Ulusal Havacılık sempozyumunda havacılar biraradaydı. Şikayetler yağmur gibi geldi. Dertler sıralandı. Bakan Yıldırım sorun olmayan tek yeri gösterdi: Feriköy Mezarlığı.
Abone olUlaştırma Bakanı Binali Yıldırım, sivil havacılık sektörünün sesini stetoskop aletiyle dinleyen bir bakanın bulunduğunu belirterek, ''Siz bir kere kendi alanınızda kapışıyorsunuz. Birbirinizin ayağına çelme takmayı bırakın, kolkola girin, sema hepinize yeter'' dedi. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Ulusal Havacılık Platformu tarafından üniversitenin Ayazağa'daki Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde ''Ulusal Havacılık Sempozyumu ve Çalıştayı'' düzenlendi. Konuşmasına kendisinden önce söz alan Hezarfen Havaalanı Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Berksan'ın eleştirilerine yanıt vererek başlayan Yıldırım, bugün sorunların onuşuluyor olmasının sevindirici olduğunu dile getirdi. ''İki yıl öncesinde hiçbir sorun yoktu. Çünkü hiçbir şey yoktu. Eğer bir şey yaptıysanız, ona bağlı olarak bu sorunlar ortaya çıktıysa unda endişe edecek bir şey yok'' diyen Yıldırım, sorunların bulunmasının sektör açısından iyi olduğunu kaydetti. Yıldırım, ''Sorunların olmadığı yer Feriköy Mezarlığı'dır. Biz sorunları çözmek için buradayız'' diye konuştu. Ağustos 2003 tarihinin Türk sivil havacılık tarihinin dönüm noktası olduğunu, bu tarihte bölgesel uçuşlara başlanma kararı alındığını hatırlatan Yıldırım, o günden bu yana uçak sayısının iki kat arttığını bildirdi. Göreve geldiğinde iş için pilotların kapısını aşındırdığını, şimdi ise herkesin birbirinden pilot kapma peşine düştüğünü ifade eden Yıldırım, bunun etik olmadığını, ama bu sektörün kısa sürede nereden nereye geldiğinin açık bir göstergesi olduğunu vurguladı. Yıldırım, sektörde geçen bir yıl içinde 6500 insana doğrudan istihdam imkanı sağlandığını belirterek, şunları kaydetti: ''Pilot açığının bulunduğunu doğrudur. Bunu gidermek için geçici de olsa yabancı uyruklu pilot çalıştırma olanağı sağladık. Sivil havacılıkta görev alan pilotların yüzde 85'i Hava Kuvvetleri kaynaklı. Pilot ihtiyacını buradan karşılamak hem oranın asli görevine halel getirecek, hem de sağlıklı bir yapı oluşturmayacaktır. Pilot yetiştirmek için adımlar atıldı.'' -TRAFİĞİN YÜZDE 40'I İSTANBUL'DA- Yıldırım, Türkiye'de 70'in üzerinde büyük küçük havaalanı olduğunu, ancak trafiğin yüzde 40'ının Atatürk Havaalanı'nda bulunduğunu belirterek, ''Bu kadar trafiğin olduğu yerde nasıl planlama yapacaksınız? Sanki biz A şirketine kıyak çekiyoruz, B şirketine 'buradan defol' diyoruz. Öyle bir şey yok, fiziki imkansızlık var'' diye konuştu. Berksan'ın, THY'nin kollandığı ve diğer şirketlerin yok sayıldığına ilişkin eleştirilerini de yanıtlayan Yıldırım, bunun kendisini üzdüğünü ifade ederek, şöyle devam etti: ''Sektörün sesini doktorların kullandığı dinleme aletiyle dinleyenbir bakanınız var. Burada haksızlık yapmayın. En küçük olayda da, en büyük düzenlemede de her zaman yanınızda. Ama şunu da iyi bilmeniz lazım; siz bir kere