BIST 9.660
DOLAR 34,57
EURO 36,37
ALTIN 2.912,07
HABER /  GÜNCEL

'Harbi'yle tecavüzün cezası kesildi

5 yıl önce Antalya'da gerçekleşen kan dondurucu tecavüz 16 yıl 8 ay hapis cezasıyla son buldu

Abone ol

 Antalya'da, 5 yıl önce eşi 31 yaşındaki S.Ü. ile istemediği halde ters ilişkiye girdiği ve tüfek namlusu temizlemeye yarayan 'harbi' ile tecavüz ettiği iddiasıyla yargılanan 35 yaşındaki Mevlüt Ü., 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 34'üncü duruşmasında karar çıktı. Mağdur S.Ü.'nün katılmadığı duruşmada tutuklu sanık Mevlüt Ü. son savunmasında, "Ben böyle bir şey yapmadım. S.Ü. zaten benim karım" dedi. Mahkeme heyetinin kısa bir aranın ardından verdiği kararı açıklayan Mahkeme Başkanı Mehmet Kesmen, "Seni eşine karşı cinsel saldırı gerçekleştirdiğin için 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdık. Yargıtay'a itiraz yolu açık olmak üzere karar budur" diye konuştu.

OLAY NASIL OLMUŞTU?

Güvenlik Mahallesi'nde oturan 1 çocuk babası Mevlüt Ü., 5 yıl önce eşi S.Ü.'ye ters ilişki teklif etti. Bu isteği kabul edilmeyen koca, S.Ü.'yü dövüp amacına ulaştıktan sonra eşinin makatına tüfek namlusu temizlemekte kullanılan ince uzun çubuk soktu. Eşinin saldırısı sonucu bayılan ve sabah komşuları tarafından hastaneye kaldırılan S.Ü. tedaviye alınırken, kaçan Mevlüt Ü. olaydan 10 gün sonra polise teslim oldu. Olayda kullanılan 'harbi' ise yatak odasında bulundu.

KADIN 30 KİLOYA DÜŞTÜ

Kocasının harbiyle cinsel saldırısında bağırsakları delindiği İstanbul Adli Tıp Kurumu 6'ncı İhtisas Dairesi'nin raporuyla belirlenen S.Ü., bugüne kadar 10'a yakın operasyon geçirmesine rağmen tam olarak iyileşemedi. S.Ü., o dönemden bu yana katı yiyecekler tüketemedi, önceki duruşmaların bazılarına yakınlarının yardımıyla ve tekerlekli sandalyede gelebildi.

İstanbul Adli Tıp Kurumu 6'ncı İhtisas Dairesi'nin raporunda, eşinin yaptığı eylemden dolayı kadının korku yaşadığı, maruz kaldığı cinsel istismar yüzünden posttravmatik stres bozukluğu nedeniyle anksiyete bozukluğu yaşadığı, bu haliyle beden ve ruh sağlığının bozulduğu kaydedildi.

300 REZİL ADAM

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Savcılıkta ifade veren mağdur Y.Ö., iki yıl içerisinde 300 erkek ile para karşılığı kendi isteğiyle cinsel ilişkiye girdiğini öne sürdü. Polis, şimdi 299 tecavüzcüyü tespit etmek için çalışmalara başladı.

Habertürk'ün haberine göre 13 yaşında başlayan tecavüz olaylarının ardından yaşadığı travma nedeniyle Y.Ö. ailesi tarafından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Hastalıkları servisine yatırıldı. Bu kurum geçen 17 Ocak'ta 'cinsel istismara' uğrayan Y.Ö.'nün durumunu Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirdi. Bunun üzerine savcılık soruşturma başlattı. Bornova Çocuk Büro Amirliği Ekipleri tecavüze uğrayan Y.Ö.'yü 1 Şubat'ta olayı soruşturan savcının odasına getirdi.

