Bir erkek hakları hareketi erkek karşıtı ayrımcılığın yükselişte olduğunu iddia ediyor. Bu hareketin destekçileri kimler ve tam olarak ne istiyorlar?
Abone olBir erkek hakları hareketi erkek karşıtı ayrımcılığın yükselişte olduğunu iddia ediyor.
Bu hareketin destekçileri kimler ve tam olarak ne istiyorlar?
Feministler onlarca yıldır kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması için savaş veriyor.
Fakat, en azından Batı medeniyetinde, kadınlara karşı ayrımcılık giderek ortadan kalkıyor olsa da şimdi de erkek hakları savunucuları aynı korumanın erkeklere sunulması gerektiğini iddia ediyor.
Bu aktivistlere göre medya kadınlara erkekleri objeleştirme ve onlarla dalga geçme hakkı veriyor.
Yeni yayınlanan bir kitap, hükümette, mahkemelerde ve okullarda erkeklere karşı ayrımcılık yapıldığını iddia ediyor.
Cape Town Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı David Benatar yazdığı ''İkinci Cinsel Ayrımcılık'' adlı kitapta tüm dünyada erkeklerin zorla orduya alındığını, şiddet kurbanı olduğunu, boşanmalarda çocuklarının velayetini kaybettiğini savunuyor.
Velayet hukuku kadınlardan yana
Velayet hukuku erkek hakları savunucularının seslerini en çok duyurdukları alan.
İngiliz Babalara Adalet grubu erkeklerin çocuklarının velayetlerini almaları için savaş veriyor.
Amerikan Erkekler Birliği ise cinsiyet ayrımcılığının erkekleri ne denli etkilediğini topluma göstermeye çalışıyor.
Hint Ailelerini Koruma Derneği ise Hindistan'da faaliyet gösteren bir grup. Kadınlar tarafından haksız yere suçlanan erkeklerin haklarını koruyorlar.
Benatar dünyanın bir çok yerinde velayet yasalarının açıkça kadınları kayırdığını iddia ediyor.
Benatar ''Velayet yasaları gereği anne itiraz etmese bile bazı durumlarda babalar tam velayet alamıyor'' diyor.
Aktivistlere göre eğitim erkeklerin haksızlığa uğradığı bir başka alan.
2009 yılında Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı tarafından yapılan bir ankete öre sanayileşmiş ülkelerin tamamında erkekler kızlardan ortalama bir yıl sonra okumayı söküyor.
Ayrıca Üniversite eğitimi alanların çoğunluğunu da kadınlar oluşturuyor.
Benatar ''Kadın CEO'ların sayısının az olması ayrımcılığa örnek gösteriliyor. Ancak erkeklerin eğitimde geri kalıyor oluşu, hapisanelerin %90'ının erkeklerle dolu olması kimse için sorun yaratmıyor. Hiç kimse erkeklere ayrımcılık yapılıyor mu diye düşünmüyor'' şeklinde konuştu.
Ona göre cinsiyetler arası eşitliğe ulaşılmak isteniyorsa erkeklere karşı yapılan ayrımcılıkla da aynı ciddiyetle savaşılmalı.
Maaş dengeleri değişiyor mu?
Eşit maaş uygulaması gelişmiş ülkelerde kadınlara karşı yapılan ayrımcılığın göstergesi.
Ulusal İstatistik Ofisi rakamlarına göre İngiltere'de hala kadınlar erkeklerden az kazanıyor.
Kadın avukatlar erkeklerden 8 bin sterlin az maaş alırken bu fark CEO'larda 14 bin sterline doktorlarda ise 9 bin sterline yükseliyor.
Ancak yeni nesilde bu durum değişiyor da olabilir.
Universities and Colleges Admission Service kendilerine ulaşan rakamlara göre 22-29 yaş arası kadınların ilk kez erkek yaşıtlarından daha fazla para kazanmaya başladı.
Chartered Management Institute'ün yaptığı bir araştırmaya göre de günümüzde 20'li yaşlarındaki kadınlar erkek yaşıtlarından %2.1 oranında daha fazla kazanıyor.
Bunun gibi yeni rakamlar erkekleri haklarını korumak için örgütlenmeye itiyor.
Men's Network adlı Brighton merkezli dernek şehirlerindeki tüm erkeklerin potansiyellerini kullanabilmesi için çalıştıklarını söylüyor.
