Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkan Yardımcısı Dr. Hüseyin Emin Öztürk’ün “Hakimiyet Türküsü” adlı şiiri izlenme rekorları kırıyor.
Abone ol15 Temmuz darbe girişimi sonrası 'Hakimiyet Türküsü' adlı şiiri kaleme alan Hüseyin Emin Öztürk sosyal medyanın yen fenomeni oldu.
15 Temmuz darbe girişimi gecesi Boğaziçi Köprüsü'nde olan Hüseyin Emin Öztürk yaşadıklarını anlattı.
DARBEYİ TELEVİZYONDAN ÖĞRENDİ
Vatandaşlarımızın pek çoğu gibi ben de o geceki olayı 22:30 sularında televizyondaki haberlerden
öğrendim. Önce inanamadım. Başbakanımızın açıklamaları üzerine hadise doğrulanmış oldu. Daha önce herhangi bir ihtilal yaşamamış olan eşim ve çocuklarımda bir heyecan ve telaş başladı. Ben heyecan ve telaşa gerek olmadığını sosyolojik olarak ihtilalin karşılığının bulunmadığını ihtilalin geri tepeceğini söyledim. Emir komuta içinde yapılmış olsa bile böyle düşünüyordum. Vakit ilerledikçe bu kalkışmanın ordu içindeki FETÖ'ye bağlı subay ve askerlerce yapıldığını öğrenince kaygım daha da azaldı. Çünkü muvaffak olma şansları hiç yoktu. Nitekim de öyle oldu.
KÖPRÜDE NELER YAŞANDI?
Evimiz Çamlıca Burhaniye mahallesinde, Boğaziçi Köprüsü'n çok yakın. Cumhurbaşkanımızın televizyonda milletin sokaklara çıkmasını istemesinden sonra eşim ve çocuklarımla önce Kısıklı’ya yöneldik. Kısıklı’da insanların millet parkından Boğaz Köprüsüne doğru akın ettiğini görünce, biz de o gece 01:30 sularında Boğaz Köprüsüne doğru yürümeye başladık. Yol çok kalabalıktı. Sloganlar atarak ordunun kışlasına çekilmesini istiyorduk. Köprüye yaklaşırken arkamızdan Altunizade tarafından hızla bir askeri otobüsün yaklaştığını gördük. 70-80 kilometre hızla üzerimize geliyordu. Vatandaşlar olarak sağa sola kaçıştık. Elimizde su şişesi ve bayraktan başka bir şey yoktu. Vatandaşlar tepkiyle ellerindeki pet şişeleri otobüse attılar.
Otobüs topluluğu geçer geçmez makineli tüfekle ateş edilmeye başlandı. Birçok vatandaş gibi biz de eşim ve çocuklarımla yerlere yatarak kurşunlara hedef olmamaya çalıştık. Sonrasında olan hadiseleri biliyorsunuz. Ses duvarını aşan uçak gürültüleriyle, kabus dolu korkunç bir geceydi. Bu şiir yaşanmış olayların ve duyguların sözlü ifadesidir. Merhum Mehmet Akif’in dediği gibi “Allah bu millete bir daha böyle bir şiir yazdırmasın! “
FENOMEN OLAN ŞİİR
Merhum şairimizden Mehmet emin Yurdakul;
“Bırak beni haykırayım, susarsam sen mâtem et. Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet, Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir.”
diyor. Bu milletin şâirleri olarak zülme karşı, zalime karşı haykırmamız gerekiyor.
ŞİİR BESTELENİYOR
Şiir, ünlü bestekârımız Amir Ateş Beyefendi tarafından Türk Sanat Musikisi formunda bestelendi. Ayrıca bu şiir değerli spikerlerimizden Harun Yöndem ve Mesut Uz tarafından da seslendirildi. Bestekârımıza ve spikerlerimize teşekkür ediyorum. Ayrıca marş haline getirilme çalışmalarının da yapıldığını duydum.
HÂKİMİYET TÜRKÜSÜ SÖZLERİ
Haykırırız cihana; korkmadık, korkmuyoruz.
İşte meydanlardayız, düşmanı sokmuyoruz.
Gelsinler top tüfekle, ölsek diz çökmüyoruz.
İmanlı yüreklere bir şey yapamaz zulmet.
Sonu hüsran zalimin; milletin hâkimiyet.
Mermiler üstümüze yağmur gibi yağsa da,
Uçaklar akın akın, üstümüze ağsa da,
Tanklar yolları kesse, insan zorda kalsa da
Paletlerin altında ezdirilmez hürriyet.
Darbecilerin değil; milletin hâkimiyet.
Köprülerin üstünde sel olsa da kanımız.
Kadın, erkek burdayız; feda olsun canımız.
Yeter ki ebediyen yaşasın vatanımız.
Her nefis tadacaktır ölümü, diyor ayet.
“Şehitler ölmez” elbet, milletin hâkimiyet.
Bu milletin hamuru cesaretle yoğruldu.
Âşık oldu yurduna, bayrağına vuruldu.
Yıkılmadı tarihte, her darbede doğruldu.
İmanından geliyor bu yiğitlik, asalet.
Zorbaların olamaz; milletin hâkimiyet.