BIST 9.032
DOLAR 34,47
EURO 36,28
ALTIN 2.931,71
HABER /  SPOR

Haluk Ulusoya TOKAT

Ulusoy'a ağır suçlamalar. Eski hakem Metin Tokat açtı ağzını yumdu gözünü.

Abone ol

Eski hakem Metin Tokat, Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy'a ağır eleştirilerde bulunarak, ''Türk hakemliğinin çöküşü Haluk Ulusoy ile başlamıştır'' dedi.

Futbol Extra Dergisi'nin Ocak ayında röportajı yer alan Tokat, Türk hakemliğinin içinde bulunduğu durumdan Federasyon Başkanı'nı sorumlu tutarak ''Ulusoy'un gitmesi en çok hakemleri rahatlatır. Bu işin asıl günahı Haluk Ulusoy'undur. Bakın Türkiye'de hakemliğin çöküşü Haluk Ulusoy ile başlamıştır. Bu çok iddialı bir lâf olduğu gibi çok da doğru bir laftır. Hakemlikte çöküş, Ulusoy'un kişiliği ile değil yönetim tarzıyla başlamıştır. Mustafa Çulcu, Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanlığı'na hak ettiği için değil, Ulusoy'un istediği gibi kullanabileceği bir isim olduğu için gelmiştir. Bülent Yavuz yıpranmıştı, onun yerine getirebileceği, onun gibi davranacak bir isim getirmesi gerekiyordu Sayın Ulusoy'un, onun için de en ideal isim Çulcu'ydu'' diye konuştu.

Yaş olarak hakemliği bırakmasına bir senesi olmasına rağmen, yeni federasyon ve MHK üzerine hakemliği bırakmak zorunda kaldığını belirten Tokat, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Levent Bıçakcı federasyonu gidip, Haluk Ulusoy federasyonu gelince, Mustafa Çulcu'nun da MHK Başkanı olmasıyla hakemliği bırakma kararı aldım. Onlara güvenmediğim için, onlarla birlikte olmak istemedim. Onlar da bana güvenmiyor olabilir. Ulusoy federasyonu ve Çulcu MHK'sının olduğu noktada, önümde hakemlik için 10 sene de bulunsa yine aynı kararı alır ve hakemliği o anda bırakırdım.''

''BİR HAKEMİN BU SİSTEMDE TEMİZ KALMASI ÇOK ZOR''

Bir hakemin bu sistemde temiz kalması ve dik durabilmesinin çok zor olduğunu ileri süren Metin Tokat, ''Bu bir hakemin para karşılığında müsabakanın sonucuna tesir etmesi demek değil. Hakem akıllıdır. Arkadaşının aldığı göreve göre, yönetim tarzı hemen değişebilir. Mesela belli takımların başkanlarının veya yöneticilerinin hakemler hakkında yaptığı suç unsuru teşkil eden konuşma ve eylemlerine karşılık bir yaptırım uygulanmaması, ister istemez o hakemlere mesajı verir. Dedim ya, hakem akıllıdır'' şeklinde konuştu.

''ULUSOY VARKEN DÜZELMEZ''

Tokat, Haluk Ulusoy'un 8 senedir bu işin başında olduğunu ifade ederek, ''Ulusoy döneminde dikkat edin çok şeyler yaşadık. Şike olayları filan gibi. Yaşanmamış şeyler yaşandı, bunları kabul etmek zorundayız. Bu nedenle Ulusoy başta olduğu sürece hakemlerin düzelmesi mümkün değil. Çünkü onun görevde olması demek, aynı kafa yapısındaki insanların hakem yöneticisi olarak orada bulunması demektir'' diye konuştu.

Ulusoy'un, Bülent Yavuz'u hakem ve gözlemci eğiticisi yaptığını kaydeden Metin Tokat, şunları söyledi: ''Neden yaptı? Muhakkak ki zamanında aralarındaki bazı birlikteliklerden, yaşadıkları bazı sırlardan dolayı yaptı. İlk yarı sona erdi, Bülent Yavuz sezon başından beri henüz hiç kimseye ders vermedi. Maaşını alıyor, altında federasyonun arabası, denge bu şekilde sağlanıyor. Böyle birisi hakemlerin karşısına geldiği zaman o hakemin düşünce yapısı ne olur? Hakem o zaman 'Bu iş bitmiş' diyor. Hakemin güveni orada sona eriyor.''

