Hamilelik döneminde dilden dile dolaşan batıl inanışlar kadının ruh haline zarar veriyor.
Abone olHAMİLELİK döneminde dilden dile dolaşan batıl inanışların kadının ruh haline zarar verdiğini belirten Atatürk Üniversitesi'nden Yard. Doç. Dr. Beyhan Bağ, gebe kadın hangi hayvana bakarsa, doğacak çocuğu o hayvana benzer ve hamilelikte tırnak-saç kesilirse çocuğun ömrü kısa olur gibi batıl inanışlara sıkça rastlandığını ve bunların gerçek dışı olduğunu söyledi. Yard. Doç. Dr. Bağ, "Hayatın her alanında olduğu gibi, kadın sağlığı ve özellikle de hamilelik konusunda batıl inançlar, insanların hayatlarını etkiliyor. Ancak hamile bayanlar bu tarz gerçek dışı söylentilere inanmamalı ve sağlıklarını bozmamalı'' dedi.
Yanlış inanışların geri kalmış toplumlarda daha fazla yaygın olduğunu kaydeden Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Öğretim üyelerinden Yard. Doç. Dr. Beyhan Bağ, Gebe kadın, hangi hayvana bakarsa, doğacak çocuğu o hayvana benzer, Hamilelikte kadın kocasını çok seviyorsa çocuk anneye, aksi halde babaya benzer, yedi aylık doğan çocuk yaşar ama sekiz aylık doğan çocuğun ölme ihtimali yüksektir, hamilelikte tırnak -saç kesersen çocuğun ömrü kısa olur gibi inanışlar yer alıyor. Aslında bunların gerçekle bir ilgisi yoktur'' diye konuştu.
2 AYRI MİNDERE MAKAS
Hamilelik dönemindeki kadının acı ve tatlı yerse oğlu, ekşi yerse kızı gibi inanışların da halk arasında yer aldığını vurgulayan Yard. Doç. Dr. Beyhan Bağ, Kadının karnı sivriyse erkek, değilse kız çocuğu dünyaya gelir. Bir önceki çocuğun göbek deliği yukarı bakarsa yeni doğacak çocuk erkek, aşağı bakarsa kız olur. Bir kız çocuğu hamile kadınla çok ilgilenirse, doğacak çocuk erkektir. Anne adayının yüzüğü ipe bağlanır, ip yatay sallanırsa erkek, dikey sallanırsa kız çocuğunun olacağına inanılır. Ayrıca hamile kadından habersiz 2 ayrı minderin altına bıçak ve makas konulur. Anne adayı makasa oturursa kız, bıçağa oturursa erkek olur gibi tehlikeli inanışlar da yer alıyor'' dedi
Yard. Doç. Dr. Beyhan Bağ, İlk 3 aylık dönemde, ölüm korkusu gibi çok ciddi bir korku yaşayan kadınların, çocukları eksik parmaklı doğar. Çünkü bu dönemde ölüm korkusu gibi çok ciddi bir korku yaşayan kadınlarda damarlar birden daralır. Tam o sırada bebeğin parmakları oluşuyorsa, bebeğin damarlarından biri de tıkanabileceğinden gelişmesi durabilir. Öte yandan ilk aylarında bulantısı çok olan kadının kızı olur. Bu inancın bilimsel olarak da geçerliliği vardır. İlk üç ayda bulantıya sebep olan hormonlar genelde kız çocuğunun salgıladığı hormonlardır'' diye konuştu.