BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,73
ALTIN 2.969,52
HABER /  GÜNCEL

Hangi lider hipnozu kullanıyor uzmanı açıkladı?

Türkiye'nin önde gelen hipnoterapi uzmanlarından Mehmet Başkak ile siyasi hipnozu konuştuk. Obama bile kullanıyor. Gülen de hipnoz ediyor.

Abone ol

NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA

Aslında hipnozla üstesinden gelinmeyecek sorun yok gibi. Sağlıktan, özgüven eksikliğine, cinsel problemlerden sigarayı bırakmaya, acısız normal doğum yapmaktan kekemeliğe kadar her problemin anahtarı.

Daha sonra hipnozla neler başarabileceğini konuşmak üzere sözleştiğimiz Mehmet Başkak ile bu röportajda tarihte ve günümüzde siyasilerin hipnoterapi yeteneklerini, bilerek ya da bilmeden kitleler üzerindeki hipnotizma güçlerini konuştuk...

Öncelikle hipnotizma nedir ve nerelerde etkili olur, Başkak'ın ağzından bunların cevabını alalım, sonra siyasilerle devam edeceğiz... İlginizi çekeceğinden emin olduğum bu röportaj için şimdiden iyi okumalar...

mehmet+baskak+206.jpg- Hipnotizma nedir?

Hipnotizma veya hipnoz, trans da denilebilir. İnsanın günlük yaşam içerisinde varolan yaşamsal fonksiyonlarını devam ettirmesi için yaradılıştan gelen bir özelliğidir. Aslında her insan bu zihinsel duruma gün içerisinde birçok kez girer çıkar; hipnotistler, hipnoterapistler olarak, bu insani hali bazı tekniklerle insanların faydasına dönüştürüyoruz.

Bilincin açık olduğu durumda, kişiyi, belli bir dalgınlık, belli bir trans aralığına sokarak, psikolojik problemlerini aşmalarına, yaşam kalitelerini arttırmalarına dönük çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmaları uygulama tekniklerine hipnoz diyoruz. Diğer bir deyişle uyku ile uyanıklık arasında bilinç tamamen açıkken, asla uyumadan, bayılmadan, zihnin girdiği özel bir odaklanma durumudur. Bu özel hâl, insanın yaradılış özellikleri arasında zaten vardır; hipnotizma zihnin uyanık haldeyken gösterdiği bir dalgınlık durumudur da denilebilir.

Hipnozun kullanım alanları nelerdir?

Destek talep eden kişinin, sorununu aşmasında takip edilen ve belirli prosedürlerden oluşan bilimsel yardım yöntemine ise hipnoterapi denilmektedir. Hipnoterapi, psikolojik kökenli her türlü problemin aşılmasında ya da istenmeyen alışkanlıkların değiştirilmesinde şaşırtıcı derecede yüksek başarılı sonuçların elde edildiği olağanüstü etkili bir yöntemdir. Kişilerin yaşam kalitesinin yükseltilmesi hipnozla kısa sürede mümkün olmaktadır.

Hipnoz, her türlü psikolojik kökenli sorun başta olmak üzere bazen asli yöntem olarak, bazen de destek yöntemi olarak günümüzde şu alanlarda başarıyla uygulanmaktadır:

-Sınav kaygısının tamamen yok edilmesi ve odaklanamama, hafıza zayıflığı gibi her türlü öğrenci sorunlarının giderilmesinde

-Her türlü kaygının oluşturduğu olumsuzluklardan kurtulmak amacıyla, topluluk önünde
konuşamama, asansör, yükseklik, kedi köpek korkusu gibi..

-Beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi suretiyle zayıflama amaçlı

-Vajinusmus, erken boşalma gibi psikolojik kökenli cinsel problemlerin çözülmesinde,

-Altını ıslatma, tırnak yeme, diş gıcırdatma, parmak emme, tikler

-Kekemelik, her türlü iletişim problemi,

-Ağrı giderme, alerjik durumlar ve bazı cilt sorunları,

-Panik atak, davranış bozuklukları, depresyon, obsesif sorunlar, takıntılar…

-Sigarayı bırakma

-Bazı hekimler tarafından her türlü tıbbi uygulamaya destek amacıyla ve anestezi amaçlı…

TOPLUMSAL BİLİNÇALTINA NÜFUZ EDEMEYENLER HÜSRANA UĞRUYOR

-Hipnoz siyasette yaygın olarak kullanılıyor mu, kullanılması gerçekten işe yarıyor mu?

Hipnoz, siyasi liderlerin de gözdesi. 200 yıllık yöntemi iyi kullanan siyasiler, söylemlerini oya kanalize ederken seçmenin bilinçaltına nüfuz edemeyenler sandıkta hüsrana uğruyor.

TÜRKİYE'DE LİDERLER HİPNOZ KULLANIYOR MU?
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki seçim kampanyalarında kullanılan hipnotik telkin yöntemlerini araştıran Hipnoz ve Bilinçaltı Değişim Uzmanı Mehmet Başkak, 7 Haziran Seçimleri öncesinde, siyasi liderlerin bilinçaltı davranışlarını inceledi. Ortaya ilginç bir siyasal iletişim analizi çıktı. Bazı liderler, bilerek ya da bilmeyerek hipnozu en güçlü şekilde kullanırken bazıları da farkında olmadan tersine hipnoz yaparak partililerin bile tepkisini çekiyor.

Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak’ın, özellikle kararsız seçmen üzerinde çok etkili olan hatta rakip partinin seçmenini bile ikna eden liderlerin hipnotik telkin değerleriyle ilgili analizi şöyle:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:

PARALEL’İ BİLİNÇALTINDA ÖRGÜT YAPTI

“Çekirdekten yetişme bir siyasetçi olarak avantajlı olmasına rağmen, yıllar içerisinde imaj eğitimleri aldığı, imaj danışmanlarıyla çalıştığı biliniyor. Bununla beraber diğerlerinden farklı olarak hitabetindeki hipnotik telkin değeri oldukça yüksek düzeyde. Bu, yatkınlıkla birlikte çalışılmış bir beceridir. Konuşmalarıyla kavramların içini boşaltıp yeni anlamlar yüklenmesinde dahi ciddi bir etkiye sahip. Örneğin, “paralel” kelimesi alalade bir kelimeyken, bugün toplumsal bilinçaltında “örgüt” kelimesiyle eşdeğer hale geldi. Daha evvel “Hizmet Hareketi”, “Fethullah Gülen Cemaati”, “Fetullahçılar” gibi isimlendirmelerin hepsini, konuşmalarıyla demode kılarak “paralel yapı” diye bir hareketin adını ve toplum nezdindeki algısını değiştirdi. Bu olanlar, hipnotik telkin etkisinin de açık bir göstergesidir.”

Başbakan Ahmet Davutoğlu:

EN BÜYÜK RAKİBİ ERDOĞAN’I TEKRAR EDİYOR

“Hitabet gücü gelişmeye müsait olmakla beraber, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın söylemlerinden farklı bir söylem geliştirmedikçe toplum hafızasında hep Erdoğan’ın gerisinde olacak. Başbakan Davutoğlu, halkla daha samimi, güleryüzlü bir temas kurabilmekte ve hitabetindeki telkin değeri yabana atılmayacak düzeyde. Daha fazla halkın karşısına çıkmalı ve söylemini Erdoğan’ınkinden farklılaştırmalı. Davutoğlu’nun en büyük rakibi muhalefet partileri değil, Erdoğan’dır.”

