BIST 9.728
DOLAR 35,22
EURO 36,70
ALTIN 2.969,62
HABER /  GÜNCEL

Halk evlerinde örgütler cirit atıyor

Atatürk'ün emriyle 1932 yılında kurulan halkevleri, terör örgütlerinin legal platformu haline geldi. Yapılan son araştırmada çok çarpıcı tespitlere yer verildi.

Abone ol

Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle 1932 yılında kurulan ‘halkevleri' terör örgütlerinin legal platformu haline geldi. Valiliklerin İçişleri Bakanlığı'na sunduğu ‘Halkevleri' başlıklı dosyada çarpıcı tespitler yer aldı. Buna göre; Cumhuriyet'in kurulmasının ardından Atatürk devrimlerinin halka mal edilmesi için kurulan halkevleri eski fonksiyonundan uzaklaştı ve illegal örgütlerin yuvalandığı yerler haline geldi. Halkevleri, dernek tüzüğüne taban tabana zıt faaliyetler içinde bulunuyor. Bakanlar Kurulu kararı ile kuruluş amacı ve isminden dolayı 1961 yılında ‘Kamu Yararına Dernekler' statüsünü de kazandığı dikkat çekilen dosyada ‘halkevlerinin' bu statüden çıkarılması talep edildi. Kızılay, Yeşilay, Verem Savaş Derneği gibi Kamu Yararına Dernekler konumunda olan halkevleri, vergi muafiyeti başta olmak üzere birçok avantaja sahip. Reklam Vergisi'nden de muaf tutulan derneğin, amacı dışında çok sayıda afiş astığı bildirildi. Ankara merkezli derneğin ülke genelinde 75 şubesi bulunuyor. Dosyada dernek tüzüğünün amacı şu cümlelerle ifade ediliyor: "Halkevleri Atatürk düşüncesi ışığında olarak ve Atatürkçülük ülküsüne bağlı kalarak, halkın eğitimine, Türk kültürüne ve sanatına hizmet eder. Bu konudaki çalışmalarını; Atatürkçü düşünce ve devrim anlayışının düşünsel ve ideolojik temeli olan ulusallık açısından yorumlanarak, tam bağımsız, milli egemenlik ve çağdaşlaşma olarak nitelendirilen Atatürkçü ülküsel amaçlara hizmet etmek düşüncesine göre planlar programlaştırır ve uygular." Ancak halkevlerinde 2908 sayılı Dernekler Yasası kapsamında yapılan denetim ve kontrollerde, dernek tüzüğünde belirtilen amaç doğrultusunda bir faaliyette bulunmadığı, dernek şubelerinin doğrudan illegal örgütlerin propagandasının yapıldığı yerlere dönüştürüldüğü belirtildi. Ayrıca dernek yönetici ve üyelerinin yasadışı gösteri ve eylemlere katıldığı, yasadışı örgütlerin önem verdiği günlerde düzenlenen kanunsuz toplantılar sırasında derneğin toplanma yeri olarak kullanıldığının altı çizildi. Yasadışı gösterilerde taşınan pankart ve dövizlerin dernek şubelerinde hazırlandığının tespit edildiği bildirildi. Yapılan denetlemelerde ayrı ayrı zamanlarda defalarca cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulduğu da kaydedildi. Dernek merkezlerinde yapılan aramalarda çok sayıda yasadışı yayın, pankart ve bildirinin de zapt edildiği kaydedildi. Halkevlerinin şube yöneticileri hakkında yapılan adli soruşturmalarda, başta terör örgütü DHKP/C olmak üzere birçok Dev-Yol örgüt üyesi olduğundan kaydı bulunduğu bildirildi. Yöneticilerin, birçok illegal gösteriye katıldığı ve bazı yöneticilerin çıkarıldığı mahkemece tutuklandığı belirtildi. Dernek yöneticilerinin en fazla F tipi cezaevlerini protesto amacı ile düzenlenen gösterilere katılması dikkat çekti. Bazı üyelerin ise İstanbul NATO Zirvesi'ni protesto etmek amacı ile düzenlenen gösterilerde şiddete başvurdukları, bunlar hakkında yasal işlem yapılmasının talep edildiği belirtildi. Dosyadaki çarpıcı bir iddia da; halkevleri ile ilgili başka bir raporun 2000 yılında İçişleri Bakanlığı'na gönderildiği; ancak hiçbir işlem yapılmadığı şeklinde. Kaynak: Zaman