Grup şirketlerine kredi kullandırarak içini boşalttığı için bankasına el konulan Halis Toprak, Erdoğan'a BDDK'nın üzerine çok geldiğini belirten bir mektup yazdı.
Abone olVATAN gazetesinin haberine göre; grup şirketlerine kredi kullandırarak içini boşalttığı ve mali bünyesini zayıflattığı gerekçesiyle bankasına el konulan Halis Toprak, Başbakan'a mektup yazarak, ''BDDK çok üzerime geliyor. Benim için bir kanun çıkarın da borcumu ödeyeyim. Yoksa ya intihar edeceğim ya da tımarhanelik olacağım'' dedi. Sahibi bulunduğu Toprakbank'a 1.3 katrilyon lira zararından dolayı 30 Kasım 2001'de el konulan Halis Toprak, haksızlığa uğradığını, BDDK'nın fazla borç çıkararak kendisini ödeme yapamaz duruma düşürdüğünü öne sürerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım talep etti. Daha önce de bir kez Bozüyük'te Mehmet Emin Karamehmet ile birlikte Erdoğan'ı ziyaret eden ve borçları ile ilgili yardım isteyen Halis Toprak, Başbakan'a son olarak 9 Ekim 2003 tarihli bir mektup yazdı. Toprak, mektubunda Karamehmet'le yapılan protokolü de örnek gösterdi ve ''Diğerlerine yapılan kolaylıkların yüzde biri bana yapılmıyor. Sizden anlayış bekliyorum'' dedi. Toprakbank'ın grup şirketlerine verdiği toplam kredinin faizsiz 241 milyon dolar olduğunu öne süren Toprak, bu borcun 200 milyon dolar faiz işletilerek 441 milyon dolara çıkarıldığını, ancak kendi bankasından kredi kullanmak mecburiyetinde kaldığını söyledi. Toprak, Hazine'den bankasından kullandığı kredinin dört katı tutarında alacağı varken kredi kullanmak zorunda bırakıldığını belirtti ve bu konuda dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz'ı suçladı. Toprak, ''Mesut Yılmaz o dönem pek çok işadamına alacağını ödettiği halde bizim alacağımızı ödettirmedi. Bu durum bile bizim bankamıza nasıl göz dikildiğinin göstergesidir'' dedi. Halis Toprak, mektubunun sonunda eğer sorunlarına çare bulunmazsa ya tımarhanelik olacağını ya da sonunun biraderine benzeyeceğini söyledi. Halis Toprak mektubunun sonuna dipnot olarak iki tane kanun taslağı iliştirdi, ilk kanun taslağında iştiraklerinin ve gayrimenkullerinin iadesini isteyen ayrıca 1 milyar doların üzerindeki Ha/ine alacağının da ödenmesini talep eden Toprak, ''Ancak bunun kabul edileceğini sanmıyorum. Onun için ikinci bir teklifim daha var'' dedi. Toprak kurtuluş ilacını kendi eliyle yazdı İşte, ''Bankalar Kanunu ile bazı kanunlarda ve bir kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapılmasına ilişkin kanun tasarısında yer alan 15/a maddesinin ikinci paragrafının sonuna şu şekilde bir cümle eklenmelidir'' diyerek ikinci önerisini yapan Toprak'ın ricası: 'Ancak yatırım teşvik belgesi kapsamında kullanılan orta vadeli yatırım kredilerinden doğan bu Hazine alacakları, kredinin kullanıldığı tarihte TL'ye çevrilir ve bu kredinin kullanıldığı tarihten itibaren faiz tahakkuk ettirilmez.'' Bu önerisi dikkate alınırsa, Toprak 200 milyon dolarlık bir kredi faizi ödemekten kurtulmuş olacak. Borcu 241 milyon dolara inecek. 'Şirketlerim hep acayip kar etti' Toprakbank'a ait iştiraklerin çok ucuz fiyatlarla satıldığını, Mesut Yılmaz'ın yeğeni borsacı Mehmet Kutman'ın da satılık iştiraklerde sürekli alıcı olduğunu anımsatan Halis Toprak, şöyle devam etti: ''Toprak Sigorta'yı 2 milyon dolara Mehmet Kutman'a satan Mesut Yılmaz'ın bizzat kendisidir. Şimdi Toprak Leasing ve Toprak Factoring'in de 5 milyon dolara yine Mehmet Kutman'a verileceği söylentileri dolaşıyor. Bunlar kuruluşundan bu yana acayip kâr eden şirketlerdir. 100 milyon dolarlık Toprak Yatırım Bankası da 10 milyon dolara gitti. Toprakbank şubeleri 20'şer bin dolar gibi cüzi rakamlara gitti.'' ''Diğerlerinin hiçbir şeyini satamadılar'' diye şikayette bulunan ve Bozüyük'te başbakandan ortak randevu aldığı Karamehmet'le yapılan anlaşmayı öne süren Toprak, mektubuna şöyle devanı etti: Çukuruva'yı örnek gösterdi ''Karamehmet'in nesini satabildiler? Bu Grup ülkeye 20 katrilyon yük getirdi. Onu mahkemeye vermediler. Üstelik 3 yılı ödemesiz 15 yıllık planda anlaştılar. Yetmezmiş gibi Grubun kârlı şirketlerini defter maliyeti üzerinden grup işletmesine (Turkcell) bıraktılar. Zarar edenleri (Pamukbank) TMSF'ye devrettiler.'' Toprak, ucuza giden malların sadece kendisine ait olan mallar olmadığını da belirtti ve Bayındırbank'ın Kemer'de denize nazır 250 dönümlük yerinin de 2 milyon dolara satıldığına, yine Bayındırbank'ın Antalya şubesinin de 25 milyar liraya satıldığına dikkat çekti.