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu:

KİTLELERİ İKNA EĞİTİMİ ALMAMIŞ / Toplumsal Bilinçaltı CHP Liderini Duymuyor

“İlk zamanlara göre epey ilerlemiş olmasına rağmen siyasal iletişim anlamında kendini pek geliştirdiği söylenemez. Danışmanları tarafından hipnotik telkin, kitleleri ikna alanında tek kelime bile eğitim almadığı, almış olsa bile uygulayamadığı konuşmalarından anlaşılıyor.” Noter tastikli vaadler ilk etapta parlak bir fikir gibi görünebilir, fakat bu ciddi bir hatadır, toplumsal bilinçaltımız "benim sözüm senettir" duruşuna değer verir hele de liderse...Bu anlamda noter tasdikli vaadler ters hipnoza sebep olmuştur "bana güvenmiyorsunuz, notere güvenin bari" gibi ters bir gizli mesaja dönüşmüştür toplumsal bilinçaltında. Sayın Kılıçdaroğlu da danışmanları da kitle hipnozunun temellerinden habersiz gibi görünüyor, geniş mozaiği kuşatacak bir dil oluşturamadı, toplumsal bilinçaltı CHP liderini duymuyor.

MHP Lideri Devlet Bahçeli:

HİTAP ETMİYOR BAĞIRIYOR

“Nasıl biliyorsa öyle devam ediyor izlenimi bırakmakta, hitabet ile bağırmak arasında ciddi bir fark var, Sayın Bahçeli'nin hitabetindeki hipnotik telkin değeri oldukça düşük ve telkinleri sadece kendi kitlesine ulaşıyor, geniş bir tabana değil...CHP liderinden çok daha avantajlı argümanlar oluşturabilecek bir altyapısı olduğu halde, maalesef kitle hipnozu gibi modern bilinçaltı ikna stratejilerinden yoksun”

HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş:

ÖRGÜT ALGISINI SİLEMİYOR

“Eş Başkan vasfı daha başlangıçta bir dezavantaj. Liderlik tek kişilik bir kadrodur ve bu bir siyasi parti için de geçerlidir. Bununla beraber özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimleri konuşmalarında, barışa yönelik söylemleri ve etkili konuşmasıyla şaşırtıcı bir etki göstermiştir. Fakat toplumun geniş kesimlerindeki örgüt algısı yüzünden asla bir kitle partisi olamayacak, etnik bir parti olarak devam edecek.”

-Anladığımız kadarıyla muhalefet bu konuda eksik, nerede hata yapıyorlar?

KİTLENİN HAFIZASI SÜREKLİ TAZELENMELİ

“Hipnotik telkinde esas olan kitlenin hafızasını tazelemek, bol tekrarlar yapmaktır. Erdoğan “Bizden önce bunlar yoktu, kızlarımız başörtüsüyle okullara alınmıyordu” şeklinde önceki durumu dile getirmekte hem de iktidarları döneminde yapılanları sürekli meydanlarda tekrar etmekte. Bu konuda Bahçeli de Kılıçdaroğlu da pek bir şey söyleyemiyor.

LİDER EMPATİYİ HİSSETTİRMELİ

Empati bir liderin kitlesine en çok hissetirmek zorunda olduğu özelliktir. Halk, liderin kendisini anladığını, kendisi gibi düşünebildiğini bilmek ister. Ak Parti’ye kadar en güçlü muhafazakar partiler genellikle “İslam’ı dışlamayan” pasif bir tutum sergilerken; Erdoğan “İslam’ı sahiplenen, yücelten” tavrıyla diğer liderlerden açık ara öne geçiyor.

DUYGUDAŞLIK ETKİSİ BIRAKMALI

"Kürt kimliğini reddetmeyen" değil, olduğu gibi kabul edip barışa doğru cesur adımlar atması ve bunu sürekli konuşmalarında işlemesi geniş kitlelerde bir "ortak değer, duygudaşlık" etkisi sağlıyor.

KILIÇDAROĞLU VE BAHÇELİ NETLİKTEN YOKSUN

Kılıçdaroğlu, halkın İslam hassasiyeti noktasında tutarsız bir seyir sergiliyor. Bu konudaki söylemleri netlikten yoksun. Bu durumda geniş kitlelere etki etmesi çok zor. Bahçeli, İslam noktasında tavır, tutum ve konuşmalarında sınıfı geçerken “Kürt kimliğinin kabulü ve barış” konusundaki sert tutumuyla Kılıçdaroğlu gibi ancak kendi partililerine hitap ediyor. Demirtaş ise zaten etnik bir çizgiyi temsil etmeye çalışıyor.

