BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA

Haşim Kılıçtan hukuk dersi

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç'tan hukuk dersi. Ergenekon davasına değindi. Kılıç ayrıca o tartışılan ifadeyi kullandı.

Abone ol

Haşim Kılıç'tan Ergenekon davasında yargıdan önce karar veren siyaset ve medya dünyasına tepki.. Anayasa Mahkemesi'nin 47. kuruluş yıldönümü töreninde devletin zirvesine 'yargıya karışmayın' mesajını verdi.

Kılıç "Medya ve siyaset dünyanın yargıçları kararlarını vererek davaları çoktan bitirmektedirler" sözleriyle Ergenekon davasına olan bakışını dile getirdi.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'dan sonra, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç da 'Türkiye halkı' ifadesini kullandı.

Parti kapatma, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı gibi konularda önemli açıklamalarda bulundu.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesi yeni hizmet binası açılışında yaptığı konuşmada; Türkiye halkı ifadesini kullandı.

TÜRKİYE HALKI

Kılıç, "Cumhuriyetin demokratik ve laik yapısını bunca olumsuzluklara rağmen korumaya kararlı olan Türkiye halkı, bugüne kadarki deneyimlerinden, toplumsal taleplerinin, devlete düşmanlık biçiminde algılanmasının sorunları ötelemekten ve büyütmekten başka sonuç getirmediğini görmektedir." dedi. İşte konuşmasından önemli bölümler:

-Anayasaların başlıca işlevi hükümetlerin yetkilerini kısıtlayıp bireysel özgürlükleri korumaktır. Demokrasi gerginlikleri çatışmaları yok etme iddiasında bulunmayan ancak hoşgörü kültürüyle tarafları birbirine yaşamaya ikna eden barış tekniğidir.

-Hak ve özgürlüklerin başı olan insan onuru devletle bağlantısı yaşamsal düzeydedir. Devletin bir bölümü kendine dost ve düşman edinemez. Din ve vicdan özgürlüklerine ilişkin sorunlar çözülmedikçe siyasetin dinden beslenmesi kaçınılmazdır. İfade özgürlüğünün önündeki engelller kaldırılmalıdır.

-Dini ilgilendiren alanlarla siyaseti ilgilendiren alanlar arasındaki ilgili sınır anlaşmazlıkları sağlıklı bir tartışma zeminin ortadan kaltırmaktadır. Siyasetin ilgi alanı haline getirilen din ve vicdan özgürlüğü sorunu çözülmedikçe, siyasetin dinden beslenilmesi kaçınılmaz olduğu görülmektedir.

-Devletin ideolojiler karşısısında tarafsız ve eşit uzaklıkta kalmasını zorunlu kılar. Devletin bir bölümü dost bir bölümü de düşman edinerek ayrımcılığa gidemez.

-Sayısal çoğunluğun gücüne bağlı olarak her toplumsal sorunu karşı dengeler gözetilmeden, Anayasal norm bazında çözme girişimleri yakın zamanda onarılması zor tarihi hatalar doğurmuştur.

-Siyasi partiler temelli kapatılmasına ilişkin yaptırım kaldırılmamalı ancak kapatma öncesi aşamalarda AHİM'de belirtilen standartlara uygun çerçevenin çizilmesi öncelikle benimsenmelidir.

-Terör, şiddet bakı içeren eylemler ile barışçıl söylemler birbirinden ayrılarak uygulanacak yaptırımlar geciktirilmeden düzenlenmelidir. Siyasi partilerden mali denetimler aşamasında hesabını eksik verenlere karşı mali yaptırımlar uygulanması uygun ve isabetli olabilir. Yüzde 10'luk seçim barajı ve hazine yardımı için yüzde 7'lik barajın izahı mümkün değil.

