Cemal, 35 yıl aradan sonra bu sorunun cevabını bugünkü yazısında veriyor: "Evet ben bir döneğim.." İşte o yazı:
Abone olDönek! Ben bir dönek miyim? Bu soru, bundan otuz beş yıl öncesini anlatan ve Kimse Kızmasın, Kendimi Yazdım adını taşıyan kitabımın bir yerinde şöyle (64. sayfa) geçer: "Geçmişini böylesine kitaplaştırınca kimler ne diyecek, herhalde biliyorsun. Dönek! Dönek ne demek? Çok partili rejimi, demokrasiyi yıkıp yerine tek parti diktasını geçirme fikrinden dönmek mi? Dönek ne demek? Çoğulcu demokrasi yerine 'işçi sınıfı' adına totaliter bir ideolojinin diktasını savunma fikrinden vazgeçmek mi? Dönek ne demek? Her şeyin, malların da, hizmetlerin de, fikirlerin de, ideolojilerin de serbestçe yarışabildiği rekabetçi bir ekonomik ve siyasal düzen yerine, torna tezgahından çıkmışçasına her şeyin tek tip olduğu, birbirine benzediği otoriter bir kışla düzeni anlayışından vazgeçmek mi? Dönek ne demek? Askerin süngüsüyle kendine iktidar yolu açmaya heveslenip, bu kafaya devrimcilik, devrimci demokratlık vehmetmekten vazgeçmek mi? Döneklik bütün bunlardan vazgeçmekse, ne denir, o zaman ben de döneğim!" Evet öyle. Döneğim. Demokrasiye döndüm! Ya siz? Bugün hala askerle iş tutanlar, askeri darbeye kışkırtanlar... Ya siz? Bugün hala seçim sandığına inanmayanlar, demokrasiyi karşı devrim olarak görenler... Ya siz? Bugün hala Türkiye'yi Avrupa'dan kopartmak için, Orta Asya'lara sürüklemek için kızıl elma koalisyonları oluşturup darbe peşinde koşanlar... Ya siz? Bugün hala 1960'ların, 1970'lerin komünizm tacirleri gibi irtica bezirganlığına soyunup askeri kışkışlayanlar... Ya siz? Bu yaşta hala cuntalaşma peşinde olanlar... Ya siz? Bu yaşta hala "Elinizi çabuk tutun!" diye askere çağrı yapanlar... Ya siz? Bu yaşta hala - kaçıncı yenilgiye rağmen - askerle aynı fotoğraf karesinin içine girebilmek, askerle birlikte gözükebilmek için Ankara yollarına düşenler... Ya siz? Bu yaşta hala bir zamanlar Deniz Gezmiş'leri darağacına götüren yollarda yürüyenler... Ya siz? Hala postal kokusu sevenler... Ne duruyorsunuz hala? Siz hala değişmediğinize, dönmediğinize göre, aynı yolun yolcusu olduğunuza göre, ne düşündüğünüzü, ne yapmak istediğinizi açıkça söyleyin. Dürüst davranın. Artık demokrasi var. Fikir suç olmaktan çıktı Avrupa yolunda... Sizler de gidin meydanlara konuşun, gazete köşelerinizde yazın. Seçim sandığı, demokrasi bu ülkeye yaramaz deyin açık açık. Geçmişte olduğu gibi bugün de askerle darbe yapmak en iyisidir diye bağırın yüksek sesle. Avrupa Birliği'ne karşıyız deyin. Neden gizleniyorsunuz? Niye kapalı kapıların arkasına, kuytuluklara çekiliyorsunuz? Niçin kriptoluk yapıyorsunuz? Yoksa utanıyor musunuz?.. Treni çoktan kaçırdınız; tarih sizi sollayıp geçeli çok oldu. Yoksa hala farkında değil misiniz?