Psikolog ve avukatı eşliğinde ifade veren Y.Ö., başından geçen olayları zaman zaman ağlayarak anlattı. Mardin-Dargeçit doğumlu Y.Ö., altı kardeş olduklarını, babasının inşaatçı, annesinin ise ev kadını olduğunu söyledi. İlköğretim 8'inci sınıfta okulu yarım bıraktığını söyleyen Y.Ö., "İki yıl önce 21 yaşlarında adını bilmediğim bir erkekle arkadaşlık etmeye başladım. Bir gün Ege Üniversitesi Hastanesi civarında ağaçlık yere gittik. Burada kendi rızamla cinsel ilişkiye girdim. Bunun karşılığında bana bu kişi 30 lira verdi. Bu ilişkiden sonra kendisini bir daha görmedim. Şu anda görsem de tanımam. Kullandığım cep telefonu numarasını ilişkiye girdiğim erkeklere verdim. Onlar beni bu numaradan arıyor, ben de sürekli ilişkiye girdiğim ağaçlık alana gelmelerini söylüyordum" dedi.

Her ilişki karşılığında 30 lira, bazen şehir dışına çıkıp, ilişkiye girdiği kamyon şoförlerinden de 100 lira aldığını söyleyen Y.Ö., "Kamyon şoförleri ile Aydın, Manisa, Turgutlu ve Salihli'ye defalarca gittim. Ben bu güne kadar bu şekilde değişik zamanlarda yaklaşık 300 kişi ile kendi rızam ve isteğimle ilişkiye girdim. Ben bunların hiçbirisini tanımıyorum. Benim İzmir'de 20 kadar travesti arkadaşlarım var. Kimseden davacı ve şikayetçi değilim. Bu kişileri görsem tanımam. Ben en son bir ay kadar önce aynı yerde pazarcılık yapan 45 yaşlarındaki bir kişiyle ilişkiye girdim. Kendisinin mavi beyaz renkte kamyoneti vardı, ancak plakasını bilmiyorum" dedi. İfade sırasında hazır bulunan Psikolog ise mağdurun fiziki görünümü yaşıtları ile uyumlu, ancak zeka kapasitesi bakımından yaşıtlarından geri olduğu yolunda rapor verdi. Savcılık ifadeden sonra Y.Ö.'yü Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'ne teslim etti.

Savcılık talimatıyla mağdurun en son Kemalpaşa İlçesi'nde 3-4 kez birlikte olduğu ve cep telefonu numarası olan 53 yaşındaki Y.A., polis tarafından yakalandı. Olayı soruşturan savcıya ifade veren Y.A., suçlamaları kabul etmedi, "Ben mağduru kesinlikle tanımıyorum. Cinsel yönden her hangi bir haraketim olmamıştır. Fiziken de olması mümkün değildir. Ben iki kez bel fıtığı ameliyatı oldum. Söylediğiniz cep telefonu numarasını ben uzun yıllardır kullanıyorum. İşlerimi de bu telefon ile takip ediyorum. Kartvizitimde de bu numara yazar. Ben mağduru kesinlikle telefonla aramadım. Ancak ben börekçilik yapıyorum. Müşterilerim benim bu telefonumu arar çağrı bırakırlar. Ben de bu çağrılara hemen geri dönerim. Mağdur da beni bu şekilde aramış olabilir. Ben de kendisine dönmüş olabilirim. Bazen müşteriler de benim telefonumu kullanıyor" dedi.

Savcılıktaki ifadesinin ardından nöbetçi mahkemeye sevk edilen börekçi Y.A., tutuklandı. Olayı soruşturan savcı, polise talimat verip, mağdurun kullandığı cep telefonunu incelemeye alınmasını, iddia ettiği gibi iki yıl içerisinde 300 erkek ile birlikte olmuşsa kalan 299 kişinin telefon numaralarının ve kimliklerinin belirlenmesini istedi. Bunun üzerine polis, GSM operatörüne yazı yazıp, belirtilen yıllarda mağdurun kullandığı cep telefonunu arayan numaralarını isterek Y.Ö.'nun öne sürdüğü 299 kişinin peşine düştü.

BİR FOTOĞRAFLA AŞIK OLDU VE...