LİDER, İSTEMEYİ BİLEN ADAMDIR

Lider istemeyi bilen adamdır, net ve açıktır. Erdoğan, bazen sert bazen yumuşak bir tutumla topluma talimat da veriyor. “Sigarayı bırakın”, “Ülkenin geleceği için en az üç çocuk yapın” ya da "Sizden 400 milletvekili istiyorum” gibi... Ne Kılıçdaroğlu ne Bahçeli ne de diğerleri “Sizden şunu istiyorum diyemiyor.” Erdoğan net sandalye sayısı verirken, muhalefet “iktidara gelirsek...” muğlaklığında.

ERDOĞAN KİŞİSELLEŞTİRMİYOR

Ortak bir vizyon algısı 2023 hedefi, terörü bitirmek ve barış, İslami değerleri sahiplenme, çılgın projeler, şehirlerin meydanlarında halkın ayağına kadar gitmek, yerine göre mağdur havasında halka şikayet etmek, yerine göre halkın hassasiyetleri yönünde öfkeyle kızmak... Bunlar Erdoğan’ın hitabetindeki telkin değerini yükselten unsurlar... Yani kişisel durumlarını bile halkın hassasiyetleri üzerinden anlatıp rakiplerine bunlarla saldırırken Kılıçdaroğlu ve Bahçeli, mücadelelerini Erdoğan’ın şahsını hedef alarak yapıyor. Dolayısıyla koskoca bir parti mücadelesini kişiselleştiren bir söylem hatasına düşüyorlar. Bu davranış şekli kitlenin bilinçaltında ciddi bir güvensizlik unsurdur.

Milletvekili adaylarına seçim kampanyalarında hipnotik telkin içerikli hitabet eğitimi de veren Hipnoz Uzmanı Başkak, seçime hazırlanan siyasilere şu önemli tavsiyelerde bulunuyor:

TURGUT ÖZAL İLE BAŞLADI

“Yıllardır hipnoz biliminin sağlık dışında birçok alanda ve siyasal iletişimde de kullanıldığını anlatmaya çalışıyorum. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki seçim kampanyalarında liderlere hipnotik telkin içerikli hitabet eğitimi verilir ve konuşma metinleri buna göre hazırlanır.

Bizde imaj oluşturmaya ve pazarlamaya dönük seçim kampanyaları Turgut Özal ile başladı. Günümüzde ise seçim kampanyaları bir satış ve pazarlama panayırı şeklinde kitlelerin sandık başındaki davranışını maniple etmeye yöneliktir.

Seçim kampanyası ne kadar başarılı olursa olsun, ülkemiz gibi toplumlarda liderin kişisel özellikleri ve kullandığı dil büyük ölçüde belirleyici bir role sahip. Pazarlama ve satışın bütün imkanlarının kullanıldığı bir seçim kampanyasının ne ölçüde işe yarayacağı bile, liderin siyasal iletişimde sergilediği tutum, kullandığı retorik ve hitabet dili ile belirleniyor.

NEYİ NASIL SÖYLEYECEKLERİNİ BİLMİYORLAR

Bu anlamda siyaset meydanlarına bakıldığında halkın karşısına çıkan siyasi liderlerimizin büyük bir kısmının hala hipnotik telkin ve hitabet imkanlarından habersiz olduklarını gözlemliyoruz. Liderlerimizin çoğu neyi nasıl söyleyeceklerini bilmiyor ve halka iletmek istedikleri mesajları zayıf bir içerik ve üslupla dillendiriyor. Siyasal iletişim ve kitle hipnozu bağlamında Türk siyasi hayatındaki siyasi figürlerin halihazırdaki durumu şöyle özetlenebilir:

Gittikçe bireyselleşen toplumlarda kararsız seçmen sayısı artmakta ve grup bağlarının zayıflamasıyla da yapılan seçim kampanyaları ve liderin kullandığı dilin etkileyiciliği büyük önem kazanıyor. Liderin bir otorite ve güç unsuru olarak algılanması, halkla kurduğu duygudaşlık, tutkulu ve ortak değerler çerçevesinde ortak vizyondan bahseden bir siyasal dil oluşturmak ve bunları sağlamak hipnoz biliminin imkanlarıyla çok daha kolay. Hipnozun, özellikle kıyıda köşede dağınık haldeki kararsız oyları etkileme ve bir tarafa dönüştürme gücü var.”

