Kahramanmaraş merkezli depremlerde en ağır hasarla çıkan Hatay ilinde hayatın normele dönmesi için çalışmalar sürüyor. Öte yandan birçok zorlukla karşılaşan vatandaşlar Hatay Depremzede Derneği’ni kuruyor. Dernek kurucuları "Bizim şu anda en temel ihtiyacımız ve en çok eksikliğini duyduğumuz şey su” dedi.
Abone ol6 Şubat Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler 11 ili ağır bir şekilde etkiledi. Resmi verilere göre 50 binden fazla vatandaş yaşamını yitirdi. Depremlerin en çok yıkıma uğrattığı Hatay’da depremzedeler sorunlarını yetkililere iletebilmek için çareyi dernek kurmakta buldu. Hatay Depremzede Derneği, kuruluş işlemlerini gelecek günlerde tamamlayacak.
Derneğin kurucularından ev emekçisi Rime Çiçekli, şunları söyledi:
“Depremin ikinci gününden beri dayanışma gönüllüleri ile beraber burada bütün mahallelere yapılan yardımların daha farklı zamanlara, daha farklı alanlara taşınması için; her mahallenin kendi sorununu dile getirmesi için böyle bir depremzede derneği kurma kararımız var.
Yardımlar kesildi
Bizim şu anda en temel ihtiyacımız ve en çok eksikliğini duyduğumuz şey su. Su olmadığı için yeteri kadar hijyene ulaşamıyoruz. Banyolarımızı istediğimiz gibi yapamıyoruz. 4-5 günde bir sular veriliyor, bazen haftada bir verildiği de olabiliyor. İçme suyuna ulaşamıyoruz. Hijyen maddelerine ulaşamıyoruz. Yardımla ilgili herhangi bir şey yok artık.”
Çiçekli, sağlık sorunlarının da olduğunu aktararak, “Biz de ortak sorunlarımızı paylaşmak adına böyle bir dernek girişiminde bulunduk. Biz Dayanışma Gönüllüleri’nden çadır aldık ve devlet eliyle bize ulaşan hiçbir şey olmadı. (6 ay) çok zor geçti. Kışın koşulları çok ağırdı. 5 kişi bir çadırda kalıyorduk. Şimdi, yazın sıcak havalarda, ki bahçede kurduk, çadırkentte filan değiliz. Haşere, akrep, yılanların olduğu yerlerde. Çok ağır şartlarda geçiyor. Şartlarımız çok ağır” diye konuştu.
Çiçekli devletin kurduğu konteyner ve çadır kentlerin evlerinden, yaşam alanlarında uzakta olduğunu kaydederek, “Kendi insanlarım, sevdiklerim ve tanıdıklarımla bir arada olmak istiyorum. Bana yabancı olan bir yerde yaşamak istemiyorum. Kendi alanımı istiyorum” diye ekledi.
“Size ait olan bir yerde tanıdık olan hiçbir şey görmemek çok acı"
Çiçekli, su ve sağlığın temel sorunları olduğunu vurguladı. Çiçekli depremin ardından yaşadıkları alana bakışlarını “Size ait olan bir yerde tanıdık olan hiçbir şey görmemek çok acı. Tanıdık bir insan arıyorsunuz. Deprem öncesi ile sonrası yaşadığı hayat, konuşmalar, paylaşımlar o kadar birbirinden o kadar çok farklı ki. Tanıdığınız, yıllarca zaman geçirdiğiniz insanların bir gecede nasıl değiştiğini ve yok olduğunu. 20 sene yaşadığınız bir evden çıkıp, hiç ait olmadığınız yere, çok ağır şartlarda yaşamak kötüydü” diye açıkladı.
Dernek kurucularından eğitimci Özgür Tıraş ise şunları söyledi:
“11 Eylül’de okullar açılacak. Okullar çocuklarımız açısından çok önemli. Ama birçok okul Defne ilçesinde resmi kurumlar tarafından kullanılıyor. Bu ve bunun gibi birçok sorun. Bu sıcakta birçok kişi hijyen olmaması ve böcek ısırığından dolayı hasta oluyor. Tamamen kent kendi kaderine bırakılmış. Kentin aralarına giderseniz, kent harabe kente dönüştürülmüş. 6 ay olmasına rağmen sorunlarımızın azalması gerekirken, maalesef günden güne de sorunlarımız artıyor.
Bu sorunları ancak bir araya gelerek çözebileceğimizi; bizi görmeyenlere gösterebileceğimizi, duymayan kulaklara da ileteceğimiz noktasında birlikte yan yana durmak fikri üzerine çıktı, bu girişim.”
Dernek kurucularından Ali Ekşi ise depremin tarihi 6 Şubat’ın ardından hayatlarının değiştiğini açıklayarak, “Taleplerimiz var ve bizim taleplerimiz görmezden gelindi bugüne kadar. O kadar çok şeye ihtiyacımız var ki, bize kimse ulaşmayınca biz mecburen böyle bir yola başvurduk. Depremzedeler derneğini kurup haklarımızı savunacağız” dedi.
Ekşi, çalışmak ve hayatlarını devam ettirmek istediklerini dile getirerek, “Ben 6 Şubat’a kadar esnaftım, şu an işsizim ve mecburen bu şekilde, gönüllü arkadaşlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Hep birlikte ayağa kalkmaya çalışıyoruz. Ben 3 aydır konteyner talebinde bulunmuştum. Maalesef hala bugüne kadar hiçbir ses gelmedi” diye vurguladı.
Depremzede Ekrem Dönmezer ise yöneticilerin vaatlerde bulunduğunu ancak hepsinin havada kaldığını belirterek, “İnsanların en büyük sıkıntısı şu anda barınma ve su. Aşırı derecede salgın hastalık var ki ben de bunu atlattım, vücudum yaraya kesti” dedi.