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Demir ustası Bekir Yıldırım, cep telefonundan kendisini arayıp, fotoğraflarını gönderen kadına âşık oldu. İstanbul'a gelmek için sürekli para isteyen kadına, yaklaşık 1000 Euro gönderdi. "Sınır kapısındayım biraz para gönder" isteğinden kuşkulanan Yıldırım dolandırıldığını anlayınca soluğu savcılıkta aldı.

İstanbul'da demir ustası Bekir Yıldırım (36), bir fotoğrafla kandırılıp yaklaşık 1000 Euro dolandırıldığı iddiasıyla savcılığa başvurdu. İddiaya göre 1 ay önce Yıldırım'ı cep telefonundan arayan bir kadın, "Evli misin" diye sordu. Yıldırım "Bekarım" deyince, kadın tanışmak istediğini söyledi. Yıldırım, "Seni sonra ararım" deyip telefonu kapattı. Kadın 2 gün sonra Yıldırım'ın cep telefonunu bir kez çaldırdı. Yıldırım da kadını tekrar aradı. Adının Günnaz Yunsyu olduğunu söyleyen kadın, anne ve babasının öldüğünü, teyze ve eniştesiyle birlikte Bulgaristan'ın Lyaskovo köyünde yaşadığını söyledi.

ZOR DURUMDAYIM

İddiasına göre teyzesi eniştesinin baskısı nedeniyle kendisini evde istemiyordu. Günnaz Yunsyu, Yıldırım'ın güvenini sağlayabilmek için cep telefonundan 4 kare fotoğraf gönderdi. Yıldırım fotoğrafını gördüğü kadına âşık oldu ve İstanbul'a çağırdı. Ancak kadının pasaportu ve parası yoktu. Yıldırım pasaport için 220 Euro gönderdi. Birkaç gün sonra kadın seyahat sigortası için 200 Euro istedi. Sigorta parasını da havale yapan Yıldırım aynı zamanda başka ihtiyaçlarını karşılaması için de kadına küçük miktarlarda para gönderdi.

TELEFON AÇILMADI UMUTLAR YIKILDI

Kadın bir gün sonra, para kalmadığı için İpsala Sınır Kapısı'ndan giremediğini iddia etti. 300 Euro daha istedi. Sınır kapısında çektirdiğini iddia ettiği bir fotoğrafı da Yıldırım'ın cep telefonuna gönderdi. Parayı yatırmayan ancak pişman olan Yıldırım birkaç gün sonra 300 Euro'yu gönderdi. İddiaya göre Yunsyu yeniden otobüse bindi ancak bu kez de Kapıkule Sınır Kapısı'ndan geçemediğini söyleyip 250 Euro istedi. Yıldırım bu kez parayı yatırmadı. Bir hafta boyunca aradığı telefon açılmayınca da dolandırıldığını anlayan Yıldırım, Bakırköy'de savcılığa gidip şikâyetçi oldu.

SINIRDA KALDIM PARA

İsminin Günnaz Yunsyu olduğunu söyleyen kadın, İpsala Sınır Kapısı'nda kaldığını söylerek Bekir Yıldırım'dan 300 Euro göndermesini istedi. Genç kadın 'inandırıcı' olmak için Yıldırım'ın cep telefonunda bu montajlı fotoğrafı gönderdi. 

KARTOPU EĞLENCESİ KANLI BİTTİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]Kartopu yüzünden iki grup arasında çıkan kavgada 3 kişi yaralandı.

Bursa'nın İnegöl ilçesinde, kartopu yüzünden iki grup arasında çıkan sopalı bıçaklı kavgada, 3 kişi yaralandı.

Sinanbey Mahallesi Yenişehir Caddesi'nde kartopu oynayan Yiğit E, Recep Y. ve Tayfur Ç'nin birbirlerine attıkları kartopu, cadde üzerindeki bir internet kafenin camına isabet etti.

Kafede oturan Osman K, Burhanettin Y. ile Ahmet Y. dışarı çıkarak, kartopu oynayan kişilerle tartışmaya başladı. Tartışmanın kısa sürede kavgaya dönüşmesi üzerine, Osman K, Burhanettin Y. ve Ahmet Y, sopa ve bıçak darbeleriyle yaralandı.

