Çoğu öğretmen, öğrencisi derslere katılıyor ve başarı sağlıyorsa "Zeki bir öğrenci" der. Oysa bu "Zeka" için yeterli değil.
Abone olSamsun'un Bafra İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından, "Çoklu Zeka ve Öğrenme Ortamları" konulu konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak katılan Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yüksel Özden, hiçbir testin zeka alanlarını tam olarak ölçemeyeceğini belirtti. Öğretmenlerin dinleyici olarak katıldığı konferansta, yanlışın doğrunun önüne geçmesini, kişinin kendine yaptığı en büyük kötülük olarak değerlendiren Prof. Dr. Yüksel Özden, şunları söyledi: "Gözlemi, sınıfta sıkılan öğrencinin ne yaptığına bakarak yapmalıyız. Kimi öğrenciler sıkılıp bunaldığı zaman derste resim çizer, kımıldamaya başlar. Kimi öğrenciler de, ayakları veya parmaklarıyla ritm tutar ve dışarıyı seyreder ya da okul sıralarına birşeyler yazar. Görsel zeka dışarı bakanlar, sözel zeka konuşmaya başlayanlar, bedensel zeka kımıldamaya veya birilerine bir şeyler atmaya başlayanlardır. Test veya ders konularından çok, gerçek hayattaki deneyimlere bakılmalıdır. Öğrenmenin işi insanlara öğrenebilecekleri deneyimleri sunmaktır. Öğrenciler serbest zamanlarında ne yapıyorlar? Bu çok önemlidir. Zeka gelişimine etki eden faktörler arasında unutma, aşağılama, suçluluk, korku, zeka alanlarını öldürür. Öğrencilerin düşünme tarzlarına göre ders işlenmelidir. Düşünme alanları: isteklendirme, bilgi sorma, bilgiyi kullanma, bilgiyi üretmedir."