Bu arada, Türkiye’de yeterince bilinmeyen hipnoz, dünyada bilimden savaşa, siyasetten sanata, psikolojiye kadar birçok alanda 200 yılı aşkın bir süredir kullanılıyor.

57050.jpg 

-Türk tarihinde hipnozu kullanan var mı, Atatürk bilerek veya bilmeyerek hipnoz kullandı mı?

LİDERLE KİTLE ARASINDA HİPNOTİK BİR İLETİŞİM VARDIR

Çok iyi bilmek gerekir ki, bir kitle söz konusuysa liderlik terminolojisine hipnoz penceresinden bakılmadığı zaman ıskalanan bir gerçek ortaya çıkar. Bir yerde bir kitle varsa ve o kalabalıkla temas haliden olan bir lider söz konusuysa, o liderle kitlesi arasındaki iletişim hipnotik bir iletişimdir. Yani, lider bunun eğitimini almamış olabilir ama kitlesiyle kurduğu iletişim hipnotik bir iletişimdir. Lider kitlesine öl dese kitle ölür, git dese gider, gel dese gelir. Yani, bir lider insanları canı pahasına bir hedefe yönlendirebiliyorsa onun iletişimindeki telkin gücü yüksek demektir. Etkili bir liderin hitabetinde kitlelerini etkilemesi, iletişimindeki telkin değerinin çok yüksek olmasından kaynaklanır.

ATATÜRK'TE MÜTHİŞ BİR TELKİN GÜCÜ VARDI

Mustafa Kemal Atatürk gerçekten tesir gücü yüksek bir liderdi, onun şahsında bu anlamda menkıbeler oluşturulmuştur; "Atatürk'ün gözleri o kadar şiddetli bakıyor muş ki, insanlar bakamıyormuş" gibi menkıbeler... Bu, lideri yüceltmek için yakın sevenlerince uydurulmuş da olabilir ve ama büyük etki altında kalan halkın liderin üzerlerindeki tesiri ifadesi de olabilir... Bence kitlesi üzerinde büyük bir hipnotik gücü vardı ki "Ben siz ölmeyi emrediyorum" müthiş bir telkin gücünün göstergesidir ve kitlesi onu dinlemiştir.Mustafa Kemal'in Nutuk adlı eseri, halka hitabı, yaptıkları incelendiğinde Osmanlı bakiyesi olan bir halktan tamamen bambaşka bir toplum çıkarma amaçlı hedefler ve bunların benimsetilmesi elbette ki kabul edilebilir ya da edilemez bir çok yolla gerçekleştirilmiştir, ama Atatürk'ün aynı zamanda insanları yönlendirmedeki hipnotik telkin gücünün yüksekliğinden de kaynaklanmaktadır. Elbette Atatürk bir hipnoz eğitimi almadı ama çekirdekten yetişme bir süreçle, iletişim zekasıyla kitlesiyle arasında kitlesel hipnozun birçok unsurunun bulunduğu bir gerçek...

-Peki ya Hitler, insan kötü biri olup aynı zamanda bu kötülüğü kitlelere hipnozla ulaşabilir mi? Hitler de kullandı mı hipnozu?