Ayrıca testis ve prostat kanseri gibi erkeklerde görülen hastalıkların meme kanseri kadar ilgi görmemesi de tepkilere neden oluyor.
İngiltere'de Kasım ayında bu hastalıklara dikkat çekmek için binlerce erkek Movember hareketi kapsamında bıyık bıraktı.
Geçmişin değer sistemi yıkılırken artık erkekler kendi haklarını savunmları gerektiğini düşünüyor.
Uluslararası Maskülinistler Derneği kurucusu Aoirthoir An Broc, Hindistan'da binlerce erkeğin adaletsiz boşanma yasaları karşısında savaş verdiğini söylüyor.
ABD'nin Cleveland kentinde yaşayan internet tasarımcısı An Broc ülkenin ilk erkek sığınma evini kurmak için çalışmalar yürütüyor.
Broc daima kadınların kurban erkeklerin ise suçlu kabul edildiğini iddia ediyor.
Erkek bedeni de objeleştiriliyor
Erkek bedeninin medyada sunulma şekli de yeni ortaya çıkan maskülinistleri rahatsız ediyor.
Onlara göre feminizim kadın bedeninin yanlış kullanılması ile ilgili büyük aşama kaydedilmesini sağladı ancak hiç kimse erkeklerin bu konudaki haklarını korumuyor.
Tom Martin geçen yıl İngiltere'deki London School of Economics' in Cinsiyet Çalışmaları bölümünü cinsel ayrımcılık suçlaması ile dava edince ünlendi.
Martin bu konudaki fikirlerinin Londra'nın Soho bölgesinde bir gece klübünde çalışırken ortaya çıktığını söylüyor.
Martin ''Her gece erkeklerin bir çok konuda haksızlığa uğradığına şahit oluyordum'' diyor.
Martin her gece barda erkekler sıraya girerken kadınların hemen bardan istediklerini almasına şahit olmuş. Ayrıca erkek müşteriler gerektiğinde bar fedaileri tarafından yaka paça dışarı atılırken kadınlar ne yaparlarsa yapsınlar saygılı muamele görüyorlarmış.
Martin bütün bunların seks ile ilgili olduğu görüşünde.
Martin '' Doğum kontrol hapı keşfedildiğinden beri kadınlara orgazm olabilecekleri hatta olmaları gerektiği empoze ediliyor. Geçmişte bunu yaşayamamış oldukları için de erkekler suçlanıyor. Cinsel anlamda mutlu olmak kadınların kendi sorumluluğu olmalı. Onları mutlu etmek erkeklerin görevi değil'' diyor.
Psikolog Oliver James erkeklerin cinsel anlamda tehdit altında hissettiklerini söylüyor.
Kadınlar artık seks konusunda çekingen değil ve bir erkekten cinsel anlamda ne beklediklerini biliyorlar.
James'e göre kadınlar artık toplum içinde erkeklerin cinsel performanslarını eleştirebiliyor, hatta başarısız olan erkeklerle dalga geçebiliyorlar.
'İddialar saçmalık'
Feministler için ise bu yeni erkek hakları akımı aslında oldukça basit.
Daily Mail gazetesi köşe yazarı Suzanne Moore ''Bu erkeklerin yıllardır sürdürdükleri bir iddia. Feminizmin fazla ileri gittiğini düşünüyorlar'' diyor.
Moore'a göre maaş çekleri arasındaki bariz fark ve neredeyse tüm mesleklerde yüksek seviyedeki işlerin erkeklere ait olması halen hangi cinsiyetin ezilmekte olduğunu net bir biçimde gösteriyor.
Eşitlik İlizyonu kitabının yazarı Kat Banyard erkeklerin feminizmden gereksiz yere korktuklarını söylüyor.
Banyard ''Feminizmin erkeklerden birşeyler çaldığına dair bir inanç var oysa bu sayede iki cinsiyet de kazanabilir'' diyor.
Banyard'a göre erkeklerin haklarının yendiği iddiası absürd.
Yazar ''Binlerce yıldır kadınlar ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördü. Değişim sadece iki yüzyıl önce başladı ve hala yapılacak çok şey var. Erkek hakları savunucuları tarihi görmezden geliyor'' diyor.