Meclis, yıllardır tartışma konusu olan ve çarpıcı iddialarla gündeme gelen harp okulundan ilişiği kesilen öğrencilerin durumunu masaya yatırdı.
Abone olKomisyonda Harp Okulu'ndan atılan öğrenciler dinlendi. Öğrencilerin ayrımcılık, işkenceye varan eğitim iddialarına komutanlar yanıt verdi.
254 ÖĞRENCİ AYRILDI |
2011 yılında askeri liselerden harp okuluna 328 kişinin katıldığı bunlardan Ankara'dan 48 öğrencinin, İzmir'den ise 64 olmak üzere toplam 112 öğrencinin ayrıldığı öğrenildi. Harp okullarına sivil kaynaktan katılan toplam 818 öğrenci içerisinden Ankara'dan 67, İzmir'den ise 75 olmak üzere toplam 142 öğrencinin ayrıldığı belirtildi. Bu yıl genel ayrılanların toplamı ise böylece 254 öğrenci oldu. |
Harp okullarından ayrılan bazı öğrenciler ve velileri, TBMM Dilekçe Komisyonu'na başvurarak askeri okullarda "ayrımcılığa uğradıklarını", haksız olarak ilişiklerinin kesildiğini iddia ederek, konunun araştırılması ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması talebini içeren dilekçeler göndermişti.
TBMM Dilekçe Komisyonu'nun şikayetleri görüşmek üzere kurduğu alt komisyon, önceki gün toplandı. Alt komisyon toplantısında üç milletvekili, Genelkurmay Başkanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı'nı temsilen tuğgeneral, yarbay ve binbaşının da aralarında bulunduğu bazı askerler, harp okulundan kendi isteğiyle ayrılmak zorunda bırakıldığını iddia eden Mert Tunçbilek, harp okulundan ilişiği kesilen Muhammet Akbulut ile bazı öğrenci velileri hazır bulundu.
BAŞÖRTÜSÜ SORUNU
Vatan'ın ayrıntılarına ulaştığı basına kapalı toplantıda Mert Tunçbilek, Hava Harp Okulu'ndan "kendi isteğiyle" ayrılmak zorunda bırakıldığını iddia ederek, şöyle konuştu:
"Okulda, fiziki olarak bezdiremediklerini puan düşürerek bezdiriyorlar. Kendi irademle okuldan ayrılma dilekçemi bile yazdırmadılar. Onların istediği formatta bir dilekçeyle kendi isteğimle harp okulundan istifa ettiğimi yazmak zorunda bırakıldım. Okuldan ayrılmam nedeniyle 60 bin lira civarında bir tazminat ödemem gerekecek. Babam emekli annem ise ev hanımı. 20 yaşındayım ve bu tazminat nedeniyle severek girdiğim bu okul nedeniyle hayatım neden ipotek altına alınsın. Ailem okulda ziyaretime geldiğinde annem başı kapalı olduğu için içeride bekletilmek istenmedi. 'Okul komutanı görürse oğlunun başı yanar' dediler. Nöbet tuttuğum yerde klozetten su damlıyor diye bana ceza verdiler. Şu anda Marmara Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümüne geçiş yaptım."
ŞOK MANGASI VE 3 JOKER |
TSK'dan ayrılan öğrenciler Şok Mangası'nda yaşadıklarını dilekçelerde şöyle anlattı: "Kara Harp Okulları'nda İntibak Kampı'nda, mangamızdaki arkadaşımın matarasını kaybettiğim gerekçesiyle 'Şok Mangası'na alındım. Bu grupta bazı komutanlarım tarafından gerek fiziki gerek psikolojik eziyete maruz kaldım. Gece 04.00'de bizi tam teçhizatlı olarak denize soktular ve ardından kumlarda süründürüp, arkadaşlarımıza üzerimize yerlerden topladıkları pislikleri, çöpleri atmalarını emrettiler. Bunun gibi birçok işkenceye ve ağır hakaretlere maruz kaldım." KOMANDO DANSI Okuldan ayrılan bir öğrenci de dilekçesine şikayetlerini şöyle yansıttı: Üsteğmen listeden okuduğu isimlerin toplanması emrini verdi. Mekik, şınav, ayı yürüyüşü, komanda dansı ve benzeri hareketleri hiç istirahat verilmeden akşama kadar bizlere yaptırdılar. Aynı gün gecesi saat 03:00'e kadar uyutulmadan eğitim ve spor faaliyetlerine devam edildi. 6 arkadaşım okuldan ayrıldı. Bize 3 joker hakkı verdiler: Telefon etme, aile çağırma ve ayrılma dilekçesi." |
Tunçbilek'e daha sonra alt komisyona başkanlık eden Dilekçe Komisyonu katip üyesi AKP'li İsmail Aydın, "Okuldan ayrılma sebebin sence ne?" sorusunu yöneltti.
