt kısmını hissetmeyen ve Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan Gür, burada geçirdiği ameliyatın ardından yaklaşık 1 hafta sonra el ve kollarını hareket ettirmeye başladı.

BELDEN AŞAĞISI FELÇ: Belden aşağısındaki felç durumu devam eden Gür'ün tedavisi tamamlandı. Gür'ün yeniden yürüyebilmesi için Adana'da özel bir hastanede fizik tedaviye başlandı. Tedavi masraflarının bir bölümü, sanatçı Haluk Levent'in başkanlığını yaptığı Anadolu Halk ve Barış Platformu ve hastane tarafından karşılandı.

"ONLAR DA PİŞMAN BEN DE": Eray Gür, yaptığı açıklamada, eğlenmek isterken kötü bir sonuçla karşılaştıklarını söyledi. Düştükten sonra boynundan altını hissetmediğini belirten Gür, "Düşünce kafamı hızlı bir şekilde sağa ve sola çevirmişim. Ben o anı hatırlamıyorum. Ambulansa bindiğimi, bir de hastaneye geldiğimde bana 'Hissediyor musun?' diye sorduklarını hatırlıyorum" dedi.

''SPOR HAYATIMA DEVAM ETMEK İSTİYORUM'': Geçirdiği ameliyatın ardından 2 gün yoğun bakımda kaldığını belirten Gür, şöyle konuştu: "Yaklaşık 1 aydır hastanede yatıyorum. Şimdi ellerimi kollarımı hareket ettirebiliyorum. Şu anda sadece kollarımı kaldırabiliyorum. Ayaklarımı da hissedebiliyorum. Bakmadan ayağıma dokunulduğunda hangi parmağıma dokunduklarını anlıyorum. Karıncalanma falan var ancak hareket ettiremiyorum. Ben fizik tedavi görüp ayağa kalkmak, yeniden yürümek istiyorum. Sporcuyum, 15 yaşındayım ve tekrardan yürüyüp spor hayatıma devam etmek istiyorum."

''KEŞKE YAPMASAYDIM'': Gür, arkadaşlarının yaşanan olaydan dolayı çok üzüldüklerini ve sürekli kendisini ziyaret ettiklerini belirterek, "Ben saçımı kestim diye onlar da saçlarını kesti. Beni mutlu edebilmek için ellerinden geleni yaptılar. Arkadaşlarıma ben söyledim 'Beni havaya atın' diye. Böyle bir kaza oldu. Onlar böyle bir şaka yaptıkları için pişman. Ben de pişman oldum. Keşke yapmasaydım" diye konuştu.

Baba Ergün Gür de oğlunun okulda arkadaşlarıyla eğlenirken geçirdiği bir kaza sonucu hayatlarının altüst olduğunu söyledi. Oğlunun belden aşağısının tutmadığını belirten baba Gür, "Kolları yüzde 20 çalışıyor ve elleri tutmuyor. Yetkililerden ricamız oğlumuzun fizik tedavisinde bize yardımcı olmaları. Eray'ın tansiyon, ateş ve solunum sıkıntısı var. Ciddi bir emek lazım. Bu süreçte biz evladımız yanındayız ama şartlar bir yere kadar." ifadelerini kullandı.Gür, oğullarının Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi görmesini istediklerini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Orası için 3-6 ay arası bir süre verildi bize. Biz de oğlumuz daha fazla mağdur olmaması için özel kliniğe yatırdık. Oradaki sırayı bekleyeceğiz ama özel hastaneye de gücümüz yetmeyecek. Orada belli bir ücret isteniyor. Onun bir kısmını karşılayabiliyoruz. Bilmiyorum ne yapacağız."

Oğlunun Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavisi için yetkililerden yardım isteyen Gür, "Orada evladımızın yürüyeceğine inanıyoruz" dedi.

"AMELİYATIN BAŞARILI OLDUĞUNU GÖRDÜK": Gür'ün ameliyatını gerçekleştiren MEÜ Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Dağtekin ise Eray'ın hastaneye ilk geldiğinde boyundan aşağısını hissedemediğini söyledi.Yaptıkları radyolojik incelemelerde hastanın 5. boyun kemiğinde kırık olduğunu tespit ettiklerini anlatan Dağtekin, şunları kaydetti:

"Bu kırık nedeniyle parçalanan kemik parçalarının omuriliğe baskı oluşturduğunu ve omurilikte ciddi bir hasarlanma olduğunu gördük. Ameliyatta omuriliğe batan, kırılan omurga kemiklerini temizledik ve omurgayı tamamen rahatlattık. Omurilikte oynaklığa neden olan durumu ortadan kaldırıp omuriliği stabil bir hale getirecek plaklama ameliyatını gerçekleştirdik. Hastamızın ameliyattan sonraki yaptığımız incelemelerde gerçekten ameliyatın başarılı olduğunu gördük. Omurgadaki sağlamlığın plakla sağlandığını gördük. Ameliyattan 1-2 gün sonra ellerinde ve kollarında çok az bir gücün yerine geldiğini gördük. Ameliyattan yaklaşık 1 hafta sonra kollarında, dirsek ve omuzlarında hareketlenmeler oldu. Ancak ayaklarında ve göbek altında herhangi bir his geri gelmedi. Onlarda hala felç durumu devam ediyor."

Dağtekin, omurilikte tam bir kesi durumunda hastanın hareketinin geri gelmesinin beklenmediğini, ancak Eray'da hasarlanma olduğu için omuriliğin nasıl bir cevap vereceğine önceden karar vermenin mümkün olmadığını aktardı. Ellerde ve ayaktaki gücün ilerleyen süreçte geri gelebileceği ihtimali üzerinde durulduğunu vurgulayan Dağtekin, bundan sonraki fizik tedavi sürecinin önemine işaret etti.