BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Hangi siyasetçi Öcalan için af istedi?

1996 yılındaki MGK kararı'nda Kürtlerin nüfus artışı 'tehlikeli' olarak yorumlanmış!

Abone ol

DYP Hükümeti döneminde Devlet Bakanlığı yapan Diyarbakır Bağımsız mlilletvekili adayı Mehmet Salim Ensarioğlu, Kürt sorunun genel af ve Abdullah Öcalan'a ev hapsi ile çözülebileceğini söyledi. Ensarioğlu, "Genel af getirilmeli ve hiç silah kullanmayanlar affedilmeli, eyleme katılanlara ceza indirimi olmalı. Abdullah Öcalan ve diğer yöneticiler hakkında da ev hapsi olmalıdır. Kürt sorunu ancak böyle çözülür" dedi.

Diyarbakır'da Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde basın toplantısı düzenleyen Mehmet Salim Ensarioğlu, Kürt sorununun çözümüyle ilgili açıklamalarda bulundu. Günümüzde bölgede yaşanan olayların 1990'lı yıllarda da var olduğunu belirten Ensarioğlu, yıllardır süren sorunun sürekli gündeme getirildiğini ancak çözümü yönünde ilerleme kaydedilemediğini söyledi. Kürt sorunun çözümü için genel af ile birlikte Abdullah Öcalan ve üst düzey yöneticilerine ev hapsi uygulamasının getirilmesi gerektiğini savunan Ensarioğlu, "Arada barışçıl denebilecek üçüncü bir kapı olması gerektiğine inandığım için bağımsız milletvekili adayı olmaya karar verdim. Kendimi merkez olarak görüyorum. Ben ne sağ ne de sol parti üyesiyim. Kendimi merkez olarak bir abi olarak, barışçıl adımların atılmasında önemli bir rol oynadığıma inanıyorum." diye konuştu.

MGK, 'KÜRT NÜFUS ARTIŞI BÜYÜK TEHLİKE' DEMİŞ

Türkiye'de 20 yıldır yaşanan olayların yeniymiş gibi sürekli gündeme getirildiğini iddia eden Ensarioğlu, 1996 yılında Milli Güvenlik Kurulu kararı ile Bakanlar Kurulu'na gönderilen Kürt raporu hakkında da çarpıcı açıklamalar yaptı. Ensarioğlu şöyle konuştu:

"1996 yılında Bakanlar Kuruluna gelen Milli Güvenlik Kurulu raporunda, Kürt nüfusu ve bölge ile ilgili kabul edilemeyecek şeyler vardı. Bu raporda Kürt nüfusunun 2010 yılında Türkiye genelinde yüzde 40'ı oluşturacağı, 2025 yılında ise Türkiye nüfusunun yüzde 50'sini oluşturulacağı ve parlamentonun büyük çoğunluğunun Kürtlerden oluşacağı için büyük tehlike olduğu belirtiliyordu. O zamanlar bile buna büyük bir tepki gösterdim. O dönemde MGK raporunda 'hayır' diye tepki göstermeseydim, belki Türkiye'de 10-15 milyon insan 'çocuk fazlalığından' dolayı ceza alırdı. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir olay yoktur. Bugün tartışılan imamlar konusu dahi o tarihte benim iade ettiğim raporda vardı."

GENEL AF VE ÖCALAN'A EV HAPSİ

Bakanlık yaptığı dönemde hazırladığı rapordan da söz eden Ensarioğlu, Kürt sorunun genel af ve ev hapsinin uygulanması halinde çözüleceğine inandığını söyledi. Ensarioğlu, şöyle dedi:

"Yani Abdullah Öcalan ha İmralı'da kalmış, ha 20 metrekare alanda, ya da bir evde. Ankara?da, İstanbul?da ya da başka bir ülkede fark etmez. Öcalan'ın İmralı ya da başka yerde cezasını çekmesi ülkeye zarar vermez. Eğer bir genel af olmazsa, bu olayın etrafında sürekli dolanıp duracağımıza inanıyorum. O günlerde öne sürdüğüm genel af ile silah kullanmayanların tamamen affedilmesi, az eyleme katılanların yüzde 40- 50 oranında indirimden yararlanmasını, ana kademedekilerin ise ev hapsinde tutulmasını istemiştim. Bunlara bir yol verilmezse sorunlar çözülmez. Abdullah Öcalan bugün İmralı'da bir hücrede olmuş, veya normal bir eve alınmış orada cezasını çekmiş fark eden nedir? Önemli olan burada o meseleyi çözmektir. Çözüm için daha insanlarımızın ölmesini mi bekleyeceğiz? Her taraftan 'bu olay bitsin' diye sesler geliyor. Biz neden meseleleri bu kadar büyütüyoruz. Genel af getirilmeli ve hiç silah kullanmayanlar affedilmeli, eyleme katılanlara ceza indirimi olmalı. Abdullah Öcalan ve diğer yöneticiler hakkında da ev hapsi olmalıdır. Meselenin başı budur. Silahların susması ve ellerinde silah olanlara güvence verilmelidir. Kürt sorunu ancak böyle çözülür. Bütün bunlar olduktan sonra daha teferruatlı tartışmalar yapılabilir."