Hasta olan Bülent Arınç'a doktor yasak koymuştu. O kürsüye çıktı ve halim yok deyip ağladı... İşte o anlar...
Abone olDevlet bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, partisinin Atatürk Spor Salonu'nda yapılan Manisa İl Kongresi'ne katıldı. Kürsüye çıkışında kendisine tezahüratta bulunan gençlere ''Çok vaktim yok. Çok ayakta duracak halim de yok. Ben konuşmamı bitirinceye kadar sükunetinizi muhafaza edin'' diyen Arınç, gözyaşlarını tutamayarak yaptığı konuşmada şunları söyledi:
DOKTORLARIM ÖNERMEDİ AMA GELDİM...
''Biliyorsunuz birkaç gündür bir rahatsızlık geçiriyorum. Ankara'da başladı. Biraz dinlenelim diye başka bir yere geldik. Tedavim devam ediyor; serumla ağız yoluyla. İnşallah hayırlı sonuç verecek. Allah bizlere de sizlere de bütün dostlarımızın hastalarına da acil şifalar versin. Aslında kongreye gelemeyecektim. Doktorlar kalabalıkta olmayı, terlemeyi, terleyip de üşütmeyi, yüksek sesle konuşmayı önermiyorlar. Ciğerlerimde bir üşütme geçiriyorum. Zatürre başlangıcı olduğunu söylediler.''
YOL ARKADAŞLARI ERDOĞAN VE GÜL'DEN SÖZ EDERKEN DE AĞLADI...
O ANLARIN FOTOĞRAFI İKİNCİ SAYFADA
Bülent Arınç, yerel seçimden sonra yapılan İl Kongresi’nin önemine değinirken, “Ya sadıklarla yola devam edeceğiz ya da sahtekarlarla yolumuzu ayıracağız. 40 yıldır siyasetin içindeyim. çok insan tanıdım. İnsanları iyi tanırım. Bu adam şu kadar kilo şu kadar gram derim” dedi.
SİYASETTE VEFADAN SÖZÜ AÇTI, YİNE AĞLADI
Siyasette vefadan ve yol arkadaşlığından söz ederken anılarını da anlatan Arınç'ın zaman zaman ağladığı görüldü. Manisa’da dedikodudan yakınan ve teşkilata “Hep konuşuyorsunuz. Biraz da iş yapsanız 500 bin oy alırdık” sözleriyle yüklenen Arınç, TBMM Başkanlığı’nı bırakmasının bile dedikosunun yapıldığını söyledi Arınç şöyle konuştu:
“Ben meclis başkanlığını bıraktım. Aday olup kazanabilirdim. Hiçbiriniz inanmadınız. ‘Zorla ayırmışlardır. Tayyip Bey’in gözünde beş kuruş değeri yok zaten’ dediniz. Sizden duydum ben bunları. Hep konuşuyorsunuz zaten. Biraz da iş yapsanız 500 bin oy alabilirdik. Biz Ak Parti’yi kurduğumuz zaman dedik ki ‘Türkiye için her şeyi yapacağız, nefsimizden kopmayacağız’ dedik. Abdullah Gül Başbakanlığı Tayyip Bey’e böyle takdim etti. Tayyip Bey, Gül’e Cumhurbaşkanlığını böyle takdim etti. Ben TBMM Başkanlığı’nı böyle bıraktım. Ben bakanlık hayali tutlmadı diye bir sandalye için gözyaşı döken insanlar bilirim.”
KISKANÇLIK İÇİNDE DEĞİLİM...
Arınç, konuşmasında teşkilatına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı örnek gösterirken yine gözyaşlarına hakim olamadı, “İşte Başbakanımız durmadan çalışıyor. Hiçbir kıskançlık içinde değilim. Beş kuruşluk istirahat etmeden oradan oraya hizmet götüren, ‘zalimin yanında gerçekleri söylemek benim için en büyük şereftir’ diyen bir Başbakan’a sahipsiniz. Bu kongrede benim gönlümün kimden yana kiminle birlikte olduğunu tahmin edebilirsiniz. Yolunu şaşırmadan onun bunun önüne arkasına dolanmayan çalışan insanların yanındayım” dedi.
Konuşmasında iki kez gözyaşlarına boğulunca kendisini dinleyen eşi Münevver Arınç da gözyaşlarını tutamadı.
KAYBETTİĞİ OĞLUNUN ARKADAŞINA ŞAHİTLİK YAPTI YİNE AĞLADI
Arınç için duyguların yoğun yaşandığı bir gündü... Manisa il kongresinin ardından Soma ilçesine geçerek bir nikah törenine katıldı. Evlenecek kişi Arınç'ın yıllar önce trafik kazasında kaybettiği oğlu Mehmet Fatih'in okul arkadaşı Mehmet Kurban'dı... Arınç mürvetini göremediği oğunun arkadaşına nikah şahitliği yaparken de duygulu anlar yaşadı.
‘ÖZAL'DAN SONRA YOK OLUP GİDEN ANAP GİBİ Mİ OLALIM?’
Bülent Arınç'ın Manisa il kongresinde parti teşkilatına bir mesajı daha vardı... ANAP'ın Özal'dan sonra yok olup gittiğini kaydeden Arınç, ''ANAP gibi mi olalım, çekişmeleri bırakın'' dedi.
AKP'nin sadece yol, hastane, köprü, baraj , gölet yapan bir iktidar olmadığını öne süren Arınç, teşkilattan kendilerini değil Türkiye’yi düşünmelerini isteyerek şöyle devam etti:
“Ona buna taktik vereceğinize ‘Ben niye olmadım da filanca oldu’ diye yeri toprağı eşeleyenler hırsını yenmeyenler varsa şunu düşünsün. Biz Türkiye’de çığır açıyoruz. Türkiye’yi mafyalardan çetelerden temizliyoruz. Siz bunların farkında mısınız? Bunlardan memnun musunuz? Mafyaları çökerttik, çeteleri bitirdik, Ergenekon'u tepeledik. AKP bunu yapıyor. Dört darbe teşebbüsü, beş defa suikast, 10 defa bilmem ne. Herşey açığa çıktı, ortaya çıktı. Özgürlük nefesi alıyoruz, insan hakları ihlalleri ortadan kalktı. Bunu Ak Parti yaptı. ANAP diye bir parti var. Özal’dan sonra yok oldu. Oy oranı yüzde yarım. Bizim ANAP haline gelmemizi mi istiyorsunuz? Bu partide de çekişmeler olsun birbirlerinin ayağına bassınlar. DYP (DP) mi olmamızı istiyorsunuz? Menderes’in kurduğu bir parti Cindoruk’ların eline düştü. Kendi sandığında kendi partisine oy vermeyen bir insan. Herhalde böyle bir parti olmamızı istemezsiniz. Yüzde 20’lerin üzerine çıktığı zaman sevinen CHP gibi mi olmamızı istiyorsunuz.”