NİYETİNİZ KÖTÜ DE OLABİLİR, KİTLELERİ ÖLÜME GÖNDEREBİLİRSİNİZ

Öncelikle belirtmeliyim ki, bir hipnoz uzmanı iletişim kavramını kullandığı zaman hipnotik iletişimden, bilinçaltı düzeyde gerçekleşen bir iknadan bahseder. Bu sebeple ben bu röportajda iletişim kelimesini kullanırken hipnotik değeri olan, bilinçaltı düzeyde tesir eden bir iletişimi anlamak gerekiyor. Kitleleri ölüme gönderebilirsiniz, niyetiniz iyi de olabilir, kötü de olabilir. Tıpkı atom bombasını insan zekasının iyi niyetli üretip de kötüye kullanması gibi. Bir bıçakla domates de kesebilirsiniz, bir insanı da kesebilirsiniz. Aynı şekilde bir lider etkisini, hipnotik gücünü, insanları her şeye yönlendirme gücünü iyi ya da kötü kullanabilir. Lider sahip olduğu hipnotik güçle kitlesini yıkıma, savaşa, yok oluşa sürükleyebilir, bu çok görülen bir şeydir.

KİTLELER BİR ARAYA GELDİĞİ ZAMAN BİLİNÇ DEVRE DIŞI KALIR

Kadı ki, kitleler bir araya geldiği zaman bilnç devre dışı kalır. Biz hipnoz uzmanları bilinç dışı süreçte iletişim kurarız ama bir sürü insan bir araya geldiği zaman, insanlar bir dava uğruna bir araya geldiği zaman o kitlenin içinde bir profesör de ilkokul mezunu da eşit duruma gelir, mantıkla değil duyguyla ve telkinle hareket ederler. Orada ahlaklı ahlaksıza, hukuka riayet eden biri hukuksuza dönüşebilir.Çünkü bilinçaltı devrededir, bilinç zayıflamıştır, sahip olduğu bilincin yerini lideri almıştır ve lideri neyi telkin ederse, bireysel yok oluşunu göze alarak bunu yapar.

TARİHİN GÖRDÜĞÜ EN GÜÇLÜ HİPNOTİK LİDERLERDEN BİRİ /Hitler, halkına hipnozla zihin kontrolü uygulamıştır

Hitler'in konuşmalarını bir hipnoz uzmanı gözüyle incelediğimizde ve Kavgam adlı kitabını incelediğimizde dünya tarihin gördüğü en güçlü hipnotik liderlerden biri olduğunu görüyoruz, kendi ırkını bir yıkıma sürüklemiştir. Hipnoz tarihsel olarak ikinci dünya savaşında çok etkin kullanılmıştır, özellikle yaralı askerlerin ameliyatları için... ilaçların yokluğu o dönem tabiplerinin, hipnoza yönelmesini sağlamış ve hipnoz yoluyla ağrısız ameliyatlar çokca gerçekleştirilmiştir. Hitlerin o dönem sıradışı deneyler yapan, buluşlara imza atan bilim adamlarından birçoğu telkin/hipnoz ve zihin kontrolü alanlarında sıradışı deneyler yapmışlar ve elde ettikleri sonuçlarla bilgileri savaştan sonra Amerika ya da Rusya'ya taşımışlardır. Hitler konuşmalarında hipnotik telkin yoluyla halkına zihin kontrolü uygulamıştır.

-Peki hipnoz gücü kaybedilebilir mi? Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen, 17-25 Aralık öncesi daha çok kitleye ulaşıyordu, şimdi etrafında daha az bir kalabalık var? Eğer o da hipnotik iletişimi kullandıysa, şimdi o gücünü kayıp mı etti? Ya da kendi cemaatiyle arasında hipnotik bir etki var mıdır?

GÜLEN'İN KİTLESİYLE ARASINDA HİPNOTİK BİR BAĞ VE ETKİ VAR

Evet vardır, Fethullah Gülen'in de konuşmalarının hipnotik telkin değeri oldukça yüksek... hatta kendi kitlesini, devletin merkezinde olan bir güç odağını karşısına alacak derecede etkileyip yönlendirebiliyor, kitlesi onun etrafında kümelenmiş durumda. Fethullah Gülen'in hareketinin omurgasını oluşturan kitlesi ile arasındaki hipnotik alışveriş, tesir ve ikna gücü olduğu gibi duruyor, liderlerinin etrafında kümelenmiş durumdalar ve mesleklerinden, hayat standartlarından vazgeçme pahasına talimatları uyguluyorlar. Dağılan bir kitle de var, ama bu daha çok en dış halkalarda gerçekleşiyor...Mücadeleyi kim kazanmış görünüyorsa zayıf halkalar, kararsızlar "kazanan gücün" hipnozu altına girer.

