BIST 10.025
DOLAR 35,15
EURO 36,68
ALTIN 2.956,50
HABER /  GÜNCEL

Haksız tutuklanan çobana tazminat

Terör örgütü PKK üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklanan çobana tazminat ödenmesi kararı çıktı

Abone ol

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Van'da 1997'de terör örgütü PKK üyesi olduğu gerekçesiyle 433 gün haksız yere tutuklanan ve beraat eden çobanın, beraat kararının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl içinde tazminat davası açabileceğine karar vererek, çobana tutukluluk tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tazminat ödenmesine hükmeden yerel mahkeme kararını yerinde buldu.

Şemdinli'nin Alan köyünde çobanlık yapan Şemsettin Ö, 11 Temmuz 1997'de terör örgütü PKK'ya katılmak ve üyesi olmak'' suçlamasıyla gözaltına alındı. 17 Eylül 1998'e kadar 433 gün tutuklu kalan Şemsettin Ö, yapılan yargılama sonucunda delil yetersizliğinden 25 Ocak 2000'de beraat etti.

Şemsettin Ö, 2000 yılında beraat ettiğini, kesinleşen mahkeme kararının 13 Aralık 2006'da kendisine tebliğ edildiğini belirterek, 14 Aralık 2006'da tazminat davası açtı.

Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi, dava açma süresinin, kararın sanığa tebliğ tarihinden itibaren başlayacağını dikkate alarak, davanın yasal süresi içinde açıldığına karar vererek, çobana, maddi ve manevi tazminat ödenmesine hükmetti.

Mahkeme, 2007'de çobanlık yaparak geçimini sağlayan Şemsettin Ö'nün, haksız tutukluluk nedeniyle uğradığı zararın hesaplanması için bilirkişi incelemesi yaptırdı ve çobana sanayi ve hizmet sektöründe asgari ücretle çalışan bir işçi ile aynı net geliri elde edebileceği düşünülerek bilirkişi raporunda belirlendiği şekliyle yapılan hesaplama sonucunda 451 lira maddi tazminat ödenmesine karar verdi.

Terör örgütüne katılmak ve üyesi olmak suçundan yargılanması, bu nedenle ağır hapis cezası tehdidi altında 433 gün tutuklu kalması dolayısıyla çektiği elem ve üzüntünün davacıyı manevi çöküntü içerisine bırakıp bu şekilde zarara uğramasına sebebiyet verdiği sonucuna varan Mahkeme, davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar gözetilerek 10 bin 100 lira manevi tazminat ödenmesini kararlaştırdı.

DAİRE BOZMUŞTU

Yerel mahkeme kararı, davalı Hazine ve davacı tarafından temyiz edildi.

Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, tazminat istemine ilişkin davanın, ''beraat kararının verildiği tarihten uzunca bir süre geçtikten sonra açıldığı, davacının bu uzun süre içinde hakkındaki hükmün kesinleştiğini bilmediğinden söz edilmesinin yaşamın olağan akışına uygun bulunmadığı, davanın yasal süresi içinde açıldığının kabul edilemeyeceği'' gerekçeleriyle yerel mahkemenin kararını bozdu.

Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi ise ''beraat kararının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık en üst sınır dava açma süresi olarak uygulanması yönünde'' Yargıtay kararları doğrultusunda uygulama birliği bulunduğunu gerekçe göstererek, ilk kararında direndi.

Direnme kararı, davalı Hazine tarafından temyiz edilince, dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda görüşüldü.

Kurul, Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'nin direnme kararını uygun bularak, haksız yere tutuklu kalanların, beraat kararının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl içinde dava açabileceğine karar verdi.

2 EMSAL KARAR DAHA VAR

Kurul, 1998'de Van Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından haksız yere tutuklanan Cami T. ile 1997'de Diyarbakır 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce haksız yere tutuklanan Feysel Z'ye, süresi içinde dava açıldığı için maddi ve manevi tazminat ödenmesine hükmeden yerel mahkeme kararlarını da yerinde buldu.