Meşhur fıkraların bir çoğunun Türk mizahının mihenk taşlarından Nasrettin Hoca'ya mal edildiği iddia edildi. İşte Prof. Dr. Sakaoğlu'nun tespit ettiği gerçekler?
Abone olBirçok fıkranın, zaman içinde Nasreddin Hoca'ya mal edildiğini, ''Doğuran Kazan'' fıkrasının mantık ve ahlak açısından Hoca'ya uymadığı, ''Ye Kürküm Ye'' fıkrasının ise Hoca'dan yaklaşık 500 yıl önce yaşayan bir kişiye ait olduğu öne sürüldü. Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saim Sakaoğlu, yaklaşık 35 yıldır Nasreddin Hoca hakkında araştırmalar yaptığını söyledi. Hayatı, göçü, vefatı, babası, annesi, eşi ve ocuklarının yanı sıra ünlü mizahçının insanları nasıl eğittiği konularındaki araştırmalarla birçok bilinmeyeni günyüzüne çıkardığını ifade eden Sakaoğlu, en son Nasreddin Hoca'nın fıkralarıyla ilgili bir araştırma yaptığını ve kendisine ait en çok bilinen 101 fıkrasını bir kitapta topladığını bildirdi. Nasreddin Hoca Fıkralarından Seçmeler' adlı kitabında Hoca'ya ait sanılan, ancak gerçekte kendisine Hocayla ilgisi olmayan fıkralara da yer verdiğini dile getiren Sakaoğlu, şunları kaydetti: ''Dünyanın birçok ülkesinde tanınan ünlü güldürme ustası Nasreddin Hoca güldürürken öğreten önemli eğerlerdendir. Günümüzde bilinen birçok fıkra aslında Nasreddin Hoca'ya ait değildir. Yıllar önce 'Adamın Biri' diye başlayan fıkraların birçoğu, doğru yanlış ayrımı yapılmadan Nasreddin Hoca'ya mal edilmiştir. Bazı fıkralar var ki, ağıza bile alınmayacak argo kelimeler ve küfürler içermektedir. Doğruluğuna, ahlaki anlayışına ve dini değerlere ters düşmesine bakılmaksızın birçok fıkra, Nasreddin Hoca'ya yamanmıştır.'' Sakaoğlu, bazı fıkraların ise Nasreddin Hoca'dan yüzlerce yıl önceyaşamış kişilere ait olduğunu, ancak güzelliği nedeniyle Hoca fıkrası olarak dillerde yer aldığını söyledi. 'Doğuran Kazan' fıkrasının mantık ve ahlak açısından Nasreddin Hoca'ya uymadığını, 'Ye Kürküm Ye' konulu fıkranın ise Hoca'dan yaklaşık 500 yıl önce yaşayan bir kişiye ait olduğunu, (Bu kedi ise et nerede?) fıkrasının ise Mesnevi'de yer aldığını vurgulayan Sakaoğlu, şunları kaydetti: ''Öncelikle komşusundan aldığı kazanın önce doğurduğunu belirtip, sonra da kazanın öldüğünü söyleyen Hoca, komşusunu dolandırmaktadır. Doğuran Kazan, Hoca'yı hortumcu, hileci olarak gösteriyor. Komşusunun malına el koyan bir kişi Nasreddin Hoca olamaz. (Ye Kürküm Ye) fıkrası ise 700'lü yılların Arap fıkra kahramanı Cuha'ya aittir. Yaklaşık 500 yıl öncesine kayıtlı fıkra Nasreddin Hoca'nın olamaz. Bunun gibi (Hanım Sen Ağlayacaksın) fıkrası M.Ö 620-560 yılları arasında Ege adalarında yaşamış Ezop'a aittir. Arada yaklaşık 1800 yıl var.''Sakaoğlu, çokça ilinen 'Bu Kedi ise Et Nerede?' fıkrasının ise Mevlana'nın ünlü eseri Mesnevi'de geçtiğini ifade ederek, ''Mevlana bir olayı anlatmadan önce bazı hikayelere yer veriyor. Yıllar önce yazılan bu fıkra da Mevlana'nın kullandığı hikayelerden birisi. Bunun gibi birçok fıkra gerek Nasreddin Hoca'dan önceki belgelerde yer alması, gerek ahlaki ve gerekse mantık açısından Hoca'nın mizacına uymaması nedeniyle Hoca'nın olmadığı belirlenmiştir'' diye konuştu.