Akdeniz Üniversitesi öğrencileri arasında yapılan bir anket öğrencilerin sigaraya olan düşkünlüğünü gözler önüne serdi.
Abone olAkdeniz Üniversitesi (A.Ü) öğrencileri arasında yapılan bir ankette, öğrencilerin yüzde 41.1'inin düşük gelir düzeyinde yaşadıkları, ancak giderlerinin büyük çoğunluğunu içki ve sigara harcamalarının oluşturduğu ortaya çıktı. A.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü öğrencilerinden Hasan Murat Sanır ile Derviş Kaplan'ın bitirme tezi olarak hazırladıkları, ''Öğrencilerin Antalya Kentiyle Etkileşimleri''konulu araştırma, üniversite öğrencilerine yönelik ilginç sonuçlar ortaya çıkardı. A.Ü.'de öğrenim gören 341 öğrenci ile yapılan ankette öğrencilerinyüzde 52.8'inin herhangi bir nedenle öğrenim hayatlarının ilk yıllarında üniversiteyi bırakmayı düşündükleri ortaya çıktı. Okulu bırakmaya karar vermede, kente veya üniversiteye uyum sağlayamamanın etkili olduğu belirlendi. İÇKİ VE SİGARADA TIP FAKÜLTESİ ÖNDE Araştırmada öğrencilerin yüzde 41.1'inin asgari ücret ve daha düşük gelirle geçimini sağladıkları, ancak düşük gelir düzeyine rağmengiderlerinin büyük çoğunluğunu içki ve sigara harcamalarının oluşturduğu ortaya çıktı. Ankete göre, içki ve sigara tüketiminin en yoğun olduğu bölüm ise Tıp Fakültesi oldu. Öğrencilerin üniversitenin bulunduğu bölgenin haricinde kentin diğer yerlerine sadece eğlenmek ve bazı etkinliklere katılmak üzere gittikleri belirlenirken, öğrencilerin yüzde 17.3'ünün kentte bulunan tarihi ve turistik yerleri gezmediği, yüzde 72.4'ünün ise müzeye hiç gitmediği ortaya çıktı. YİYECEĞİ BİLE MEMLEKETİNDEN GETİRİYOR Anket, öğrencilerin büyük bölümünün pahalılık ve esnafın tutumu nedeniyle ihtiyaçlarını geldikleri kentten sağladıklarını gösterdi. Öğrencilerin yüzde 59'unun giyeceğini, yüzde 36'sının ise yiyeceğini evinden getirdiği belirlendi. Ankete katılanların yüzde 34.3'ünün ise Antalya'dan daha küçük bir kentten gelmiş olmasına rağmen geldiği şehri, Antalya'dan daha gelişmiş bulduğunu gösterdi. İstanbul'da, lise öğrencileriyle yapılan bir araştırma, ergenlerin çoğunun ciddi psikolojik sorunları olabileceğini ortaya koydu. Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalıöğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Eskin, İstanbul'da yedi lisede öğrenim gören, 14-20 yaşları arasında 422'si erkek, 959 öğrenciyle araştırma yaptı. ''Ergen ruh sağlığı sorunlarının'' ele alındığı araştırmada, en azher üç gençten biri ''keyifsizlik ve durgunluk, gündelik işlerden zevkalamama, karar vermede güçlük ve kendisini sürekli zor altında hissetme'' gibi şikayetleri bulunduğunu bildirdi. Yine her dört gençten birinin şikayetlerini de, ''zorlukları halledemeyecek gibi hissetme, kişisel sorunlarla uğraşamama, mutsuzlukve yaptıkları işe dikkatini verememe'' oluşturdu. Araştırma, bu tür şikayetlerin kızlarda daha yaygın olduğunu ortaya koydu. Kız öğrencilerin endişe nedeniyle erkeklerden daha fazlauykusuzluk çektiği, karar vermede güçlük yaşadığı ve özgüven yitimi meydana geldiği belirlendi. ÖNERİLER Sonuçları değerlendiren Doç. Dr. Mehmet Eskin, çocukluk dönemiyle karşılaştırıldığında, ruh sağlığı sorunlarının ergenlikte artış gösterdiği ve duygusal iniş çıkışların daha yaygın yaşandığının, bir çok araştırıcı tarafından kabul edildiğini söyledi. Yetişkinliğe adım atıldığı bu dönemde vücutta ve bilişsel yetide meydana gelen değişimler karşısında, gencin ciddi olarak ''ben kimim?'' sorusuna yanıt aradığına işaret eden Doç. Dr. Eskin, şöyle dedi: ''Bu dönemde gençlerin ebeveynleriyle ilişkileri biraz iyi değil gibi gözükebilir. Kendisini odaya hapsedebilir. Gençleri biraz da yalnız bırakmak gerekir. Anne-baba, gençlerin bu dönemi daha rahat atlatabilmeleri için destek olmalı. Fazla müdahale etmemeli, onun özerklik arayışına saygı göstermeli. Ailede alınan kararlarda söz hakkı verilmeli. Öte yandan ailelerin, eğer çocukta bir davranış değişikliği fark edilirse, çocuk okula gitmez, kötü alışkanlıklara yönelir, söz dinlemez ve çevresine zarar vermeye başlarsa, bir profesyonelden yardım almalarında fayda var.''