Hayalet tarafından ele geçirildiğini söylemiş! İşkenceci Koreli Yazar hakim karşısında
ÜMRANİYE'de birlikte yaşadığı Koreli kadın Kim Yoonje’ye (22) yaklaşık 2 ay boyunca çeşitli işkenceler yaptığı, cinsel saldırıda bulunduğu, şantaj yaptığı, aç bıraktığı ve deodorantla kafasına vurarak kafasındaki kemikleri kırdığı iddia edilen ve 46 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakkında dava açılan Koreli Whosuck Lee’nin (44) yargılanmasına başlandı.
Abone olİstanbul Ümraniye'de yaşayan ve yazar olduğunu söyleyen Koreli Whosuck Lee, iddiaya göre kendisi gibi Koreli olan Kim Yoonje isimli genç kıza özel eserini çaldığı için akıl almaz eziyetlerde bulunup korku filmlerini aratmayacak işkenceler yaptı. Korku dolu günler yaşayan genç kızın Koreli adamı şikayet etmesi sonucu polis tarafından gözaltına alınan işkenceci adam, adliyeye getirilmesinin ardından çıkarıldığı İstanbul Anadolu Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
'Şamanlık bana ağır geldi'
Sabah'ın haberine göre İstanbul Anadolu 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk celsesine tutuklu sanık Whosuck Lee (44) ve avukatı Mertkan Yemen katıldı. Duruşmada tercüman aracılığıyla savunmasını yapan tutuklu sanık Whosuck Lee, 'Ben Kore'de yaşadığım bazı kötü olaylar nedeniyle şamanolduğumu anladım. Mağdure ile bir şaman aracılığıyla tanıştım. Kendisi mağdureyi taşıyamadığı için bana devretti. Şamanlık bana ağır geldi' şeklinde konuştu.
Suçlamaları reddetti
Savunmasının devamında tutuklu sanık Lee, 'Kore'de kalsaydım şamanlık yapmak zorunda olacağım için ülkeyi terk ettim ve değişik ülkede yaşamaya başladım. Mağdureyle bir süre aynı evde kaldık. Kendisi her iki cins ile ilişki kuran bir bayan olup, lezbiyen arkadaşı para gönderene kadar benimle kalacaktı. Benimle ilişki kurmak istiyordu ama ben kabul etmiyordum. Uyurken üzerime çıkıp saldırdığında kendisini itekledim. Bu sırada yatak kırılınca ev sahibi gelerek ne olduğunu sordu. Bir şey olmadığını söyleyerek gönderdim. Bu olay nedeniyle travma yaşadım. Mağdureye eziyet etmem, aç bırakmam, vücudunu yakmam ve idrarımı içirmem söz konusu değildir. Mağdure kendisine bazı ruhların musallat
olduğunu düşünerek benimle cinsel ilişki kurarak kurtulacağını zannediyordu' ifadelerini kullandı.
'Yazılarımı çaldığında çok sinirlendim'
Yazarlık yaptığını ve aylık gelirinin 80 bin lira olduğunu söyleyen sanık Lee, 'Benim yazdığım eserleri kendi bilgisayarına yüklemiş. İstediğimde ise vermedi. Sinirlenip bilgisayarını kırdım. Bir kez deodorant şişesini fırlattığımda başına geldi. Yazılarımı çaldığı için çok sinirlendiğimde küfür ettiğim doğrudur. Benim eserlerimi kendi adı ile yayınlamaya kalkışınca 'bu durumu düzelt, doğruyu bildir' şeklinde uyardım. Uyarımı dinlemediği için elimle birkaç kez vurdum. Kore'ye döndüğümde kendisinden şikayetçi olacağımı söylüyordum. Bana yalvarıp engellemek istiyordu' sözlerini sarfetti.
'Kızımın beni tecavüzcü olarak bilmesini istemiyorum'
Tutuklu sanık Lee, savunmasını 'Artık evimi terk etmesini istediğimde kabul etmedi. Balkonda kalmasını istedim. Birkaç saat sonra balkonun soğuk olduğunu anlayınca içeri girmesini istedim. Aç bırakmam söz konusu değildir. İftirayı alışkanlık haline getirmiş birisidir. Benim psikolojik bir rahatsızlığım yoktur. Olayın mağduruyum. Ailemi kaybettim. Boşanma aşamasına geldim. Kızımın beni bir tecavüzcü olarak bilmesini istemiyorum. Tecavüz suçlaması iftiradır. Sadece darp ve mala zarar verme suçlamaları doğrudur. Tahliyemi istiyorum' sözleriyle bitirdi.
'Mağdure profesyonel dolandırıcıdır'
Duruşmada söz alan sanık avukatı Mertkan Yemen ise, müvekkilini entelektüel biri olduğunu, haksız tahrik altında mağdureyi darp edip bilgisayarını kırdığının doğru olduğunu ancak diğer suçlamaların asılsız olduğunu, kaldıkları odanın bitişiğindeki odada ev sahibinin kaldığını, başkalarının yanında bu suçların işlenmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin yaptığı çalışmalar çalınınca sinirlendiğini ve 10 bin dolar zararı olduğunu anlatarak mağdurenin akıl sağlığı yerinde olmayıp, profesyonel bir dolandırıcı olduğunu ve müvekkilinin mağdurenin üçüncü kurbanı olduğunu vurgulayarak 'Tutuksuz yargılanmasını talep ediyoruz 'dedi.
Hayalet tarafından ele geçirildiğini söylemiş
Mahkemeye Kore'den yazılı bir savunma gönderen mağdur Kim Yoon Jee ise, 'Ben sanıktan çok korkuyorum. Benim, sanık ile rahiplik veya iş ortaklığı gibi herhangi bir ilişkim yok. Kore'deyken sanık kendi ailesini anlatıp bende sempati uyandırmaya çalıştı. Ayrıca yerel inançların bir şamanı olduğu için bana yardım edebileceği ve benim yardımıma ihtiyacı olduğu için kazan-kazan teklifini iletti. Onun ailesinin hikayesini duyduğumda annemi hatırladığım için yardım etmek istedim ve sanık ile birlikte Türkiye'ye gittim. Ancak Türkiye'ye geldiğim ilk günden itibaren bana bir hayalet tarafından ele geçirildiğini söyledi' dedi.
'Kore'ye dönmesi düşüncesi bile dehşete düşürüyor'
Yazılı savunmasının devamında mağdure, 'Bu yüzden şafakta tüm kıyafetlerimi çıkarıp pencerenin önünde durmamı söylediğinden başlayıp çeşitli saldırılar, tehditler, kişisel bilgi sızıntısı, zorla cinsel video çekimi, hapsetme, para gaspı gibi korkunç şeyler yaptı. Şafak olunca deodorant kutusu ile kafama 500 kereden fazla vurdu. Lütfen sanığı ağır bir şekilde cezalandırınız. Sadece onun Kore'ye döneceği düşüncesi bile
beni korkutuyor ve dehşete düşürüyor' sözlerini kullandı.
Bakanlık aracılığıyla adli sicil kaydı istenecek
Duruşma sonu ara kararını açıklayan mahkeme, sanığın nüfus ve adli sicil kayıtlarının Bakanlık aracılığıyla Güney Kore adli makamlarından istenmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.