Bir savcı diğer bir savcıya baskına gitti. Ergenekon soruşturmasını yürüten Organize şubeye yapılan baskının anlamı ne?
Abone olİki savcı ve üç kişilik akademisyen bilirkişi heyeti, Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Organize Şube’ye ‘Organize Baskın’ yaptı. ‘Devlet büyükleri’nin kayıtları arandı. Dinlemeye takılıp takılmadığı araştırılan ‘o büyükler’ merak ediliyor
AKILLARA TAKILAN SORULAR |
Gazeteci Bülent Korucu skandal baskınla ilgili ilginç bir analizde bulundu. İşte Korucu'nun kafaları karıştıran soruları...
2. Baskın Başsavcılığa ya da özel yetkili savcılara güvensizlik izharı anlamı taşıyorsa bu hepten yanlış. Savcıların denetleme mekanizması, bakanlık müfettişleri veya Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'dur. Bir savcı meslektaşının alanına giremez, hele hele onu denetleme anlamına gelecek icraatlar yapamaz. 3. Ankara'da ikamet eden bir kişiyi izlediği gerekçesiyle İstanbul Emniyeti'ne baskın yapmak ne kadar tutarlı bir davranış? Önce garaja gidilerek araçlar incelenmiş. Burada suç unsuruna rastlanmayınca şubeye geçilip Ergenekon'la ilgili bütün belgeler kopyalanmak istenmiş. 4. Biz, Osman Paksüt'le Ergenekon arasında bir ilişki olmadığını biliyoruz. Baskına giden savcılar farklı bir bilgiye mi sahip ki Ergenekon belgelerini de incelemek ve kopyalamak üzere harekete geçiyorlar? 5. Bayan Paksüt bir operasyonu deşifre etmişti, son baskın da az daha Ergenekon'un gizliliğine halel getirecekti. Bilirkişilerin varlığı, belgelerin mahremiyetini ortadan kaldırabilirdi." |
Bir ihbarı değerlendiren savcı Vahdet Polatkan, 'hukuksuz dinleme yapıldığı' iddiasıyla İstanbul Emniyeti'ndeki Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'ne baskın yapılmasını istedi. Önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuran Ankara savcıları, olumlu cevap alamadı. Bunun üzerine baskın izni Fatih Sulh Ceza Mahkemesi'nden çıkarıldı.
Ergenekon terör örgütü soruşturmasını yürüten İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şubesi’ne iki savcı ve üç kişilik akademisyen bilirkişi heyeti tarafından yapılan ‘Organize Baskın’ kamuoyunda şok etkisi yarattı.
GEREKÇE "DİNLENEN DEVLET BÜYÜKLERİ"
Baskına gerekçe olan yasadışı dinlendiği iddia edilen ‘devlet büyükleri’nin kimliği tartışma konusu oldu. Baskın talimatını veren Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na daha önce İşçi Partisi’nin aynı gerekçelerle suç duyurusunda bulunmuş olması da dikkat çekti.
TOPTAN EL KOYMA ÇABASI
Yapılan ‘Organize Baskın’ mahkeme kararıyla durduruldu ancak İstanbul Emniyeti’ne Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla yapılan baskının perde arkası ve operasyondaki ‘hukuksuzluklar’ soru işareti oluşturdu.
CMUK’un 250. maddesine göre, bir savcının soruşturmasına başka bir savcı müdahele edemezdi. Ancak yapılan baskında, Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz’ün, mahkeme izniyle yapılan operasyonlarına ilişkin çok gizli kayıt ve belgelerin kopyalanmasına veya el konulmasına çalışıldı.
AKILLARA TAKILAN SORULAR
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın baskına neden olarak ‘Paksüt’ün yasadışı dinlenmesi’ iddiasını göstermesine rağmen, Organize Suçlar Şube Müdürlüğü’ndeki tüm belgeler ‘konu ayrımı’ yapmaksızın kopyalanmaya çalışılması soru işaretlerini artırdı.
Paksüt’ün dinlendiği iddiası üzerine, Ankara Başsavcılığı basında çıkan haberlerden dolayı re’sen soruşturma açarken, soruşturmada Basın Savcılığı yerine Memur Suçları Soruşturma Bürosu’nun devreye girmesi de ilginç bulundu.
KİM BU DEVLET BÜYÜKLERİ?
Ankara Memur Suçları Bürosu’nun 2008/89547 nolu soruşturma yazısında, ‘...İzinsiz ve yasadışı dinlemelerle ile devlet büyüklerinin ve devlet büyükleriyle diğer yurttaşların yasadışı kaydedilen faliyetleri var ise, bunlara el konulması...’ şeklindeki istek cümlesi de dikkat çekti.
Paksüt için yapılan suç duyurusu için yapıldığı söylenen ‘Organize Baskın’da ‘kaydı var mı’ diye araştırılması istenen diğer devlet büyüklerinin kim ya da kimler olduğu merak konusu oldu. Devlet büyükleri olarak Yüksek Yargı organlarında görevli kimseler ilk akla gelenler oldu.
TARAFLAR SUSKUN
Ergenekon soruşturmasına yapılan yasadışı müdahaleye ilişkin bir suç olmasına rağmen hiçbir işlem yapılmadığı öğrenildi. Dün konunun mağduru tara olan Emniyet Genel Müdürlüğü ve İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah hiçbir açıklamada bulunmadı. Organize Baskın’ı isteyen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, baskın talebini mahkemeye götüren İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, baskın kararını veren Fatih 2.Sulh Ceza Mahkemesi ile baskın kararını durduran İstanbul 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin sessiz kalması dikkat çekti. Dinlendiğini iddia eden Anayasa Mahkemesi Başkanı Osman Paksüt’ün de konuya ilişkin konuşmadığı görüldü.