DP genel başkanını seçiyor. Kongre salonunda konuşan Süleyman Soylu, Erdoğan'ı kendi sözleriyle vurdu.
Abone olDP 9. Olağan Kongre’si Ankara Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda başladı. Yeniden başkanlığa seçilmesine kesin gözüyle bakılan Soylu, salona "Başbakan Soylu" sloganları eşliğinde girdi.
DP lideri Soylu, önümüzdeki döneme ilişkin vizyonunu anlattı. Hükümete yüklenen Soylu'nun sözleri "vur vur inlesin Tayyip dinlesin" sloganlarıyla kesildi.
Salona eşiyle birlikte gelerek partilileri selamlayan Süleyman Soylu, konuşması için kürsüye çıktığında salondakilere "Yeniden DP iktidarına hazır mısın?" diye sordu.
TANSİYONU DÜŞTÜ, İLAÇ ALDI
Soylu konuyurken bir ara tansiyonu düştü. İlaç aldıktan ve kısa bir süre dinlenen Soylu, "Bu sevgiye ben dayanamıyorum da bu AKP nasıl dayanacak, merak ediyorum" diyerek konuşmasına devam etti.
AP'NİN DP'NİN EVLADIYIM
39 yaşında bir evladınız, Türkiye’yi karış karış gezmiş bir evladınız olarak soruyorum, hazır mısınız? Bekle bizi Türkiye, yeniden 14 Mayıs için hazırız, yeniden güçlü ve güzel bir Türkiye için hazırız. Beyaz yürüyüş dedik, ahlaklı siyaset ahlaklı demokrasi dedik. 70 miylon insanın kardeşliği dedik. başı göğe değecek kadar onurlu bir türkiye dedik. Kafkasya’da hepimizin izlediği gelişmeler yaşanıyor. Küresel kriz dünyayı altüst etti. Sizinle bir şeyi paylaşmak istiyorum, 22 temmuz hepimiz için kara bir gündü. Aylardır türkiye’yi dolaşıyoruz. Allah’ıma şükürler olsun ki AP’nin DP’nin evladıyım.
DEĞİŞİM KAÇINILMAZ
Üzerimizden ihtilaller geçti ama yarınlar için ayak kaldık. Ekonomik kriz için değil, böyle bir ailenin evladı olduğumuz için hamdolsun demek lazım.
Dünya değişiyor, Türkiye dünyanın değişimini yok göremez. Bugün afganistan’da savaş varsa merkezinde biz varız. Azerbaycan’da Ermenistan’da Gürcistan’da Abazya’da problem varsa merkezinde biz varız. Bugün Irak’ta, İran’da Suriye’de bir kargaşa varsa bunun merkezinde biz varız. Bugün balkanlar yarın ne olacağız endişesindeyse merkezinde biz varız. Bunu 20. anlayışıyla çare üretmek, çözüm getirmek mümkün değildir.
İKTİDAR SON 6 YILI KAYBETTİ
2002’den beri Türkiye’de tek başına iktidar var. Şanstır tek başına iktidar. Son 150 yılın en iyi ekonomik iklimini taşıması için şanstır. Bütün gelişmekte olan ülkeler olağanüstü şekilde hem bireysel refah açısından hem toplumsal refah açısından önemli bir yere gidiyorlardı. Fakat Türkiye 21. yy’ı ıskalamıştır. Bu iktidar son 6 yılı heba etmiştir.
Bizim tek başımıza iktidar oludğumuz dönemlerde Türkiye önemli gelişmeler kaydetti. Peki son 6 yılda hangi zihniyet değişimi oldu. Son 6 yılda ne gerçekleşti? Yoksullukta, gelir dağılımındaki adalette, işsizlikte, komşularımızla ilişkilerde, Kıbrıs’ta Türkiye hangi noktaya geldi? Tarımda sanayide enerjide Türkiye hangi noktaya geldi. Memnun mu millet? (Hayır) Kimi arıyor biliyor musunuz bu millet? DP’yi arıyor, kıratı arıyor.
YİĞİT KADIN TANSU ÇİLLER
Bu DP’yi kıratı tarif edeyim mi? Bilge Kağan’dan gelir benim partim. 1071 Alparslan’dır DP, Malazgirt’tir, Osman Gazi’dir. DP, Şeyh Edebali’dir, Mevlana’dır, Yunus’tur, Kanunu’dir, Fatih Sultan Mehmet’tir. Erzurum ve Sivas kongresidir. Benim DP’em, şehit evladınız Fatin Rüştü Zorlu’dur, Hasan Polatkan’dır, onurlu bir şekilde öteki dünyaya giden Namık Gedik’tir. Başvekil Adnan Menderes’tir.
Benim DP’m, Cumhurbaşkanı Celal Bayar’dır, boğaz köprüsüdür, Keban’dır, elektriktir, yoldur, özgürlüktür. Ezan’ın Türkçe’den arapça’ya döndürülmesi ama onun üzerinden siyaset yapmayan anlayıştır. Benim DP millettir, halktır, bu ülkenin Başbakanı, cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’dir, o yiğit kadın Tansu Çiller’dir. Benim DP’me 2023’tür, 2050’dir, yarınların iktidarıdır.
