Danıştay Toprakbankın TMSFye devrine onay verdi ve 'Halis Toprak, yalısında oturamaz' dedi.
Abone ol İşadamı Halis Toprak, batık bankacılar arasında yer alsa da bugüne kadar malvarlığını koruyordu. Emirgan kıyısındaki yalısında oturuyor, statüsünü bankası batmamış gibi sürdürüyordu. Danıştaydan çıkan yeni karar, TMSFnin elini daha da güçlendirirken, Toprakı da iyice köşeye sıkıştırdı. Oturduğu yalıdan çıkması için TMSFnin baskısı hızlanacak.
Toprakın bankası Toprakbankın TMSFye devri için Danıştaydan çıkan onay, imzalanan borç protokolünde yeni bir hukuki durum yaratmıyor. Toprak, bu protokole sadık kaldığı sürece anlaşma yürürlükte kalacak. Toprak Grubu ile TMSF arasında 453 milyon 31 bin dolar civarındaki borcun, 2005ten başlamak üzere 10 yılı ana para, 2 yılı faiz olmak üzere toplam 12 yılda ödemeyi taahhüt etmişti.
TMSF Başkanı Ertürk, kendisiyle yaptığımız bir söyleşide, Toprakı eleştirerek, batık banka patronu olarak onun hâlâ yalısında oturmasını anlayamadığını söylemiş ve şöyle demişti: Halis Bey, bunca borca rağmen aylık kirası 6-7 bin dolar olan Türkiyenin en pahalı yalısında oturmaya devam ediyor. Ondan istediğimiz şey net ve açıktır. Bu kadar borçla, bu kadar varlığın üzerinde oturamazsınız diyoruz. Bunun da takipçisi olacağız.
Ve sonunda Ertürkün istediği oldu. Yeni kararla protokolün uygulanması için Ertürk bundan böyle Toprakın malvarlığına da el koyabilecek.
RAPORLARI HATIRLATTI
Topraka yakın olduğu düşünülen Yüksel Paralı adlı avukat, Toprakbankın temettü hariç, ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin TMSFye devrine ilişkin 30 Kasım 2001 tarihli BDDK kararının iptali için dava açmıştı. Danıştay 13üncü Dairesi, sözkonusu BDDK kararının iptal istemini reddetti. Dairenin kararında Toprakbankın TMSFye devrine neden olan mali bünye sorunlarına yer verilen denetim raporları anlatıldı ve bankanın 30 Eylül 2001 tarihli mali tablolarında öz kaynaklarının negatif olduğu vurgulandı. Kararda ayrıca BDDKnın dava konusu kararında da mevzuata aykırılık bulunmadığı ifade edildi. Kararın temyiz istemine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu bakacak.
Kentbank ortada yok
Danıştay 13. Dairesinin bir başka kararı da Kentbankla ilgili. Bilindiği gibi Kentbankın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırılmasına ilişkin BDDKnın kararı, Danıştay 10. Dairesince iptal edilmişti. Süzer Holding, Mustafa Süzer ve Sami Çakır, bu kararın uygulanması istemiyle BDDKya başvurmuş ancak BDDK, bu istemi reddetmişti. Süzer Holding A.Ş, Süzer ve Çakır, BDDKnın bu kararının iptali istemiyle dava açmıştı. Alınan bilgiye göre, Danıştay 13. Dairesi, istemi oybirliğiyle reddetti. Dairenin kararında, Türk hukuk düzeninde Danıştay, kararda fiil duruma dikkat çekerek, şunları vurguladı: Kentbank A.Şnin banka olarak tüzel kişiliğini idare hukuku dışındaki yasal düzenlemeler kapsamında yitirmiş olması ve hukuken ve fiilen idarenin işlem tesisiyle önceki hukuksal durumun resen tesis edilmesinin mümkün olmadığı, başka bir anlatımla devir kararının alındığı tarihteki Kentbankın hukuki ve mali yapısının tesisi suretiyle davacıya iadesinde hukuki ve maddi (fiili) imkansızlık bulunduğu ve idarenin idari yargı kararını uygulayamadığı sonucuna varılmıştır. Davacılar bu kararları temyiz ederse dosya, Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna gidecek.
Adabankta değişiklik doğru
Danıştay 13. Dairesi, Adabankın 2 yönetim kurulu üyesi dışındaki üyelerinin görevden alınarak yerlerine yeni atamalar yapılmasına ve genel müdürlüğe Ahmet Özerin atanmasına ilişkin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun (BDDK) kararının iptal istemini reddetti.
Alınan bilgiye göre, Kemal Uzanın BDDKnın 25 Temmuz 2003 tarihli, Adabank A.Şnin Kaya Zatitürk ve Ahmet Özer dışındaki yönetim kurulu üyelerinin görevden alınarak yerlerine yeni atamalar yapılmasına ve yönetim kurulu üyesi Ahmet Özerin genel müdür görevini yürütmesi için görevlendirilmesine ilişkin kararının iptali istemiyle açtığı dava esastan sonuçlandı.
Kararda, Adabankın uyguladığı faiz politikası sonucunda dava konusu işlem tesis edilinceye kadar sürekli uyarılmış olmasının bankanın işlemlerinin emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek bir nitelik kazandığını ortaya koyduğu belirtildi. Davacı Kemal Uzan, kararı temyiz ederse dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna gidecek