Yaralılar, 112 Acil ekiplerince İnegöl Devlet Hastanesine kaldırıldı.Kavgaya karışan Yiğit E, Recep Y. ve Tayfur Ç. ise İnegöl İlçe emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alındı.

BU NASIL BABA?

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]Öz kızına tecavüz etti, doğan bebeği boğup dere yatağına attı

KONYA'da iddiaya göre 17 yaşındaki öz kızı E.A.'ya tecavüz edip hamile bırakan 53 yaşındaki çoban Ö.A., eşiyle birlikte evde doğum yaptırdıktan sonra, doğan bebeği çuvala koyup nefessiz kalmasını sağlayarak öldürdü. Ardından da cesedi çuvalla dere yatağına attı. Bu durum E.A.'nın rahatsızlanıp hastaneye kaldırılmasıyla ortaya çıktı. Suçunu itiraf eden Ö.A., tutuklanırken, eşi 39 yaşındaki A.A.'nın da sorgusu sürüyor.

Merkez Meram İlçesi İnlice Beldesi'nde çobanlık yaparak geçimini sağlayan 2'si kız 5 çocuk babası Ö.A., iddiaya göre evde kimsenin olmadığı sırada öz kızı E.A.'ya tecavüz etti. Babasının tehditi üzerine durumu kimseye anlatamayan E.A.'nın psikolojisi bozuldu. Hamile kalıp karnı büyüdükten sonra kızının hamile kaldığını anlayan anne A.A., 'Bunu sana kim yaptı. Bu çocuk kimden' diye sordu. Annesinin ısrarına dayanamayan E.A., babasının tecavüz ettiğini söyledi. İddiaya göre anne de durumu gizledi. Durumu çevredekilerden saklamaya çalışan Ö.A. ve eşi A.A., kızlarını dışarı çıkartmadı. Yaklaşık 1 ay öncede kızlarını kendi imkanlarıyla evde doğum yapmasını sağladı. Ö.A. dünyaya gelen kız bebeğini bir çuvala koyarak nefessiz kalıp ölmesine neden oldu. Öldüğünü anlayınca da cesedi çuvalın içinde, evlerinin yaklaşık 2 kilometre uzağında bir dere yatağını attı.

OLAY HASTANEDE ORTAYA ÇIKTI

Doğum yaptıktan sonra ağrıları dinmeyen genç kız önceki gün ailesi tarafından Meram Eğitim Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne getirildi. Anne ve baba, doktorlara kızının karnında şiddetli bir ağrı olduğunu öne sürüp, doğum yaptığını gizledi. Fakat doktorlar yaptıkları muayene genç kızın yeni doğum yaptığını saptadı. Kızın yaşın küçük olması ve durumdan şüphelenen doktorlar durumu jandarmaya bildirdi.

Meram İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri de Ö.A.'yı evinde gözaltına aldı. İlk önce suçlamaları kabul etmeyen Ö.A., daha sonra suçunu itiraf etti. Kızına tecavüz ettiğini, eşiyle birlikte de evde doğum yaptırdığını söylemesi üzerine dün eşi A.A. da gözaltına alındı.

Yapılan sorgulamasının ardından adliyeye sevk edilen Ö.A., çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. A.A.'nın sorgusu ise devam ediyor.

CESET BULUNAMADI

Ö.A.'nın cesedi çuval içinde dere yatağını attığını belirtmesi üzerine jandarma ekipleri dere yatağında bebeğin cesedi aradı. Yapılan aramada sadece çuval bulunurken bebeğin cesedine ulaşılamadı. Bebeğin cesedinin vahşi hayvanlarca parçalandığı tahmin eden jandarma arama çalışmasını sürdürüyor.

GENÇ KIZ KORUMA ALTINA ALINACAK

Hastanede bulunan E.A.'nın tedavisi tamamlandıktan sonra devlet koruması altına alınacağı, ailenin diğer çocuklarının da koruma altına alındığı belirtildi.