HALKIN 3’TE 1’İ YOKSUL
Biz bu cumhuriyeti teba olmaktan kurtulmak ve özgür bireylerin yaşadığı bir ülke, kendi insanlarının iradesiyle yönetilen bir devlet olmak için kurmadık mı? Özgürlük konusunda neredeyiz şimdi? Gurur duyacağımız bir tablo önümüzde var mı? Yapılan 3 Anayasa’da vatandaşlarımızın huzur ve refah içinde yaşatılacağı yazılmamış mıydı?
Gözlerinizin önünde koca koca rakamlar uçuşuyor, ihracat, ithalat rakamları. Ama bir karabasan gibi üzerinize döken bir rakam daha var. Bu ülkede 70 milyonun 3’te 1’i yoksul. Yarın akşam, sabah ne yiyeceğinden endişe içinde. Bu ne sahte bir refah!
HUZUR VAR MI?
Peki huzur var mı? Ülkenin bir bölümü kan ve barut kokuyor. 30 yıldır her şeyimizi seferber etmişiz. Gelip bugüne tıkanmışız. Bu ülkenin başbakanına Van’a gelemezsin, Diyarbakır’a gelemezsin deniyor. Hergün yüreğimiz ağzımızda şehit haberleri bekliyoruz. Bu ülkede kim derse huzur, refah var yalan. Refah da kalmadı, huzur da kalmadı.
Milli birlik ve beraberliğimizin arasına fitne girmiş. Birlik ve beraberlik içinde atan mukaddes yüreklerimizde ritim bozukluğu baş göstermiş.
Herkes 50’leri 60’ları hatırlasın. Demokratların iktidarında huzur var, refah var. Devletin bütünlüğü tartışma dışıydı.
Başbakan Erdoğan her sıkıştığında tek devlet diyor, öyle mi? Tek millet, tek bayrak diyor öyle mi? Bu ülkede bayrak da tek olmuştur millet de, devlet de.
Öyle sloganlarla, sıkıştığında değreler üzerinden siyaset yaparak Türkiye’nin önü açılmaz. Neydi sloganları ‘Durmak yok, yola devam’. Neye devam, yolsuzluğa, işsizliğe, yoksulluğa devam. Hastanelerde çocukların cenazelerinin babalara karton kutuyla devredilmesine devam.
EKONOMİK DURUM
Türkiye bugün buradan yükselen çığlığa iyi kulak vremelidir. Çünkü kurtuluş buradadır, gelecek buradadır.
Memurumuzun yüzde 80’i borçludur. İnsanımızın yüzde 80’i kredi kartı borçlusudur. Memurum, zam olarak verilen iki kilo pirinç parasıyla çırpınıyor. İşsizlik bu ülkenin başına bela olmuştur. Her yüz gençten 40’ı üniversiteyi bitirip işsizlik girdabıyla karşı karşıya kalmıştır. Beceriksiz ve yeteneksiz bir iktidar anlayışı nedeniyle bir dönem heba edilmiştir.
Büyüme hızı düşüyor, küçülen bir Türkiye. İhracatın yüzde 80’ini ithalatla karşılayan bir Türkiye. Neredeyse etrafındaki zenginlikleri kullanamayan bir Türkiye, üretemeyen bir Türkiye?
39 yaşında bu ülkenin bir evladı olarak haykırıyorum, zengin bir Türkiye istiyorum, demokrat bir Türkiye istiyorum, özgür bir Türkiye istiyorum.
KARA PARA KİMİN?
Krize karşı hiçbir şey yapılmamıştır. İki şey yapılmıştır, vergi ve kara para. Kara para gelip aklanacak? Nedir o kara para? Kimindir?
1 ton buğday satıyorsun 1 ton gübre alamıyorsun? Hangi zengin Türkiye bu. Bugün türkiye’nin borcu 500 milyar dolar civarında. Ne yaptın 2002’den beri miras yemekten başka?
Başbakan özel sektörün borcuna ne yaparsa yapsınlar diyor. Öyle mi, gelirler alırlar. Ama sen Kıbrıs için de aynı şeyi yaptın.
DEĞERLERİ İSTİSMAR ETMEDİK
Hiçbir zaman değerler üzerinden siyaset yapmadık. Ezanı Arapçaya çevirdik, ilahiyat fakülteleri, imam hatipler açtık ama istismar etmedik. Arka bahçemiz, ön bahçemiz demedik. Millet dinini öğrensin istedik. AKP iktidara geldi, bu insanların duygularını sömürerek geldi. Kahramanmaraş meydanında türban namusum diyerek insanları galeyana getirdi. YÖK Başkanı’nı getirdi, o da dedi ki ‘İmam hatipler de zıkkım olsun’. Çünkü işleri bitmişti. Vallahi de billahi de bu millet zıkkımın kökünü bu iktidara gösterecektir.
