Damar tıkanıklığına bağlı kalp krizi, inme ve kangren nedeniyle hastaneye başvuran her 10 hastadan 7'sinin ölüme adeta meydan okuduğu belirlendi.
Abone olAntalya'da devam eden 21. Ulusal Kardiyoloji Kongresi'nde, Aterotromboz Çalışma Grubu tarafından yapılan, Aterotromboza Bağlı Riskin ve Tedaviye Yanıtın Değerlendirilmesi Araştırması (ARDA) sonuçları açıklandı.Çalışma grubundan Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeki Öngen, araştırmadan elde ettikleri en şaşırtıcı sonucun, insanların ölüm riski taşıyan hastalıklara karşın yaşam şekillerinde değişiklik yapmamaları olduğunu söyledi. Öngen, "Bir yıl boyunca izlenen hastaların yüzde 80'inin sigara içmeye devam ettiği, yüzde 76.6'sının hipertansiyonunda değişiklik olmadığı ortaya çıktı. Her 100 hastadan sadece 3'üne düzenli egzersiz yaptırılabildi" dedi. Araştırma sonucunda, ölüm riski olan damar tıkanıklığına bağlı hastalıklar nedeniyle hastaneye yatırılan kişilerin bel kalınlığında bir yıl sonra hiçbir incelme olmadığının ortaya çıktığını ifade eden Öngen, bu durumun, hastaların şişmanlığı kabul edilebilir olarak benimsediklerini ortaya koyduğunu belirtti. Elde ettikleri sonuçlara göre, damar tıkanıklığı geçiren her 10 hastadan 2'sinin yeniden aynı rahatsızlıkla hastaneye başvuracağını ifade eden Öngen, "Türkler çok genç yaşta kalp krizi geçiriyor. Kalp krizi önlenebilir bir hastalık. Buna rağmen kalp krizi geçirdikleri halde insanlar kendilerine iyi bakmıyorlar. Kalp krizi geçirenler arasında, sadece, her 10 hastadan 2'sinde iyileşme sağlanabilmiş. Kalan 8 kişinin risk yükündeyse hiçbir değişiklik olmamış. İnme bakımından en önemli risk yüksek tansiyon ve obezite, kalp krizi açısından obezite ve sigara, kangren açısından da sigara. Bunlara mutlaka dikkat edilmesi gerekiyor" diye konuştu. Öngen, damar tıkanıklığına bağlı hastalık riskinin sigara içimini azaltmak, geleneksel yiyeceklere dönmek ve düzenli egzersizle düşürülebileceğini sözlerine ekledi.