-Amerika'da hipnoterapi yaygın olarak kullanıldığına göre, ABD Başkanı Barack Obama da kullanıyor o zaman?

OBAMA HİPNOZ EĞİTİMİ ALMIŞ BİR SİYASETÇİ

Obama, bütün bu saydığımız lider kişiliklerden farklı olarak hipnoz eğitimi almış bir liderdir. Yani Amerika'da siyasal hipnoz yaygın olarak kullanılıyor ve bunun kursu veriliyor. Barak Obama halka yönelik bütün konuşmalarında bariz bir biçimde hipnoz kullanıyor.Burada bahsettiğimiz hipnoz, bir cisme bakarak yapılan çizgi filmlerdeki hipnoz değil, conversational hipnoz denilen örtülü, gizli, hipnozdur.

MİLTON HYLAND ERİCKSON MODERN HİPNOZUN KURUCUSUDUR 

1980'li yıllarda ölen Milton Hyland Erickson modern hipnozun kurucusudur, normal konuşma içine gizlenmiş hipnozu gerçekleştiren kişidir ve bu yöntemi hastalar üzerinde, onların bilgisi olmadan terapi amaçlı kullanmıştır, yani hastalar farkında olmadan onları transa alır ve onlara yardım ederdi. Doğal olarak Milton Erickson'la gelişen hipnozdan bahsediyoruz ve bizim anlattığımız da budur. İnsanlar meydanlarda Obama'nın konuşmasını beklerken, Obama Erickson'un geliştidiği hipnoz yöntemiyle konuşarak insanlara hitap ediyor.

OBAMA'NIN MUHTEŞEM BİRİ OLDUĞUNU TELKİN EDİYOR 

Obama sadece sübliminal (gizli telkin) mesajları kullanmakla kalmıyor, kitleler üzerinde kasıtlı bir şekilde mantıklı akıl yürütmeyi hipnotik kalıplarla devre dışı bırakıp, Obama’nın muhteşem biri olduğunu ve başkan olarak onu seçmek gerektiğini salık veren bilinçaltı emirleri içeren gizli hipnoz ve nöro-linguistik (sinir dili) programlama tekniklerini de kullanıyor. Obama, tam bir toplu hipnoz ustası ve Obama’nın bilinçaltı mesajları onu dinleyenlerde çok güçlü duygular uyandırıyor, sonra da o, bu duyguları kendi üzerine transfer ediyor.

İNSANLARIN OY DAVRANIŞLARINI DEĞİŞTİREBİLİRSİNİZ 

Bir konuşma içine gizleyeceğiniz telkinlerle insanları manipüle edebilirsiniz, oy davranışlarını da değiştirebilirsiniz, herhangi bir hedefe doğru kitleyi harekete de geçirebilirsiniz. Bu hipnotik iletişimin çeşitli unsurları var, insanların bilinçaltı düzeyinden değer verdiği bir takım unsurlara yer yermek, mesela dinle ilgili kavramlar bizim toplumumuzda her zaman binlerce yıldır çok önemli. Telkinlerinizi bu mesajla bağlantılı olarak oluşturusanız, sürekli tekrar yapılırsa, şan şeref, şanlı tarih şeklinde beslenirse, ve gelecek hedefi gösterilirse, geçmişte yapılanlar da sürekli tekrar ediliyorsa elbette ki insanların oluşturduğunuz hipnotik dil kalıplarıyla davranışlarını etkileyebilirsiniz.

Bu arada 2. Dünya savaşında dünyaya yön veren liderlerden Winston Churchill de , performansını ve motivasyonunu artırmak amacıyla düzenli olarak hipnoz seansı alan bir liderdir.