Hamamda haremlik-selamlık krizi

Tarihi Süleymaniye Hamamı'nda haremlik-selamlık krizi. Hamamda erkekler ve bayanlar için ayrı yerlerin olmaması ve birlikte yıkandıkları için yasal işlem başlatıldı.

Karar 24 Mayıs 2005 tarihinde tebliğ edildi. Yazıda ‘erkekler ve bayanlar için ayrı bölümlerin bulunmadığı, ayrı saatlerin belirlenmediği ve hamama birlikte alındığı’ için hamamın mühürlenerek kapatılacağı belirtiliyor.

TARİHİ Süleymaniye Hamamı, erkekler ve kadınlar hamamda birlikte yıkandığı için, 31 Mayıs Pazartesi akşamı, Eminönü Belediyesi’nce, mühürlenerek kapatılacak.

Bilmeyenler için açıklayalım. Süleymaniye Hamamı, Mimar Sinan tarafından yaklaşık 500 yıl önce yapılmış tarihi bir hamam. Özellikle turistlerin ilgisini çektiği için hergün çok sayıda turist geliyor.

Belediyece 24 Mayıs 2005 tarihinde tebliğ edilen yazıda, ‘erkekler ve bayanlar için ayrı bölümlerin bulunmadığı, erkek ve bayanlar için ayrı saatlerin belirlenmediği ve hamama birlikte alındığı’ gerekçesiyle, hamamın mühürlenerek kapatılacağı belirtiliyor.

Hamam kapatılınca, turist erkekler ile kadınlar birlikte hamama giremeyecek, göbek taşına uzanamayacak ve aynı kurnadan yıkanamayacaklar. Böylelikle ‘Hamamın namusu’ kurtarılmış olacak.

FIKRA GİBİ

Yeminli Mali Müşavir dostum sevgili Mustafa Koç, Süleymaniye Hamamı ile ilgili kapatma tutanağını gönderdiğinde, gerekçeyi okuduğum zaman, nasıl olduysa aşağıdaki fıkrayı anımsadım:

‘Almanya’da bir araştırma enstitüsünde görevli psikolog, karşısında oturan sinir hastası bir genci, teste tabi tutar. Kağıt üstüne bir dikdörtgen çizip sorar;

- Bu size neyi hatırlatıyor?

- İçinde kadın bulunan bir yatağı

Psikolog kağıda, büyük bir kare çizer. Hasta bu kez;

- İçi kadın dolu bir oda

der. Psikolog, çok büyük bir dikdörtgen çizdiğinde ise;

- Bu da içi kadın dolu bir ev

yanıtını alır. Psikolog, daha fazla dayanamaz:

- Tamam arkadaş, olay anlaşıldı. Sen bir kadın budalasısın...

Psikolog, daha lafını bitirmeden hasta, yüksek sesle itiraz eder;

- Ben mi? Asıl sen kadın budalasısın. Sabahtan beri bana hep terbiyesiz resimler çiziyorsun.’

Fıkrada olduğu gibi, Eminönü Belediyesi de turistlerin, karı-koca dahi olsalar, hamama birlikte girmelerinde, belli ki hep aynı şeyi düşünüyor.

Turistik otellerde ve tatil köylerindeki hamamlara bakıyoruz, kadın-erkek birlikte hamama girebiliyorlar. Ancak Türkiye’nin gözbebeği, turizm kenti İstanbul’da bu yasak! Nedeni belli; hamamın namusu!.. Yakında, hamama yıkanmaya gelen kadınların, geliş-gidiş kıyafet standardı ile ilgili bir yönetmelik de çıkarsa, hiç şaşırmayalım.

HAMAM VERGİSİ

Yazıyı bitirirken; sevgili Hasan Pulur’un ‘Hamam Vergisi’ ile ilgili bir önerisi vardı onu anımsadım. Pulur’a göre;

‘- Hamam’a gidip yıkananlar da özel hamam vergisine tabi olacaklar. Kendi kendine yıkananlar, tellak çağırıp kese sabun yaptıranlar, değişik oranda vergi ödeyecekler. Göbek taşına yan gelip yatan, şarkı söyleyip, türkü çağıran, karga gibi sesleriyle hamamı çınlatanlar da ekstra vergi ödeyecekler.’

Şimdi, Sevgili Pulur’un, ‘Hamam Vergisi’nin konusunu, kapsamını, vergiyi doğuran olayı, mükelleflerini, muafiyet ve istisnaları, verginin oranını ve ek vergiyi, gözönüne alıp, son gelişmelere göre bu vergiyi yeniden revize etmesi gerekiyor...

Haber : Şürkür Kızılot
Kaynak : www.hurriyetim.com.tr