BIST 9.949
DOLAR 35,16
EURO 36,71
ALTIN 2.980,25
HABER /  GÜNCEL

Hattice sözlüğü sonunda yazıldı

Ölü bir dilin ilk kez fonoloji, gramer ve sözlük denemesinin aynı anda yapılması açısından önem taşıyor.

Abone ol

ABD’nin Chicago Üniversitesi’nde görev yapan Türk bilim adamı Dr. Oğuz Soysal, uzun yıllar süren çalışmalarından sonra Anadolu’nun bilinen en eski dili olan Hattice’nin sözlüğünü yazmayı başardı. Chicago Üniversitesi’ne bağlı Oriental Institute’da 9 yıldır görev yapan Soysal’ın yoğun gayretler sonucu ortaya çıkardığı çalışması, ölü bir dilin ilk kez fonoloji, gramer ve sözlük denemesinin aynı anda yapılması açısından önem taşıyor. Oğuz Soysal, Hattilerin, Anadolu’nun yazılı vesikalarda belgelenen en eski kültür ve halkı olduğunu belirterek, daha sonra Hititlerin egemenliği altında bir azınlık olarak yaşamak zorunda kalan Hattiler’den günümüze kalan tek bir yazılı belge bulunmadığını kaydetti. Ancak Hititler Hattice’yi kutsal bir dil olarak tapınaklarda dua için kullandıklarından, Boğazköy ve Ortaköy Hitit arşivlerinde çivi yazısıyla yazılmış kil tabletlerde Hatti dilinden bu tür pasajlar bulunduğunu ifade eden Soysal, sayısı ancak 500 kadar olan bu tür metinlerin Hatti dili hakkındaki tek kaynak olduğunu belirtti. Soysal, bu nedenlerden ötürü bilimsel çalışmasına uzun zaman ve emek harcadığını söyleyerek, 7 yıllık yoğun bir çalışma sonucu hazırladığı kitabın, Hattice hakkındaki tüm bibliyografyayı topladığını ve Hitit tabletlerinde belgelenen Hatti dili ile ilgili tüm bilgileri biraraya getirdiğini kaydetti. HATTİCE ASYA KÖKENLİ İZOLE BİR DİL Hattice’nin ne Hititçe gibi bir Hint-Avrupa, ne de başka bir dil grubuna ait olduğunun uzun süreden beri bilindiğini ifade eden Soysal, Anadolu’nun bilinen en eski dili Hattice’yi Asya kökenli izole bir dil olarak tanımladıklarını ve yapısı bakımından bugünkü Kafkas dilleriyle karşılaştırdıklarını anlattı. Soysal’ın Hollanda’da Almanca olarak yayınladığı ‘Hitit Yazı Geleneğinde Hattice Kelime Hazinesi’ adlı bilimsel eser 1050 sayfadan oluşuyor. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Hititoloji Kürsüsü’nden 1982 yılında mezun olan Soysal, Almanya’da doktora yaptıktan sonra 1994’te New York Üniversitesi’nde misafir profesör olarak Hititçe dersleri verdi. Chicago Üniversitesi’nde 1995’ten bu yana görev yapan Dr. Oğuz Soysal, şu aralar Hitit Dili Sözlüğü projesi üzerinde çalışıyor. HATTİLER HAKKINDA Yaklaşık M.Ö. 2500-1700 yılları arasında Anadolu’da büyük bir uygarlık oluşturmuş Hattiler hakkında bilgi oldukça sınırlı. Hattiler Anadolu’nun yerli halkı olarak kabul ediliyor, ancak Hattilerin göçlerle geldiğini, hatta Kafkas kökenli olduklarını savunan bilim adamları da bulunuyor. Yapılan araştırmalar, Hititlerin uygarlık, inanç ve mitoloji bakımından Hattilerden çok etkilendiklerini ortaya koyuyor. Hititlerin kendilerini başka isimle anmalarına rağmen, ülkelerine “Hatti ülkesi” demeleri ve din ile ilgili tabletlerde rahibin Hatti dilinde konuştuğunu belirtmeleri bu etkiyi gösteriyor. Ayrıca özel isimlerin birçoğu da Hatti dilinden geliyor. Hatti uygarlığına ait en önemli eserler Alacahöyük’te bulundu. 1935’te Atatürk’ün himayesinde başlayan kazılarda bugün Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen güneş kursları, heykelcikler, altın kupalar ve birçok eser bulundu. Yapılan kazılarda ölülerin “hocker” pozisyonunda (ana rahminde olduğu gibi cenin vaziyetinde) bulunması , toprak ve yeniden dirilme kültlerinin varlığını, dolayısıyla da ana tanrıça kültünün varlığını gösteriyor. Bir başka buluntu yeri olan Tokat’taki Horoztepe’de de ana tanrıçaya ait putlar ve tören zilleri ortaya çıkarıldı. Ancak buluntuların büyük bölümü yurtdışına kaçırıldı. Hattilere ait süsleme ve bezeme şekillerinin Anadolu’nun birçok yerinde görülmesi bu uygarlığın ne kadar yayılmış olduğunu ve önemini gösteriyor. BOĞA İLE GÖK VE GÜNEŞ KURSLARI Hatti halkı, hayvan biçimli tanrıların ‘kült’ünü geliştirmiş, özellikle de boğa en önemli simge olmuş. Boğa ile gök ve güneş kurslarının birlikteliği boğa ve gök ilişkisini düşündürüyor. Buna göre boğa en büyük gök tanrıyı temsil ediyor. Hattilerin, Hititlerin asimilasyonuna uğradığı ve Hatti uygarlığının, Hitit uygarlığı içinde yaşamaya devam ettiği öngörülüyor.