Mert Tunçbilek, ise Aydın'ın sorusuna "Kusurumu çok düşündüm. Kendimi başarılı arkadaşlarla kıyasladım ama cevap bulamadım. Ben haksızlığa uğradım. Bir tarikata üye olsam veya başka suçlarım olsa kabul ederim. Hava Harp Okulu'ndan ayrılırken şahsi dosyamı istedim. Onu bile vermediler" karşılığını verdi.
NAMAZ KILMAK İMKANSIZ
Komisyon üyesi AKP'li Gürsoy Erol ise M.T.'ye "Okulda namaz kılıyor muydunuz? Kılsanız engel mi olurlardı? Örneğin bir kandil akşamı ibadet düşündüğünüz zaman Kuran okuyabiliyor musunuz? Cuma günleri namaz kılar mısın?" sorularını yöneltti.
Mert Tunçbilek, "Okulda namaz kılmak imkansız. Zaten bunun için yer de yok. Kılsak engel olurlar mı gibi bir konu hiç olmadı. Kandilde Kuran okuyana ben hiç rastlamadım. Ama ben cesaret edemezdim. Yatağıma girip kendi içimden dua ederdim. Cuma günleri namaz konusunda ise izin günümde ailemin yanına gidince namaz kılardım. Bu nedenle sıkıntı yaşamadım" diye konuştu.
"YADIRGIYORUZ"
Komisyonda iddiaları yanıtlayan Genelkurmay Başkanlığı temsilcisi binbaşı, bizzat Genelkurmay Başkanı'nın talimatıyla harp okulu öğrencilerinden gelen iddialar üzerinde soruşturma başlatıldığını belirterek, "Bütün birimlerde iddialar incelendi. Genelkurmay Başkanı'nın emir vererek soruşturma başlatılan birçok konu var. Yapılan işlemlerin hukuki ve yerindeliği konusunda tamamen arkasındayız. İdari tahkikat heyeti oluşturuldu. Bu iddiaların madde madde üzerine gidildi. Menteş Kampı'yla ilgili de Ege Ordu Komutanlığı idari tahkikat başlattı. Biz kurumsal olarak yapılan işlemlerin arkasındayız. Bu konularla ilgili kimsenin hesap sormadığı iddialarını ise yadırgıyor ve üzülüyoruz" dedi.
Son dönemde harp okulundan ayrılmak isteyen öğrenci müracatlarının artması konusunu da irdelediklerini belirten binbaşı, "Sosyal medya, öğrencilerin kurduğu platformlar var. Birisinin öğrendiği diğerine yayılıyor. Ayrılma dilekçelerinde metinler bire bir aynı. Ayrıca öğrencilerimizin yatay geçiş hakkı var. Harp okulunda bir gün bile bulunsa dershaneye gitmeden, üniversite sınavına hazırlanmadan bir üniversiteye yatay geçiş yapabiliyorlar." dedi.
MAZARET ÜRETİYORLAR
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nı temsilen komisyonda iddilara yanıt veren tuğgeneral da harp okulu öğrencilerine 2008 yılından itibaren tanınan yatay geçiş hakkının okuldan kopuşlarda etkili olduğunu savundu:
"Menteş kampı kutu gibi bir yerdir. Herkes birbirini görür, buradaki birkısım öğrencilerin başka bir yere götürülüp, burada işkence gibi eğitimlerin verilmesi mümkün değil. Hiçbir işlem en alttakinin inisiyatifiyle gerçekleşmez."
Alt komisyonun görüşmelerini sürdüreceği ve bir ay içerisinde ise bir rapor hazırlayıp, önce Dilekçe Komisyonu'na ardından da Genel Kurulu'na sunulacağı öğrenildi.