İstanbul'un Haraççı Beldesi'nde inanılmaz olaylar yaşanıyor. Yaklaşık 500 kişinin arazileri 11 yıldır adeta gasp edilmiş durumda. Kimse, kendi arazisine yaklaşamıyor.
Abone olYer İstanbul'un Haraççı Beldesi. Buradan 15 yıl önce bu beldeden arazi alan yaklaşık 500 aile, 11 yıldır mahkeme kapılarında sürünüyor. Nasıl mı? Beldeden, yaklaşık 15 yıl önce arazi alan vatandaşlar, bundan 15 yıl önce inanılmaz, inanılmaz olduğu kadar da hukuk dışı bir olayla karşılaştı. 500 kişinin tapulu ve ruhsatlı arazisine, İSKİ el koydu. İSKİ'nin amacı buraya, İstanbul'un su sorununu çözecek bir tesis yapmaktı. Arazi sahiplerine bu durum anlatıldı ve 500 kişi tek tek ikna edildi. Belli bir süre sonra, İSKİ'nin ellerinden aldığı arazinin bedelini ödeyeceğini düşünen vatandaşlar, 4 yıl boyunca kendilerine bir açıklama yapılmayınca hem İSKİ'ye, hem de Haraççı Belediyesi'ne müracaatta bulundu. Asıl şok burada yaşandı.. Mağdurlara, herhangi bir ödeme yapılmayacağı, buranın devletin eline geçtiği açıklandı. Yani devletin bir kurumu, vatandaşlara ait araziyi adeta gaspetti. Çaresiz kalan vatandaşlar, bundan 11 yıl önce toplu halde mahkemeye başvurdu. Mağdurların mahkemeye başvururken talepleri şu idi: "İSKİ veya Belediye bu soruna çözüm getirsin. Ya bıraksınlar arazimizin üzerine ev yapalım. Ya da arazimizin parasını bize teslim etsinler başımızın çaresine bakalım." Ama köhnemiş sistem gereği mağdurlar 11 yıldır mahkeme kapılarında sürünüyor. Çünkü 11 yıldır süren davada bir arpa boyu ilerleme olmadı daha. Rezalet bununla da sınırlı değil. Bölgede arazisi olupta bu arazileri İSKİ ve Haraççı Belediyesi tarafından adeta gaspedilen mağdur vatandaşlara, her yıl bir de yazı gönderiliyor. Haraççı Belediye Başkanı Metin Baran'ın emri ile gönderilen bu yazı, haraç almanın başka bir boyutu adeta. Başkan Baran, yaklaşık 500 aileye her yıl "Amme alacakları" adı altında arazi vergilerini ödemeleri tebligatı gönderiyor. Tebligatta, ailelerden yaklaşık 300 milyon lira isteniyor. Ödemeyecek olanlara ise "Ödememeniz durumunda hapis ile cezalandırılacağınız" şeklinde bir tehdit savruluyor. Bölgede arazi alanlar şimdi bin pişman. Ne arazilerinin üzerine ev yapabiliyor, ne de araziyi satabiliyorlar. Üstüne üstlük, ellerinden alınan ve adeta yaklaştırılmadıkları arazilerinin vergileri de kendilerinden alınıyor. 500 aile perişan, çaresiz.. Tek umutları, birilerinin çıkıp da bu haksızlığa dur demesi. Mağdurlar, sorunlarının devam etmesi halinde, toplu halde Ankara'ya gidip eylem yapmayı düşünüyor. Önce Başbakanlık önünde, yetmezse Meclis'in Genel Kurul Salonu'nda..