BDP Grup Başkan Vekili Hasip Kaplan, Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kulübü üyesi öğrencilerini kabulünde önemli açıklamalar yaptı.
Abone olTürkçeyi ortak dil kabul ettiklerini belirten Kaplan, "Bayrakla, resmî dille ve sınırlarla hiçbir problemimiz yok." dedi.
30 yıldır devam eden çatışmalı sürecin ülkeye çok şey kaybettirdiğini vurgularken, Türkiye sınırlarının bütünlüğü içinde çözümden yana olduklarını söyledi.
BDP Grup Başkan Vekili Hasip Kaplan, bayrakla, resmi dille ve sınırlarla ilgili hiçbir sorunlarının bulunmadığını belirterek, Türkçeyi ortak dil kabul ettiklerini söyledi. Kaplan, Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kulübü üyesi öğrencilerini kabul ederek sorularını yanıtladı. Kaplan, TBMM'nin Kürt sorununu çözmek gibi tarihi bir sorumlulukla karşı karşıya olduğunu ifade etti. 30 yıldır devam eden çatışmalı sürecin Türkiye'ye çok şey kaybettirdiğini ifade eden Kaplan, Türkiye'nin sınırlarının bütünlüğü içinde çözümden yana olduklarını söyledi.
"Çok kültürlü, çok dilli Türkiye'' anlayışının kabul edilmesi gerektiğini ifade eden Kaplan, şöyle konuştu: "İnanın hiçbir siyasi parti, hiçbir güç 75 milyonu birbirinden ayıramaz. Biz eşit, özgürlükçü, adaletli bir ülkede yaşamak istiyoruz.''
Kaplan, tutuklu milletvekillerine ilişkin soru üzerine de 8 parlamenterin tutuklu kalmasının Anayasa'ya aykırı olduğu görüşünü dile getirdi. Özel yetkili mahkemelerin "Türkiye'nin ayıbı'' olduğunu savunan Kaplan, "Türkiye'de adalet, kanayan yaradır.'' dedi.
Tutuklu milletvekillerinin mazbatayı aldıktan hemen sonra Meclis'te olmaları gerektiğini dile getiren Kaplan, gelen bir not üzerine toplantıya iki dakika ara verdi. Kaplan, döndükten sonra, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in aradığını ve yarın 09.30'da tutuklu milletvekilleriyle ilgili toplantıya çağırdığını bildirdi. Kaplan, "28 Şubat soruşturmasına'' ilişkin bir soru üzerine de, "Darbeler soruşturulmalı ama özel yetkili mahkemeler tarafından yapılan soruşturmalar adaletli ve gerçekçi değil. 28 Şubat neden sadece hükümetle sınırlı tutuluyor? Ortada Akın Birdal'a sıkılan kurşunların müsebbipleri var. 1990'lardaki faili meçhuller var. Fırat'ın ötesi var. Özel yetkili mahkemeler, bu alanlara niye girmiyor?'' diye sordu.