Op.Dr. Pınar Özalp, gebelik şikayetlerinin yaz döneminde arttığını belirtti.
Abone ol
Gebeliğin 5’ten 8’inci haftasına kadar süren döneminde, kalp damar sisteminde olması gereken normal değişimlerin başladığını, gebelikle birlikte kalp atım hızının bir miktar arttığını belirten Op.Dr. Pınar Özalp, şöyle konuştu: “Kalbin yükü fazlalaşırken, kan basıncı ilk 5 ay normal değerlerin altında seyreder. Hormonal değişimlerden dolayı damar duvarları zayıflar. Gebelik döneminde hafif nefes darlığı, yorgunluk, şiddetli olmayan çarpıntı, yol yürüme mesafesinde kısalma, bacaklarda ciddi olmayan şişlikler, sırt üstü yatıldığında oluşan nefes darlığı, tansiyon düşüklüğü, çarpıntı, göz kararması gibi sıkıntılar sıkça yaşanabilir. Bu sıkıntılar haliyle yaz aylarında daha sık ve şiddetli yaşanır.”
CİLT SAĞLIĞINA ÖZEN GÖSTERİLMELİ
Op.Dr. Pınar Özalp, bu durumla baş etmenin yolunun öğle saatlerinde zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamak, güneşte uzun süre kalmamak ve yeteri kadar sıvı almak olduğunu açıkladı.
Anne adaylarının, gebelik döneminde, cilt sağlığına daha fazla özen göstermesi gerektiğini anlatan Op.Dr. Pınar Özalp, şunları söyledi: "Bu dönemde değişen hormon seviyeleri, ciltte de bazı değişikliklere yol açmaktadır. Gebelikte en çok karşılaşılan cilt problemlerinden biri ciltte görülen renk değişiklikleridir. Alın, burun, yanaklar ve çenede görülen lekeler genellikle doğum sonrası kaybolur. Güneş ışınları ve gebelikte salgılanan hormonlar nedeniyle ortaya çıkan lekelerden korunmak için yüksek koruma faktörlü kremler tercih edilmeli, güneşin yoğun ve ışınlarının dik olduğu saatlerde açık havada bulunulmamalı, gölge alanlar tercih edilmeli, bol kıyafetler giyilmeli, şapka ve gözlük kullanılmalıdır.”
ENFEKSİYONLARA KARŞI ÖNLEM ALINMALI
Gebelikte vajinal enfeksiyonların sıklıkla görüldüğünü anlatan Op.Dr. Pınar Özalp, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu durum yaz aylarında daha çok ortaya çıkabilir. Düzenli uyku, sağlıklı beslenme ve güçlü bir bağışıklık sistemi, her türlü enfeksiyonla mücadele etmede önemli faktörlerdir. Gebelik döneminde genital bölgenin kuruluğuna dikkat edilmeli, pamuklu iç çamaşırı kullanmalıdır. Bunun yanında günlük ped kullanılmamalı; sıkı, dar ve hava aldırmayan kıyafetler tercih edilmemelidir. Deniz ve havuzdan çıktıktan sonra ıslak mayo ile kalmamak da vajinal enfeksiyon sıklığını azaltacaktır.”
DÜŞÜK TEHLİKESİ YOKSA DENİZ VE HAVUZA GİRİLEBİLİR
Anne adayının düşük ya da erken doğum tehlikesi yoksa gebelik döneminde deniz ve havuzdan yararlanılmasında sakınca olmadığını ifade eden Op.Dr. Pınar Özalp, sözlerini şöyle tamamladı: “Ancak, gebelik dönemi dışında da havuz kaynaklı enfeksiyon hastalıklarının daha sık görüldüğü unutulmamalıdır. Günün erken saatlerinde ve deniz suyunun temizliğine güvenilen yerlerde denize girmeye özen gösterilmelidir. Denize girerken, güneş yanıkları ve lekeleri, böcek ısırmaları ve düşmelere karşı da dikkatli olunmalıdır.”