-Bağımsızlığı sağlanamamış yargı arındırmaz kirletir. Bir yargıcın tarafsızlığı onun onurudur. Yargıyı etkileme çabası devam etmektedir. İnsanlık onurunu koruma ve kollama görevi yargıya emanet edildiğine göre bu yargıçla sağlanır. Medya ve siyaset dünyanın yargıçları kararlarını vererek davaları çoktan bitirmektedirler.

-Yargıyı etkileme çabalarına karşı savcıların sessizliği düşündürücü ve bir o kadar üzücüdür.Yargı kararı olmadan suçlu ilan edilen insanların onurları yok edilmektedir. Bu bir insanlık suçudur. İnsan onuru ve kişi dokunulmazlıkları insan hakları sisteminin en önemli dayanağıdır ve en önemli tek değerdir. Yok edilen insanlık onurun doğurduğu öfke intikam alma duygusuna dönüşmeden gerekli düzenleme acilen yapılmalıdır.

-Adli ve İdari Yargı'daki iş yükü hukuka olan güvenin azalmasına sebep oluyor. Buradaki özverili çalışma da yeterli olmamaktadır. Türkiye AİHM'de Rusya'dan sonra en çok aleyhine başvuru yapılan ülke. AİHM'deki başvuruların azalması için Anayasa şikayetine ilişkin bireysel başvuru hakkı şart.

-Vatandaşlarımız AİHM'de dava açabildiği halde içeride Anayasa şikayeti hakkına sahip değil. Temel hak ve özgürlüklerin içselleştirilmesi ancak yaptırımla mümkün olur. AİHM'deki içtihatlar dikkate alınmadığı takdirde sözleşme anlamsızlaşır.

-Bireysel başvuru ile Anayasa Mahkemesi'nin temyiz mehkemesi gibi çalışması söz konusu değildir. Mahkeme mensuplarının özverili çalışmarı biriken davaların hızla eriyeceği anlaşılmaktadır.

ERDOĞAN: 'ANAYASA MAHKEMESİ'NİN MEVCUT YAPISI DEĞİŞMELİ'

Erdoğan, konuşmasında Anayasa Mahkemesi'nin mevcut yapısının günümüz ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığı yönündeki düşüncelerin son dönemde sıkça dile getirildiğini de hatırlattı. Bu durumun herkesten önce son 3 dönemden bu yana Anayasa Mahkemesi Başkanlığı görevini yürüten hukukçular tarafından defalarca ifade edildiğini belirten Başbakan Erdoğan bu konudaki düşüncelerini de şu sözlerle dile getirdi:

"Mevcut yapının değişmesinin en başta Anayasa Mahkemesi açısından olumlu sonuçlar doğuracağı çeşitli vesilelerle ifade edilmiştir. Ancak değişikliğin gerekliliği, kapsamı, mahiyeti, modeli konusunda farklı görüşlerin de bulunduğunu biliyoruz. Biz bu konuda her türlü görüşün, her türlü fikrin, değerlendirmenin özgürce ifade edilmesi, tartışılması ve yapıcı şekilde ele alınmasından yanayız. Zira modern toplumlarda değişim olgusu demokratik müzakereyle, uzlaşı ile yapıcı değerlendirmelerle ele alınır, gerçekleştirilir. Bu bakımdan eleştirinin, ifade hürriyetinin yerleşik bir değer olarak kabul edilmediği toplumlar medeniyet yarışından geri kalmaya mahkumdur."

Türkiye'nin özellikle son birkaç yılda bir demokratikleşme ve güçlü bir hukuk devleti olma konusunda çok büyük mesafeler kat ettiğini dile getiren Erdoğan, "Türkiye'yi çağdaş dünya devletleri içinde hak ettiği saygın konuma yükseltmek için gerekli iradeyi her zaman ortaya koyan milletimiz, cumhuriyetimizi tüm değer ve kurumlarıyla yaşatmaya devam etmektedir, devam edecektir. İşte bugün aydınlık bir geleceğin eşiğindeyiz. Milletçe cumhuriyetimizin çağdaşlaşma hedefleri doğrultusunda yolumuza devam ediyoruz, edeceğiz." dedi.