Vatan Gazetesi, Erdoğan'ın mitinginlerinde vatandaşı azarlamasını seçim sonuçları açısından inceledi.
Abone olBaşbakan Erdoğan, iktidara geldikten sonra vatandaşlarla diyaloglarında sert bir üslup kullanmaya başladı. Erdoğan'ın üslubu, iş isteyen, derdini anlatan, kazancından yakınanları azarlamaya kadar vardı. Erdoğan kendisi bu tutumunu "Karşınızda dobra dobra konuşan bir Başbakan var" diye niteliyor. Ancak seçim gezilerinin artmasıyla birlikte giderek sıklaşan bu tür örnekler nedeniyle Erdoğan'ın tutumu siyaset kulislerinde tartışma konusu oldu. Erdoğan'ı "haklı" bulanlar, "Erdoğan, hem Başbakan'a sesini duyurabilenlerin ayrıcalıklı hale gelmesini önlüyor hem de her şeyi devletten bekleyenlere ders veriyor" değerlendirmesini yapıyor. Buna karşılık, Erdoğan'ın bu tutumu "havaya girdi" şeklinde değerlendirmelere de yol açıyor. Ve "Partisinin seçimde iyi bir oy oranına ulaşacağından emin olduğu için havaya girdi. Kendisini ülkenin tek hakimi sanıyor" yorumunu yapıyor. Erdoğan'ın vatandaşlarla diyaloglarından örnekler şöyle: O pankartı indirelim 6 Mart Kırşehir.... Beden eğitimi fakültesi mezunlarının "Hani söz vermiştin?" yazılı pankart açmaları üzerine, "O pankartı indirelim. Kimseye üniversiteyi bitirdiği zaman hemen iş bulma sözü vermedik. Sıkarsın taşın, suyunu çıkarırsın, işini alırsın. Bütün dünyada işsizlik var, sadece bizde değil. İlk defa bütçede eğitime ayrılan pay milli savunmaya ayrılan paydan fazla oldu..." Ben de simit sattım 9 Mart Ağrı... Gençlerin, üniversite diploması olduğunu söyledikleri rulo yapılmış kağıtları göstermeleri üzerine patladı: "Ben üniversite bitirdim, bana iş verin, dünyanın hiçbir yerinde yok. Üniversite bitirmek cehaleti alır, ondan sonra iş bulmak, kaliteniz, cesaretiniz, kapasiteniz ve gayretinizdir. Ben üniversite okudum, simit sattım, su sattım. İşimi koşturarak buldum." Şapkayı koydun... 21 Şubat Siirt... Üniversite talebine, önce fakülteleri kuracaklarını söyledi. Ve "Şapkayı koydun altında kimse yok, neye yarar?" dedi. O dönem bitti... Niğde... Bir vatandaşın yalnız görüşme isteğini dile getiren dövizi kaldırması üzerine, "İndir onu. Teke tek görüşme dönemi bitti" diye çıkıştı. Yemeği de verelim... 4 Mart Afyon... Bir kadın, mazotun pahalı olduğunu söylemesi üzerine, "E mübarek, mazotta yüzde 35 indirim yapıyoruz, oldu olacak bedava verelim. Şimdi ne istiyorsunuz ki? Oldu olacak yemeği de ağzınıza biz koyalım" dedi. Vatandaşa sabırsız olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bir çocuk 9 ay 10 günde doğuyor. Siz erken doğum istiyorsunuz. Bu sakat doğumdur " dedi. Muhalefet: İktidar şımarıklığı ■ CHP'li Uğur Aksöz : Başbakan tedaviye muhtaç. Başbakan o makama gelmek için kapı kapı dolaşıp oy istedi. Şimdi Başbakan'dan, hükümetten sorununa çare bulamayan vatandaş, gelip demokratik biçimde talebini dile getiriyor. Başbakan vatandaşları azarlıyor; ayıptır. ■ DYP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Tezmen: İktidar şımarıklığına kapıldı. Kendisine oy veren vermeyen herkesin Başbakanı olduğunu unuttu ve "dayatmacı devlet memuru" kafasıyla hareket etmeye başladı. İktidar: Normal bir şey ■ AKP'li Eyüp Sanay: Alışılmamışları yapıyoruz, ilkleri yapıyoruz. Vatandaşa sert gelebilir ama değil. Normal bir şey. ■ AKP'li Aziz Akgül: Başbakan bir vatandaşa 'taşı sıksa iş yapabileceğini' söylemiş. Biz devlet kapısının artık istihdam kapısı olmaktan çıktığını söylüyoruz, istihdam için teşvikleri getiriyoruz. Başbakan bunu ifade etmek istiyor.