''ÇULCU DÜDÜĞÜ ULUSOY'A VERDİ''

Metin Tokat, eski MHK Başkanı Mustafa Çulcu'nun döneminden beklentilerinin yerine geldiğini de öne sürerek, ''Mesela 'Bu MHK göreve gelir ama düdüğü o dönemin federasyon başkanı veya yönetimine verir' diye bekliyordum, verdiler de'' ifadesini kullandı. Tokat, şöyle konuştu:

''Sistem aynıydı. Bir önceki Bülent Yavuz dönemindeki MHK sistemi neyse aynısı yaşandı. Çünkü aynı kişiler bu kurulun içindeydi, Ali Kunak'ından, Mevlüt Güzel'ine kadar. Sadece isim değişmişti. Bülent Yavuz gitti, tıpkısının aynısı ama adı Mustafa Çulcu olanı geldi.

O kişinin oraya gelişi de belliydi. Delege olmuştu son seçimde. Pazarlık payıyla girilmişti oraya. Öyle girilince, tabii ki bu işin bir geri dönüşümü olması gerekir. Birileri bir yerlere getiriyorsa sizi, onun karşılığı muhakkak alınır. Bu da FIFA listesini yapamadığı gibi, belli hakemleri belli takımların maçlarına verememek gibi bazı şeylerdir. Beklediğim tarzda bir yönetim sergilediler. Olan hakem camiasına oldu. Çulcu döneminde hakemlik camiası kan kaybetti.''

'HİLMİ OK KENARA ÇEKİLMEYİ BİLMELİ''

Hakemlik camiası üzerinde büyük emekleri olan Hilmi Ok'un belli bir yaşa geldiğini dile getiren Metin Tokat, Ok'un artık kenarda beklemesini bilmek zorunda olduğunu söyledi. Tokat, ''Onlar sadece bir köşeye çekilmiş, fikir alınabilecek insanlar olarak kalmalı. Daha radikal kararlar alabilecek, daha cesaretli kişilerin göreve gelmesi lâzım. Gelen kişilerin de kimseye bir ödün verme borcu olmamalı. Kulüp başkanı, kapımı çalmadan odamdan içeri girememeli. Eğer ben MHK başkanıysam, kesinlikle dik duracağım. Kulüp başkanının 'Benim maçıma şunu vereceksin' diyemeyeceği, gelip veya telefon açıp şikâyetini yapamayacağı insanların Merkez Hakem Kurulu'na gelmesi lazım. Ama bu tip insanlar da Türkiye'de göreve gelemez. Çünkü sistem Türkiye'de öyle farklı ki, kullanılabilecek insanların kilit noktalarda bulunmasını ister.

Federasyon başkanı, bugün kendi altında kilit noktalarda bulunan MHK Başkanı'nın, Tahkim Kurulu Başkanı'nın, PFDK Başkanı'nın kendi kontrolünde olmasını istediği gibi'' diye konuştu. Haluk Ulusoy'un ilk göreve geldiği zaman işine çok saygılı baktığını anlatan Metin Tokat, ''Belki MHK'daki yöneticilerin orada daha fazla kalabilmek için her şeyi ona sormaları, Ulusoy'a yanaşmaları ve sonra da Ulusoy'u 'Ben neymişim be' havasına sokmalarıyla başladı. Sonra Ulusoy ne yaptı?

O günden beri 'Ben neymişim be' deyip, hakem atamasından FIFA listesine kadar her şey ondan sorulur oldu. Hakemlerin ücretlerinin sezon başında belirlenmesi Ulusoy'un otelinde, havuz kenarında iki kalem oynatmasıyla oluşmaya başladı'' dedi. Tokat, hakemlik hayatı boyunca dik gördüğü MHK başkanı olarak Ufuk Özerten'in ismini verirken, Özerten'in hakem camiasının dışından gelmiş olmanın avantajını yaşadığını söyledi. ''Ulusoy 'Değiştim' dedi, size göre de değişti mi?'' sorusunu yanıtlayan Metin Tokat, ''Valla Ulusoy 'değiştim' dedi, Gözlemci ve Temsilciler Kurulu'nun (GTK) başındaki Hilmi Ok'u MHK'ya getirdi, MHK'daki Mevlüt Güzel'i GTK'nın başına getirdi.
Kişilerin görev değişikliği ile değişiklik olmuyor'' ifadesini kullandı.

