Türk insanın sağlığı üzerine yapılan araştırmanın sonuçları korkuttu. İşte sağlığımızı tehdit eden hastalıklar...
Abone olYapılan bir araştırma Türk insanının sağlığının çok kötü bir noktada olduğunu belgeledi. Sağlık Bakanlığı’nın dikkatine sunulan çalışmaya göre Türk toplumunda yüksek tansiyon ve şeker hastalığının oldukça yaygın olduğu ortaya çıktı.
Metabolik Sendrom Derneği Başkanı Aytekin Oğuz, dernek tarafından yürütülen PURE (İleriye Dönük Kentsel Kırsal Epidemiyolojik Çalışma) çalışmasının sonuçlarını açıkladı…
Metabolik Sendrom Derneği Başkanı Aytekin Oğuz, dernek tarafından yürütülen PURE (İleriye Dönük Kentsel Kırsal Epidemiyolojik Çalışma) çalışmasının sonuçlarını açıkladı…
Prof. Dr. Oğuz, İstanbul, Kocaeli, Nevşehir, Aydın, Antalya, Samsun, Malatya ve Gaziantep’te yapılan PURE çalışmasına kırsal ve kentsel bölgeden, düşük, orta, yüksek ekonomik gruplardan 35-70 yaş arası 2 bin 463 kadın ile 1594 erkek katılımcının alındığını kaydetti.
35-70 yaş arası toplam 4 bin 57 kişinin hayat hikayesi dinlendi, tansiyonları ölçüldü. Kan örnekleri alınarak laboratuarlarda incelendi...
Bu çalışmadan ürkütücü sonuçlar çıktı. Türk insanının sağlığının çok kötü bir noktada olduğunu belgeleyen bu çalışma, Sağlık Bakanlığı’nın yetkili kişilerinin dikkatine sunuldu.
Bu çalışmaya göre; toplumun yüzde 66’sının tansiyonu yüksek. Normal değerlerde kabul edilen 14’e 9, yani büyük tansiyonu 14, küçüğü 9 ’un altında olanların tansiyonu iyi olarak kabul ediliyor. Bu çalışmaya göre tansiyonu iyi çıkanların tansiyonu sadece yüzde 34.
Türkiye’de 35-70 yaş aralığında diyabet oranı (şeker hastalığı) yüzde 14,7 olarak tespit edildi. Yine araştırmaya göre Türkiye’de 35-70 yaş aralığındaki nüfusun yüzde 52’si obez ve yüzde 34’ü de fazla kilolu çıktı.
Prof. Dr. Aytekin Oğuz çalışmayla ilgili şu bilgileri verdi:
“Metabolik sendrom Türkiye için bir salgın”
"Bu çalışmanın en çarpıcı yanı, diyabet oranındaki artıştır. Çalışma Türkiye’de 35-70 yaş aralığında diyabetin yüzde 14,7 olduğunu gösteriyor. Ayrıca pre-diyabeti olan yani gizli şekeri veya tıp dilindeki adıyla ’glukoz tolerans bozukluğu’ oranının yüzde 9,6 olduğu ortaya çıktı. Yani toplamda diyabeti ve pre-diyabeti olan kişilerin oranı yüzde 24-25’lere varıyor.
35 yaş üstü 4 kişiden birinin kan şekeri bozuk. Her 4 diyabetliden 3’ü kan şekerini kontrol edemiyor. Diyabet sıklığının 50 yaşından sonra arttığını görüyoruz. 60 yaşından sonra oran yüzde 30’lar civarında. Diyabet görülme sıklığı kentlerde yüzde 2 oranında daha fazla.
Metabolik sendromun hep bir pandemi, Türkiye için bir salgın olduğunu söylüyoruz. Metabolik sendromun önemli parametresi olan bel çevresi kalınlığında erkeklerde 102, kadınlarda 88 santimetrenin üzerinde bel çevresi olanlarda metabolik sendrom yüzde 35,8. Avrupalıların önerdiği ölçüleri alırsak yüzde 42,7 metabolik sendrom sıklığı görüyoruz. Bu oranın 35 yaşında yüzde 21 görülürken, 50’li yaşlarda yüzde 40’lara, 60’lı yaşlarda yüzde 50’lere geldiğini görüyoruz. Türkiye’de 35-70 yaş arası nüfusun yüzde 52’si obez, yüzde 34’ü fazla kilolu. Normal kilosunda bulunanların oranı yüzde 13,6. Normal kiloluların oranının bu kadar düşük olması obezite ve ona bağlı rahatsızlıkların yüksekliğini de gösteriyor. Obezite kadınlarda daha yüksek. Kadınların yüzde 10’u, erkeklerin yüzde 20’si normal kilosundadır.
35 yaş üstü 4 kişiden birinin kan şekeri bozuk. Her 4 diyabetliden 3’ü kan şekerini kontrol edemiyor. Diyabet sıklığının 50 yaşından sonra arttığını görüyoruz. 60 yaşından sonra oran yüzde 30’lar civarında. Diyabet görülme sıklığı kentlerde yüzde 2 oranında daha fazla.
Metabolik sendromun hep bir pandemi, Türkiye için bir salgın olduğunu söylüyoruz. Metabolik sendromun önemli parametresi olan bel çevresi kalınlığında erkeklerde 102, kadınlarda 88 santimetrenin üzerinde bel çevresi olanlarda metabolik sendrom yüzde 35,8. Avrupalıların önerdiği ölçüleri alırsak yüzde 42,7 metabolik sendrom sıklığı görüyoruz. Bu oranın 35 yaşında yüzde 21 görülürken, 50’li yaşlarda yüzde 40’lara, 60’lı yaşlarda yüzde 50’lere geldiğini görüyoruz. Türkiye’de 35-70 yaş arası nüfusun yüzde 52’si obez, yüzde 34’ü fazla kilolu. Normal kilosunda bulunanların oranı yüzde 13,6. Normal kiloluların oranının bu kadar düşük olması obezite ve ona bağlı rahatsızlıkların yüksekliğini de gösteriyor. Obezite kadınlarda daha yüksek. Kadınların yüzde 10’u, erkeklerin yüzde 20’si normal kilosundadır.
“Tansiyonu kontrol altına alamıyoruz”
Bu çalışmanın çok yeni ve önemli iki verisi var. Birincisi, Türkiye’de hipertansiyon kontrol oranının yüzde 34 olarak belirlenmesidir. Bu, tıp camiası açısından da inanılması zor bir rakam. Bu çalışmayla, tansiyon ilacı kullanan, tedavi aldığını söyleyenlerin yüzde 52’sinin kontrol altında olduğunu gördük. Yine de kat etmemiz gereken çok önemli bir yol var. Çalışmanın diğer önemli verisi Türkiye’de diyabetin çok ciddi bir noktaya doğru gittiğidir. Yüzde 14-15. Bozulmuş açlık glukozu ile beraber aldığımızda yaklaşık yüzde 25. Her 4 kişiden birinin kan şekerinin bozuk olması çok ciddi bir rakamdır.”