Haluk Levent elimizden ne geliyorsa dedi Tüdanya için yardım istedi...''Evi oturulmaz halde''
Haluk Levent, tedavisi devam eden Tüdanya'nın son halini paylaşarak takipçilerinden bir kez daha yardım istedi. Gırtlak kanserine yakalanarak sesini kaybeden Tüdanya'nın yardımına ilk Haluk Levent koşmuştu. ''Evi oturulmaz halde ve borç içinde'' diyerek çağrıda bulundu.
Abone olBir döneme sesiyle damga vuran sanatçı Tüdanya'nın gırtlak kanserine yakalandığı haberi herkesi üzmüştü. Kötü haber basına yansıdıktan sonra Ahbap Derneği'nin kurucusu Haluk Levent, hem maddi hem de manevi zorluk yaşayan Tüdanya'nın yardımına koştu.
Tüdanya için yardım çağrısı
Haluk Levent, bir süredir sağlık sorunları ve ekonomik zorluklarla mücadele eden 80'li yılların efsane isimlerinden Tüdanya için takipçilerinden yardım istedi.
Sosyal medya hesabında Tüdanya'nın fotoğrafını paylaşan Levent, altına şu notu düştü:
"Tüdanya!
Eski ses sanatçımız...
En güzel zamanlarında Gırtlak Kanseri oldu.
Sesini kaybetti, konuşamıyor.
Evi oturulmaz halde ve borç içinde
Elinizden ne geliyorsa artık...
Valilik onaylı.
700.000 ₺
Ziraat Bank.
Hatice Nacitarhan
TR37 0001 0008 4651 8010 6450 02"
''Evi oturulmaz halde''
Haluk Levent geçtiğimiz şubat ayında sesini kaybeden ve ekonomik zorluklar çeken Tüdanya için daha önce de yardım kampanyası başlatmıştı.
Valilik onaylı bir yardım kampanyası başlatan Levent, Twitter hesabından Tüdanya'nın son halini paylaşarak "Tüdanya, eski ses sanatçımız. En güzel zamanlarında gırtlak kanseri oldu.
Sesini kaybetti, konuşamıyor. Evi oturulmaz halde ve borç içinde. Elinizden ne geliyorsa artık" dedi.
Tüdanya'nın acı hayatı
Arabesk müziğin en önemli kadın sanatçılarından biriydi Tüdanya. “Seni Sevmeyen Ölsün” şarkısıyla 80’lerde adından söz ettirdi. Geçtiğimiz yıl gırtlak kanseri teşhisi konulan Tüdanya, yaşadıklarını yazarak anlatmıştı.
Tüdanya, arabeskin patlama yaptığı 80’lerde “Seni Sevmeyen Ölsün” şarkısıyla fırtınalar estirmişti. 2 milyondan fazla kaset satışı, gazinolar, filmler derken şarkıcı dönemin dikkat çekenlerinden oldu.
Tüdanya, acılarla dolu bir geçmişe sahip olduğunu söylüyor:
“9 çocuklu fakir bir ailede büyüdüm. 1 gün tok, 2 gün açtık. Tarlaya ya da düğünlere gidersek karnımız doyardı. Annem düğünlerde dümbek çalardı. Şimdi darbuka diyorlar. Ben de ona 6 yaşımda eşlik eder, tef çalardım. Fakir ama sevgi dolu bir aileydik.
Taze ekmek bile lükstü bizim için. Babam ekmeği haftalık alırdı. Çuvala koyar, yüksek bir yere asardı. Daha o gün kururdu ekmekler. Onun için taze ekmek lükstü. Evimizde elektrik, su yoktu.
Babamın eski bir radyosu vardı, pilli ama kırıktı. Babam onu don lastiği ile bağlardı, kapağı düşmesin diye. Bizim tek eğlencemiz tarlada o radyoydu. Ben güzel konuşmayı radyodan öğrendim. Orada Hamiyet Yüceses, Safiye Ayla ve Neşet Ertaş dinlerdim.”
Şarkıcı, sesinin güzelliğini de tarlada kendi kendine şarkı söyleyerek keşfediyor:
“Sesimin güzelliği gidip çaldığımız düğünlerde insanların beğenmesi ve tarlada kendi kendime şarkı söylememle ortaya çıktı. İlkokulda öğretmenim Fikret Ayhan Öztekin ‘Bu çocuk şarkıları çok duygulu söylüyor’ deyip müsamerelerde kendi parasıyla elbise diktirip bana şarkı söyletirdi. Ben sesimin güzel olduğunu her yerde ispatlamıştım.”