Halep'te Esad'a bağlı polis merkezlerini basan muhalifler bir anda iki ateş arasında kalıyor.
Abone olSabah Gazetesi'nden Emin Özmen'in Halep'te Beşar Esad'ın kendi halkına karşı yürüttüğü savaşın tam ortasında bölgede yaşanılanları yazıdı.
İşte o haber:
Katliamlar, hesaplaşmalar, yaşam ile ölüm arasında sekiz saatte gördüklerimiz inanılır gibi değil. Esad'a bağlı Suriye Ordusu, önceki gün sahur vakti Halep'e büyük bir saldırı başlattı. Savaş uçakları ve helikopterleri ile bombardımana başladı. Şehrin güneyindeki Mesekin bölgesinde yaşanan kan düellosunun haberini aldık ve hemen o bölgeye harekete geçtik. Esad'a bağlı Şebbiha Milisleri ile geçen hafta şehrin gizli bir bölgesinde Özgür Suriye Ordusu arasında bir anlaşma yapıldığını öğrenmiştik. Ancak Şebbiha Milisleri'nin önceki sabah antlaşmayı bozarak 15 Özgür Suriye Ordusu askerini pusuya düşürüp katlettiği ortaya çıktı. Özgür Suriye Ordusu, bu darbe üzerine öğle saatlerinde Mesekin Bölgesindeki Hanano Karakolu, Salhin Karakolu ve Zeyno Berri İstihbarat merkezine eş zamanlı operasyon düzenledi.
'ÜZERİMİZE ÖLÜM YAĞDI'
Bölgeye yaklaştığımızda uçak ve helikopterlerin yaylım ateşinin içerisine düştük. Ayrıca adım başı yerleşmiş vaziyetteki Suriye Ordusu keskin nişancıları göz açtırmıyorlardı. Ara sokaklarda bir süre çatışma içinde kaldık, adım atamadık. Sonra ara sokaklardan merkezin tam karşısındaki binanın üçüncü katına çıktık. Çok geçmeden içinde bulunduğumuz bina yoğun bir şekilde kurşuna tutuldu. Kaçacak bir yer kalmamıştı artık, oradan sağ çıkamayacağımıza inanmaya başlıyordum yavaş yavaş. Pusuya düşürülen 15 kişinin arkadaşları ile beraberdik. O anı anlatmaya kelimeler yetmeyecek. Bir anda intikam almaya, Esad'ın rejiminde yaşamaktansa ölmeyi tercih edeceklerine çığlık çığlığa yemin ettiler. Ardından taarruza geçtiler. Keskin nişancılara yukarıdan karşılık verilirken bir başka birlik ile bina dışında birleşerek merkezin etrafını sardılar. Birlikler içeri sızmaya başladı ve ele geçirdiler. İçerideki Esad'a bağlı milislerden ölmeyenler yaka paça dışarı çıkarılarak tekme tokat dövülüyor. Bir kamyonetin arkasına bindirilen milisler, götürüldükleri bir ara sokakta hemen kurşuna diziliyorlar. Bir kısmı ise esir alındı. Aralarında merkezin sorumlusu, Esad'ın Halep'teki Azraili Zeyno Berri de vardı. Şimdi işkencelerin en büyüğü onları bekliyordu. Ölemedikleri için pişman olmaya bile vakitleri kalmamıştı artık. Sonrasını anlatmaya kelimelerim yetersiz kalacak, nefesimi tutup fotoğraf çekmeye devam ettim.
ESAD'IN ADAMLARINA DARBE
Kısa bir süre sonra diğer karakolların da ele geçirildiği haberini aldı, muhalifler. İntikam büyük olmuştu, Özgür Suriye Ordusu; Esad'a büyük bir darbe indirmişti. Muhalifler bu çatışmalarda bırakın kayıp vermeyi, yara bile almamıştı. Esad milislerinin ise 41'i öldürülmüştü. Ayrıca 27 Esad askeri esir alınmıştı. Bu hamleyle birlikte Halep'in yarısı tamamen Özgür Suriye ordusunun eline geçmiş oldu. Muhalifler önceki gün ilerleyen saatlere kadar kazandıkları zaferin sevincini yaşadılar. Halep'te sahur vakti, başlayan bir kâbusun ayak seslerinin ilk duyulduğu andı. Sahurda, Esad güçleri bombardıman uçakları ve tanklarla şehri aralıksız vurmaya başladı. Gün doğarken, katliamın bilançosu ortaya çıkmaya başlamıştı.
ÖLÜMDEN KAÇIŞ
Yol boyunca bombalanan bölgeyi terk etmeye çalışan çaresiz insanları görüntülüyoruz. Fabrikanın bir kilometre kadar yakınlarında araçtan inerek koşmaya başlıyoruz. Çoluk çocuğunu kucaklamış arkasına bile bakmadan feryat figan kaçan insanlar, kucağına aldığı bir Kuran-ı Kerim'le özgür nefes alabileceklerini bir dünyaya kaçmaya çalışan insanlar... Çektiğim her karede boğazım düğümleniyor. Aklımdan o an geçen sorulara verilebilecek bir yanıt olsaydı.