TBMM’NİN ÜSTÜNE MAHKEME VESAYETİ GETİRDİN
Sivil anayasa getireceğiz dediler, ne oldu. Anayasa mahkemesi’nin vesayetini TBMM’nin üzerine getirdiler. İşini bilmeyen çoban, sürüyü kurda teslim eder. Anayasa Mahkemesi’ne seslendik, bu AKP’yi kapatma, er meydanında yapalım güreşmeyi dedik. Peki biz demokrat bir partiyiz. Bir siyasi partinin millet tarafından açılması millet tarafından kapatılmasından yanayız. AKP’yi Anayasa Mahkemesi kapatmadı, biz de memnun olduk. Sayın Başbakan Anayasa Mahkemesi’nden kurtardın da bu Süleyman Soylu’dan nasıl kurtaracaksın?
GÜL’E ŞEHİT ELEŞTİRİSİ
Aktütün’deki karakola baskın yaparak evlatlarımı şehit etti. Ertesi gün Cumhurbaşkanımızın TC’nin bilgi ve tecrübesine yönelik telefonu açıp Talabani ‘Dostsan dostsun, düşmansan düşmansın. Haddini bil ya da bildiririm’ demesini beklerdik. PKK ve DTP’ye karşılık Barzani ve Talabani’nin kucağına itilmektedir. Büyük bir devlete yakışmaz bu. Biz bunu yeneriz. Biz bunu hazmetmeyiz. Ertesi gün Barzani diye birisi o topraklarda olmazdı. Biz terörle mücadele etmiş bir ekibiz. Biz o dağlarda bu ülkenin barışını arayan bir ekibiz. Biz DP’li bir anlayışın sahibiyiz. Terörle mücadele eden DP, DYP büyük bir imtihanı ortaya koymuştur. Başbakanın, Genelkurmay Başkanı’nın fotoğrafının birlikte millete gösterilmesi milletin hakkı değil miydi? Biz bu ülkede terörle mücadele ettik. Bu kararlılık, siyasi anlayış ister.
İŞÇİYE KASIMPAŞALI, BARZANİYE KEDİ
Çiftçiye ananı al git demek kolay. Sendikacıyı aşağılamak kolay. Ekonomi iyi gitmiyor diyenlere size gününüzü gösteririm diye korkutmak kolay. Sayın Başbakan çiftçiye, işçiye Kasımpaşalısın da, Barzani’ye gelince niye suskun kedi oluyorsun.
PAŞALARA GOLF ELEŞTİRİSİ
Paşalar golf oynuyorsa, buna adam gibi bir siyasi irade lazım. Milli Savunma Bakanı da, Maliye Bakanı da o ülkenin paşası da azledilirdi. Biz ülkemizi böldürmeyiz. Etle tırnağı birbirinden ayırmayız. Biz her yerde haykırırız. Türkün de kürdün de çerkezin de alevisinin de sunisinin de 70 milyonun kardeş olduğu bir Türkiye’yi istiyoruz.
DIŞ POLİTİKADA MAHÇUP OLDUK
Kıbrıs’ta herkes bilsin ki iki toplumlu bir konfederasyon olması dışında bir şart kabul edilmemelidir. Bu anlayış ve yaklaşımdan Türkiye vazgeçmemelidir. Garantörlük anlayışından vazgeçmemelidir. AB’ne tam üye olunmadığı sürece Türkiye oradan asker çekmek gibi bir hali masaya yanaştırmamalıdır. Kimseyi bu sözü söyleyecek kudrette bırakmamalıdır. Irak’ta bir tek Türkiye yok. 2005’te Hırvatistan AB’ye girecek. Ama Türkiye maalesef AB’de de dış politikamızda da mahçup olmuştur.
AĞAR'I ALKIŞLAYAN YOK
“Süleyman Süleyman muhteşem Süleyman” sloganları atıldı
-Salon tıklım tıklım doldu
-Soylu ve parti için Helldorado grubunun ‘A Drinking Song) şarkısı kullanıldı. Aynı şarkı daha önce de Futbol Milli Takımı için kullanılmıştı.
-Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali müfit Gürtuna da kongreye geldi.
-Soylu salona 11.28’de, ‘Başbakan Soylu’ sloganlarıyla girdi. Onun girişi sırasında kapıya yakın olanlar ezilme tehlikesi geçirdi. Eşi Hamdiye Soylu ile birlikte partilileri selamladı.
-Salonda yaşlı ve erkeklerin ezici çoğunluğu dikkat çekti.
-Havasız ve sigara yasağına uymalanların dumanıyla bozulan salonun havasına bir de tuvalet çilesi eklendi.
-Salona ‘Tam Zamanı’, “Demokrat Parti, Sensiz Olmuyor’, ‘Hamdolsun İşsizim’ gibi pankart ve dövizler asıldı.
-Salondakilerden en çok alkışı, görüntüler sırasında Demirel ve Çiller alırken, Ağar’ı hiç alkışlayan olmadı.
-Soylu’nun yaptığı konuşma, işaret diline de çevrildi.
-Hükümet adına salona Sağlık Bakanı Recep Akdağ bulundu.