''DİKTA YÖNETİMİ İŞLİYOR''

Eski hakem Tokat, ''Futbolda diktatörce bir yönetim mi görüyorsunuz'' sorusunu da ''Evet, bana göre futbolumuzda ne yazık ki şu anda dikta yönetimi işliyor'' diye yanıtladı.

''EN BÜYÜK TEHLİKE İŞSİZ HAKEMLER''

Metin Tokat, ''Sizi şaşırtan, alttan yukarı çıkıp da tanınmaz hale gelen hakemler var mı'' sorusu üzerine de, ''Hakemi nasıl bir çarkın içine soktuğun önemli. Belli takımın maçlarında hata yapan hakemler maç alırken, diğer takımların maçında hata yapanlar kenarda oturduğunda, hakem de bu sefer buna göre davranıyor. Demek ki, ayakta kalmak için böyle yapmak lazım. Çünkü hakemin gelir kapısı orası. Ve bugün çoğu hakem de işsiz. Zaten hakemlik adına en büyük tehlike işsiz hakemlerin çoğunluğu. Hakemlikten gelecek paraya ihtiyacı olmak demek, onun üzerindeki yöneticinin o parayı hakeme karşı baskı olarak kullanması demektir. Bu çirkin bir şey ama gerçekleri söylemek adına acıtmamız lazım. Bazı gerçekleri de ortaya koymak lazım. Hakemin mutlaka hakemliğin dışında geçimini sağlayacak bir işi olmak zorunda. Hakem maç başına alacağı paraya endeksli olursa, yöneticisi ne derse, nereden telefon gelirse, işini kaybetmemek için ister istemez bu çirkin işlerin içine girebilir'' diye konuştu.

''EN FAZLA 10 HAKEME GÖREV VERİRİM''

'Süper Lig'deki hakemlerin ne kadarı size güven veriyor'' sorusunu yanıtlayan Tokat, şu anda 38 Süper Lig hakeminden sadece 10'una görev verebileceğini belirtti. Metin Tokat, şöyle devam etti: ''Çünkü o hakemlerin bir kısmı hak etmeden, pişmeden ve belirli kişilerin pohpohlamasıyla o noktaya ulaştılar. Bir de yıllardır o kadroda olup da belirli takımların maçlarına endekslenmiş ve orada kalabilmek için bir sürü ödün veren insanlar var. Yani göreve geldiğiniz zaman bazı kişileri ister istemez mutlaka oradan temizlemeniz gerekir. Ahmet Çakar bazen çok sert açıklamalar yapıyor ama bazen doğru şeyler de söylüyor. Onun da dediği gibi birilerini temizlemek lazım. Belki aralarında bazı doğru insanlar da gidecek ama bir şeyi düzene sokabilmek için çok radikal kararlar vermek gerekiyor'' şeklinde konuştu.

''MHK'YA ADAY FALAN DEĞİLİM''

''MHK'ya aday falan değilim'' diyen Tokat, ''Bana göre Ulusoy'un gitmesi çok ciddi bir şekilde hakem müessesesini rahatlatacak. Kimse çıkıp da 'Bu adam böyle konuşuyor, MHK'ya aday' gibi bir şey düşünmesin. Benim hiç böyle bir niyetim olmadı, olmayacak, isteğim de yok'' ifadelerini kullandı. Metin Tokat, Türkiye'deki gözlemcilik sistemine inanmadığını vurgulayarak, ''Hakem yöneticisi de olsam asla gözlemci olmam. Gözlemcilik sistemi Türkiye'de ego tatmini gibi bir şey.

Yine istekler doğrultusunda, telefonlar doğrultusunda raporlar yazılıyor burada da. Hakem gözlemcisi, hakem eğitmenidir. İnanın gözlemcilik müessesesi komple kalksa, hakemlik çok daha iyi hale gelir, rahatlar. Çünkü yönlendirme kalkmış olacak hakem adına. Bugün MHK Başkanı ve Yönetim Kurulu da hakemlik müessesesi de kullanılmak üzere kurulmuş bir düzen haline gelmiş. Sağlıklı bir düzen mümkün değildir. Ayrıca hakemler eski, yeni olmasına bakılmaksızın kesinlikle federasyon genel kurullarında oy kullanmamalı. Hakemler bu işin dışında olmalı'' diyerek sözlerini tamamladı.