Halka 'it' diyen halk partisi!..
Yer CHP Grup toplantısı. Salonda bulunanlar koro halinde "Tayyip'in itleri, susturamaz bizleri" diye anırıyor, Kılıçdaroğlu ise pişkin pişkin gülerek bu küfürleri dinliyor.
Bir siyasi parti düşünün. Düşünün ki bu siyasi partinin
canlı yayınlanan grup konuşmasında bulunanlar koro
halinde "it" diye küfür ediyor.
Dün tam anlamıyla bunu yaşadık!
Kemal Kılıçdaroğlu CHP Grup Toplantısı'nda konuşurken salonda
bulunanlar koro halinde, "Tayyip'in itleri, yıldıramaz
bizleri" diyerek tempo tutuyordu.
O an Kılıçdaroğlu'nun yüzüne baktım.
Seçimi kazanmış da kabineyi kurmak için görev almış gibi
mutluluktan sırıtıyordu.
Bırakın siyaseti, insanlığın dahi sıfıra indiği bir ortamda
milletin bizzat kendisine edilen bu aşağılıkça küfrü keyif alır
gibi dinliyordu.
Bu rezilliğin yaşandığı sırada Cumhurbaşkanı Erdoğan "Dünya
İnsani Zirvesi"nde konuşuyordu.
İnsan olan herkes orada ama Kemal Kılıçdaroğlu yoktu! Orada olmayı
haketmediğini de kendi grup toplantısında iti köpeği havlatarak
gösteriyordu!
Recep Tayyip Erdoğan'a oy veren seçmenlerden biri de benim. Bu
nedenle edilen küfrü üzerime alınıyor ve milyonlarca AK Partili
seçmene tercüman olmak adına cevap hakkımı kullanmak istiyorum.
Merak etmeyin.
Her anneyi kendi annem gibi gördüğüm için o küfrü edenlere
"it" diyecek değilim. Ayrıca köpek ayağımı ısırdı diye
eğilip köpeğin ayağını ısıracak halim de yok!
Kısa ve öz yazacağım..
Öncelikle o grup toplantısında bulunan CHP'li vekillere şu
soruyu sormak istiyorum.
Kulağınızın dibinde 24 milyon insana "it" diye küfredilirken
hiç mi utanmadınız?
Hiç mi yüzünüz kızarmadı?
Utanmayı bir kenara bıraktık. Yarın seçim olduğunda "it"
denilen 24 milyon insanın kapısına nasıl ve hangi yüzle gidecek ve
oy isteyeceksiniz?
Ya sen Kemal Kılıçdaroğlu?
Seçim dönemi geldiğinde "Emekliye, çalışana, hatta çalışmayana
ve hatta ölüyede 3 bin TL veririm. Mazotu 1 TL
yaparım. Bekara eş evliyşe iş bulurum. Borçlarınızı siler, o
da yetmezse camlarınızı silerim. Freninize balata olmaya bile
razıyım, yeter ki oy verin" diyeceksin.
Sonra sırf sana oy vermediler diye canlı yayında milletin iradesine
hakaret edecek, küfür edenleri de keyif içinde sırıtarak
dinleyeceksin.
Söylenmedik neyin kaldı?
Hakaret ettin, küfür ettin, iftira ve çamur attın.
Slogan, eylem, gösteri, hakaret, fitne, fücur, Avrupa'ya
ispiyonlama, terör örgütlerini destekleme ve daha
nicesi...
Yapmadığın daha başka ne kaldı?
Sana oy vermediği için hakarete uğrayan biri olarak söyleyeceğim
tek şey var?
Sana yazıklar bile olmasın ey CHP'nin lideri! Küfür edilmeyi
bile haketmiyorsun! O gölgene yazıklar olsun ki seni adam sanıp
takip ediyor!
Ve siz...
Koro halinde "Tayyip'in itleri, yıldıramaz bizleri" diye
tempo tutan insan görünümlü yaratıklar. 30 seçimdir sandıkta yenile
yenile fallafoş oldunuz.
Bu utanç sizi yıldırmadıysa kim yıldırabilir ki?
Bu küfürle insanları kışkırtmayı amaçladığınız belli. Kemal
Kılıçdaroğlu'nun "Böyle bir başkanlık sistemi kansız olmaz"
sözlerini gerçekleştirmek için çabaladığınızı ve ülkeyi yeniden
karanlığa sürüklemek istediğinizi görüyoruz!
Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun sizin gibiler için kullandığı meşhur
bir söz vardı.
"Bu ülkeyi her zaman karanlığa ittiniz. 60'larda, 70'lerde,
80'lerde karanlığa ittiniz. Dün de ittiniz, bugün de itsiniz"
demişti rahmetli...
Üzerinize pek yakıştı bu söz!
Ben de her zaman olduğu gibi diyorum ki "Arkasından kırk
köpeği havlatmayan kurda kurt demezler!"
Isırmak mümkün olmayınca böyle havlayıp duracaksınız tabi ki...