BIST 9.627
DOLAR 35,20
EURO 36,74
ALTIN 2.955,34
HABER /  GÜNCEL

Hakimler ve Savcılar Kanunu

Hakimler ve Savcılar Kanunu'nda değişiklik yapılmasını öngören yasa tasarısı, komisyonda görüşülmeye başlandı. Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışması yaşandı.

Abone ol

Adalet Alt Komisyonu metni üzerinden yapılan görüşmelerde yargının bağımsızlığı ve hakim ve savcılık mesleğine alınan adaylara uygulanan mülakat tartışma konusu oldu. CHP Çorum Milletvekili Feridun Ayvazoğlu, hakim adaylarının yazılı sınavın ardından mülakata tabi tutulduğuna işaret ederek, ''Mülakat Kurulu üyeleri, Adalet Bakanlığı personelidir. Bu nedenle mülakat kuruluna siyasetin gölgesi düşüyor'' görüşünü kaydetti. Ayvazoğlu, mülakatın, yönetmelik yerine kanunla düzenlenmesini istedi. CHP Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu, yıllardır sesi çıkmayan hakim ve savcıların yasa tasarısının ardından isteklerini kendilerine faksla ilettiğini belirterek, ''adalet dağıtan insanların adalet isteği çok ironiktir'' dedi. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, idari yargıda, hukuk fakültesi mezunu olmayan hakim ve savcıların genel içindeki payının yüzde 78 olduğunu kaydederek, ''Bırakın yargıçlığı hukukçular yapsın. Herkes kendi işini yapsın'' diye konuştu. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Celal Altunkaynak, mülakatı HSYK'nin yapmasının daha uygun olacağını, AB yetkililerinin de bu konuda hassasiyeti olduğunu ifade etti. -''TALEPLER BRÜKSEL ÜZERİNDEN ÖNÜMÜZE GELİYOR''- Milletvekillerinin eleştirilerini yanıtlayan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, bir hukukçu olarak hakim ve savcıların hukuk fakültesi kökenli olmasını istediğini belirterek, ancak idari yargıda başka alanlardan mezun olanlara belli oranda olanak sağlanmasının faydalı olduğunu söyledi. Türkiye'de yargı konusunda Anayasa'da değişiklik yapılması gereğini vurgulayan Çiçek, ''AB'de yargı konusunda tek tip bir düzenleme yok. Talepler, ülkedeki bazı kesimler tarafından Brüksel üzerinden önümüze geliyor. Dolayısıyla bu konudaki düzenlemeleri Türkiye ihtiyaçlarına göre yapıyoruz'' dedi. Kendilerinin siyaseti kayıt içinde yapmalarına karşılık ''asıl siyaseti, yapmaması gerekenlerin yaptığını'' belirten Çiçek, ''siyasetçi yaparsa kötü yapar'' yargısının yanlış olduğunu, bunu kabul edemeyeceğini vurguladı. Yargı bağımsızlığının asıl unsurunun insan malzemesi olduğunu, bunun için de eğitimin önemli rol oynadığınıanlatan Çiçek, yargı mensuplarının da kendileriyle ilgili konularda aktif olmadığını kaydetti. ''Herkes, bizim sırtımızdaki küfeye bir şeyler atarak sorununu çözmeye çalışıyor'' diyen Çiçek, herkesin kendisini yargı mensuplarıyla eşitlediğini, yargı mensuplarının da buna ses çıkarmadığını söyledi. -''MÜLAKAT MAĞDURUYUM''- CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, hakimlik sınavında yüksek puan almasına karşılık mülakatı kazanamadığını belirterek, ''Ben bir mülakat mağduruyum. Yazılı sınavı çok iyi puanla kazandım, mülakata girdim bana ana baba adı dışında hiçbir soru sormadılar. Mülakatı yapan kişi sonradan sağ bir partinin genel sekreteri oldu. Kendisiyle tv programına çıktım, hukuk bilmediğini gördüm'' dedi. Kendisi ile aynı durumda olan insanların Adalet Bakanlığı'nda hakkının yendiğini kaydeden Eraslan, bu konuda her gün bir facia olduğunu, mülakatı yargıçların yapması gerektiğini savundu. Adalet Bakanı Çiçek, kendilerinin tasarıyla yeni bir düzenleme getirmediklerini, 80 yıllık uygulamanın sürdüğünü anlattı. Yargıyı kategorize etmenin doğru olmayacağına işaret eden Çiçek, ancak test sisteminin kişinin başarısını ölçemediğini, test ile mülakatta farklı sonuçlar alınabildiğini vurguladı. -''CUMHURBAŞKANI'' TARTIŞMASI- AK Parti Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu, ''siyasetçilerde nasıl bir virüs var ki atadıkları insanlara bile bu virüs bulaşıyor? Kendimizi bu kadar küçük görmeyelim. Cumhurbaşkanı'nı da meclis seçiyor. Bu tartışmalar doğruysa Cumhurbaşkanı'nı da Yargıtay'dan, Danıştay'dan heyetler oturup seçsin'' dedi. CHP'li milletvekillerinin Kutlu'ya itiraz etmesi üzerine AK Parti Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu, Türkiye'de kimi kesimlerin siyaseti meşru zeminde, kimilerinin de fiilen yaptığını belirterek, ''Cumhurbaşkanı da siyaset yapmıyor mu? Gazi Üniveritesi'nde bin 500 oy alan aday yerine 300 oy alanı rektör atamadı mı? Siyaset, yanlış yapanı eliyor zaten. 3 yıl önce burada olanlardan hangisi var?'' dedi. Tasarının 2 maddesinin kabul edilmesinin ardından toplantıya 1 saat ara verildi. -''SİYASETİ NEZAKET İÇİNDE YAPSAK...''- Adalet Bakanı Çiçek, toplantıya gelişinde gazetecilerin ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal arasındaki tartışmaya'' ilişkin sorularına karşılık ''Bu neviden konuşmaları doğru bulmadığını'' belirterek, Türkiye'nin gündeminde ve çevresinde çok önemli sorunlar olduğunu vurguladı. ''Bütün bunlar ortadayken bu neviden tartışmaların Türkiye'ye ne faydası var?'' diye soran Çiçek, geçmişte özellikle 1980 öncesinde bu türde tartışmaların ve atışmaların siyaseti gladyatörler savaşına çevirdiğini kaydederek, şunları söyledi: ''1980 öncesinde insanlar , 'bakalım bu akşam o lider, buna ne cevap verdi, diğeri ne söyledi' derdi. Bu tür boş tartışmalardan Türkiye çok şey kaybetti. Toplumun huzuru, barışı kayboldu. Bu neviden sıkıntıları geçmişte yaşayan insanlar olarak hiç olmazsa yeni dönemde bu neviden üsluplara itibar edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çok doğru bulmuyorum. Siyaseti biraz daha nezaket içinde yapsak bu ülkenin yararına olur.''