kendi alanınızda kapışıyorsunuz. Birbirinizin ayağına çelme takmayı bırakın, kolkola girin, ileriye, ufka, semaya doğru bakın, sema hepinize yeter. Yeterki adil, dürüst paylaşımı, birlikte hareket etmeyi becerebilelim. İstanbul'da bir havayolu şirketi çıkıyor çarşaf çarşaf ilanlar veriyor, 'ben şuradan şuraya seferlere başlıyorum, günde şu kadar bu kadar'... Arkadaşlara soruyorum 'nereden çıktı bu, müracaatı var mı, yok mu?' diye. Müracaatyok. Siz önce programınızı yapacak, ilan edeceksiniz, ondan sonra da idareyi 'bunu yap' diye zorlayacaksınız. Böyle bir şey dünyanın hiçbiryerinde yok. Bunlar idareyi emrivaki yapmakla olmaz. Bizim hiçbir şirkete farklı bakışımız yok. Biz istiyoruz ki gelin dürüstçe bu işleri yapalım.'' -SORUNLAR HIZLI BÜYÜMEDEN- Bakan Yıldırım, sivil havacılığın hızla büyüdüğünü, geçen yıla göre iç ve dış hat taşımacılığın arasındaki farkın 10 milyon yolculuğaçıktığını dile getirerek, bu yılın ilk 5 ayında yolcu taşımacılığında yüzde 30'luk bir büyümenin sağlandığını, sektördeki sorunların da hızlı büyümeden kaynaklandığını vurguladı. Sivil Havacılık Kanunu'nun ''Cumhurbaşkanı'nın bir maddesini yanlış anlamasından dolayı'' tekrar Meclis'e gönderildiğini, bunu en kısa sürede yeniden Meclis gündemine getirip çıkartacaklarını ifade eden Yıldırım, kanunun dönmesiyle yeni bir fırsatın doğduğunu, kanundabir eksiklik varsa sektörün görüşü alınarak düzeltilebileceğini söyledi. Yıldırım, Türkiye'nin ulaşım politikası olmadığı yönündeki eleştirileri de yanıtlayarak, bazılarının bu tür moral bozucu basma kalıp lafları tekrarladığını belirtti. Herşeye rağmen moral bozmaya gerek olmadığını, görevlerinin bu sorunları çözmek olduğunu dile getiren Yıldırım, Onur Hava Yolları'yla ilgili eleştirilere karşılık da, ''Onur Hava Yolları'yla ilgili hem şirketin, hem de ülkenin onurunu gözeterek aslanlar gibi mücadele ettik. İmaj kaybı falan da yok. İmajımız orada dimdik duruyor. Biz orada o kararı verenlere ızdırap içinde verdikleri kararı geri aldırmayı başardık. Bu da Türk sivil havacılık sektörünün çok büyük başarısıdır'' diye konuştu. -SABİHA GÖKÇEN HAVAALANI- Yıldırım, Sabiha Gökçen Havaalanı'nın canlandırılması için çalışmaların devam ettiğini, bunun güzel bir adım olduğunu, ancak özelşirketlerin buradan uçmadığını ifade ederek, konuşmasını şöyle tamamladı: ''Herkes Atatürk Havaalanı'nı neden zorluyor. Olsa vermez miyiz kardeşim. Bitmiş... Biz istiyoruz ki başka üsler oluşturalım. Boş bekleyen bir sürü meydanımız var. Gelin hazır her türlü imkan var. Şikayet, şikayet... İşler iyi giderken selam sabah yok, işler kötüye gitti mi koşa koşa bakanlığın kapısına... İşler böyle olmaz. Oturacağız, kurumsal olarak tık tık herkes görevini yapacak. İşler ilerleyecek.'' Yıldırım'ın ''Biraz fazla mı kaptırdık ne?'' sözleri üzerine salonda bulunanlar arasında gülüşmeler oldu. Bunun üzerine Yıldırım, ''Herşeye rağmen iyi gidiyoruz. Allah nazardan saklasın. Söylenen şeyler ve tenkitler daha iyiye gitmek için. Biz bundan alınganlık göstermiyoruz'' diye konuştu.